Yürüyüş ingilizce, Yürüyüşün ingilizcesi nedir, İngilizce yürüyüş nasıl denir


Yürüyüş – Walking

“Yürüyüş” kelimesinin İngilizcesi “walking”dir. Yürüyüş, bir kişinin ya da grubun ayaklarını kullanarak bir mesafeyi kat etmesi anlamına gelir. Yürüyüş, hem eğlence hem de egzersiz amaçlı yapılan popüler bir aktivitedir.

Yürüyüş, günlük hayatımızın bir parçası olduğu gibi, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının da önemli bir bileşenidir. Düzenli yürüyüş, kardiyovasküler sağlığı iyileştirir, kas gücünü artırır ve ruh halini yükseltir.

Yürüyüş, doğada yapıldığında “hiking” olarak adlandırılır. Hiking, daha zorlu arazi koşullarında ve daha uzun mesafelerde yapılan bir yürüyüş türüdür. Doğada yürümek, stres azaltma, doğayla iç içe olma ve fiziksel aktivite açısından oldukça faydalıdır.

Yürüyüşün İngilizcesi Nasıl Denir?

İngilizce’de “yürüyüş” kelimesinin karşılığı “walking”dir. Örneğin:

– I enjoy going for a walk every morning. (Her sabah yürüyüşe çıkmaktan keyif alırım.)
– Walking is a great way to stay fit and healthy. (Yürümek fit ve sağlıklı kalmak için harika bir yoldur.)
– The hiking trail was quite challenging but the views were breathtaking. (Yürüyüş rotası oldukça zorlu ama manzaralar nefes kesiciydi.)

Yürüyüşle İlgili İngilizce Kelimeler

Yürüyüşle ilgili bazı önemli İngilizce kelimeler şunlardır:

– Walk (yürümek)
– Hike (dağ/doğa yürüyüşü yapmak)
– Stroll (yavaşça yürümek)
– Stride (uzun adımlarla yürümek)
– Pace (tempo, adım hızı)
– Trail (yürüyüş rotası)
– Terrain (arazi)
– Boots (yürüyüş/trekking ayakkabıları)
– Backpack (sırt çantası)

Örnek cümleler:

– She took a brisk walk around the park this morning. (Bu sabah parkta hızlı bir yürüyüş yaptı.)
– We hiked up the mountain and the view from the top was incredible. (Dağa tırmandık ve tepeden manzara inanılmazdı.)
– I like to take a leisurely stroll through the neighborhood in the evenings. (Akşamları mahallede yavaşça yürüyüş yapmayı seviyorum.)
– The uneven terrain made the hike quite challenging. (Engebeli arazi yürüyüşü oldukça zorlaştırdı.)
– Make sure you wear comfortable boots for your long hike tomorrow. (Yarınki uzun yürüyüşün için rahat botlar giy.)

Yürüyüşün İngilizce Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

Yürüyüşün İngilizce eş anlamlıları:
– Ambulate
– Perambulate
– Saunter
– Amble

Yürüyüşün İngilizce zıt anlamları:
– Run (koşmak)
– Sprint (hızlı koşmak)
– Jog (tempolu yürümek)

Örnek cümleler:
– She ambled through the park, enjoying the fresh air. (O, parkta yavaşça yürüdü ve temiz havayı keyifle soluk aldı.)
– I like to perambulate around the neighborhood after dinner. (Akşam yemeğinden sonra mahallede gezinmeyi seviyorum.)
– The athlete sprinted across the finish line. (Sporcu, finişe doğru hızla koştu.)

Görüldüğü gibi, “yürüyüş” kelimesi İngilizcede “walking” olarak karşılık bulur ve çeşitli eş anlamlı ve zıt anlamlı kelimelerle ifade edilebilir. Yürüyüş, hem günlük hayatımızın bir parçası hem de sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir bileşenidir. İngilizce’de yürüyüşle ilgili kelimeleri doğru kullanmak, İngilizce iletişimde daha akıcı ve doğal bir dil kullanmanızı sağlayacaktır.