Yüzme: İngilizcede Nasıl Söylenir?
İngilizcede “yüzme” anlamına gelen kelime “swimming”dir. Kelimenin telaffuzu “swĭm’ĭng” şeklindedir. “Swimming” fiili, bir kişinin suda hareket etmesini ve ilerlemesini ifade eder.
Günlük hayatta sıklıkla kullanılan “yüzme” kelimesi, İngilizcede çeşitli bağlamlarda karşımıza çıkar. Örneğin;
– I go swimming every weekend. (Her hafta sonu yüzerim.)
– She is an excellent swimmer. (O, mükemmel bir yüzücüdür.)
– The team is practicing their swimming strokes. (Takım, yüzme stillerini pratiğe çalışıyor.)
– Do you know how to swim? (Yüzmeyi biliyor musun?)
– Swimming is a great exercise. (Yüzme, harika bir egzersizdir.)
Görüldüğü üzere “swimming” kelimesi, yüzme eylemi, yüzücü, yüzme stili ve yüzme becerileri gibi birçok bağlamda kullanılabilir. İngilizce öğrenirken bu kelimenin çok yönlü kullanımını anlamak önemlidir.
Yüzme Terimleri
İngilizcede yüzmeyle ilgili pek çok terim bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Freestyle (Serbest stil)
– Backstroke (Sırtüstü)
– Breaststroke (Kurbağalama)
– Butterfly (Kelebek)
– Lap (Yüzme turu)
– Pool (Havuz)
– Lane (Şerit)
– Dive (Dalış)
– Swim cap (Yüzücü bonesi)
– Goggles (Yüzücü gözlüğü)
Bu terimleri kullanarak, yüzme ile ilgili daha detaylı ve teknik konuşmalar yapabilirsiniz. Örneğin:
– She swims the butterfly stroke very well. (O, kelebek stilini çok iyi yüzer.)
– I completed 20 laps in the pool today. (Bugün havuzda 20 tur yüzdüm.)
– Make sure to wear your swim cap and goggles before diving in. (Suya dalmadan önce yüzücü bonenizi ve gözlüğünüzü takmayı unutmayın.)
Yüzme Eylemleri
“Swimming” fiilinin yanı sıra, yüzmeyle ilgili çeşitli eylemler de İngilizcede kullanılır:
– To swim (Yüzmek)
– To dive (Dalmak)
– To splash (Sıçramak)
– To float (Yüzmek)
– To kick (Tekme atmak)
– To stroke (Kol çekmek)
Bu eylemler, yüzme aktivitesinin farklı aşamalarını ve hareketlerini ifade eder. Örneğin:
– She dived into the pool gracefully. (O, havuza zarifçe daldı.)
– The children were splashing around in the shallow end. (Çocuklar sığ kısımda sıçrayıp duruyorlardı.)
– Make sure to kick your legs to stay afloat. (Yüzebilmek için bacaklarınızı tekmelemeyi unutmayın.)
– He stroked powerfully to reach the other side of the pool. (O, diğer tarafa ulaşmak için güçlü kol çekişleri yaptı.)
Yüzmeyle ilgili bu temel terimleri ve eylemleri öğrenerek, İngilizce konuşurken yüzme hakkında daha detaylı ve akıcı bir dil kullanabilirsiniz.
Sonuç
“Yüzme” kelimesinin İngilizce karşılığı “swimming”dir. Bu kelime, yüzme eylemi, yüzücü, yüzme stili ve yüzme becerileri gibi birçok bağlamda kullanılabilir. İngilizcede yüzmeyle ilgili pek çok terim ve eylem bulunmaktadır. Bu terimleri ve eylemleri öğrenerek, yüzme hakkında daha detaylı ve akıcı bir dil kullanabilirsiniz. Yüzme, eğlenceli ve sağlıklı bir aktivite olduğu için, İngilizcenizi geliştirirken bu kelimeleri sıklıkla kullanma fırsatınız olacaktır.