Yürümek İngilizcede Nasıl Denir?
İngilizce’de “yürümek” anlamına gelen kelime “to walk” dir. To walk, ayakları kullanarak bir yerden bir yere gitmek anlamına gelir. Örneğin, “I like to walk to the park every morning” cümlesinde “walk” kelimesi yürümek anlamında kullanılmıştır.
To walk kelimesinin telaffuzu /tu wɔːk/ şeklindedir. Yani “tu vork” olarak okunur.
To walk fiili, İngilizce dilbilgisinde düzenli fiiller (regular verbs) arasında yer alır. Geçmiş zaman hali “walked”, geniş zaman hali “walk/walks”, şimdiki zaman hali “is/am/are walking” şeklinde çekimlenir.
To Walk Kelimesinin Kullanımı
To walk kelimesi İngilizcede çeşitli yapılarda kullanılabilir. Bazı örnekler:
– I walk to work every day. (Her gün işe yürüyerek giderim.)
– She is walking the dog in the park. (O, parkta köpeğini gezdiriyor.)
– They walked five miles yesterday. (Dün beş mil yürüdüler.)
– Please walk slowly, the ground is slippery. (Lütfen yavaş yürü, yer kaygan.)
– I enjoy my morning walk around the neighborhood. (Mahallede sabah yürüyüşümden keyif alırım.)
Görüldüğü gibi to walk fiili, hem günlük rutinleri, hem de belirli bir mesafeyi yürümeyi ifade etmek için kullanılabilir. Ayrıca yürüme hızını ve sıklığını da belirtmek mümkündür.
To Walk ile İlgili Diğer Kelimeler
To walk fiilinin yanı sıra İngilizcede yürümeyle ilgili başka kelimeler de vardır:
– Walker: Yürüyücü, yürüyüş yapan kişi
– Walking: Yürüme, yürüyüş
– Walkable: Yürünebilir, yürümeye uygun
– Walkway: Yürüyüş yolu, kaldırım
– Stroll: Yavaşça yürümek, gezinmek
– Stride: Uzun adımlarla yürümek
– Pace: Yürüme hızı
Örneğin;
– I am an avid walker and I try to walk 5 miles every day. (Ben hevesli bir yürüyücüyüm ve her gün 5 mil yürürüm.)
– This neighborhood is very walkable, there are plenty of sidewalks and paths. (Bu mahalle yürünmeye çok uygun, kaldırımlar ve yollar bolca var.)
– Let’s take a stroll through the park after dinner. (Akşam yemeğinden sonra parkta gezinelim.)
İngilizce Yürümek Nasıl Denir?
İngilizce’de “yürümek” anlamına gelen temel kelime “to walk” olsa da, bağlama göre farklı kelimeler de kullanılabilir:
– To go on foot: Yaya olarak gitmek
– To hike: Dağ, orman vb. yerlerde yürümek
– To trek: Uzun mesafeli, zorlu yürüyüşler yapmak
– To ramble: Keyifli, sakin bir şekilde yürümek
– To stroll: Yavaş ve rahat bir şekilde yürümek
Örneğin;
– I prefer to go on foot rather than take the bus. (Otobüse binmektense yaya gitmek tercihim.)
– We hiked for 3 hours to reach the top of the mountain. (Dağın zirvesine ulaşmak için 3 saat yürüdük.)
– They spent the weekend trekking through the countryside. (Hafta sonu kırsal alanda yürüyüş yaptılar.)
– I like to ramble through the park on Sunday mornings. (Pazar sabahları parkta keyifli yürüyüşler yaparım.)
– Let’s stroll along the beach and enjoy the sunset. (Sahilde yavaşça yürüyüp günbatımını seyredeceğiz.)
Görüldüğü gibi, yürümenin çeşitli şekilleri için İngilizcede farklı kelimeler kullanılabilir. Bu kelimeler yürümenin hızı, amacı veya gerçekleştiği ortam gibi özellikleri vurgular.