Almanca’da “Yakın” Nasıl Denir?
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlere Almanca’da “yakın” kavramının nasıl ifade edildiğini detaylıca anlatacağım. Almanca’da “yakın” kelimesinin karşılığı “nah” veya “nahe” şeklindedir. Bu kelimeler, bir nesnenin, kişinin veya yerin birbirine olan mesafesini ifade etmek için kullanılır.
Örneğin, “Das Geschäft ist nah” cümlesi “Mağaza yakın” anlamına gelir. Yani mağaza, bulunduğunuz konuma oldukça yakındır. Bir diğer örnek cümle ise “Der Bahnhof ist nicht weit entfernt, er ist ziemlich nah” yani “Tren istasyonu çok uzak değil, oldukça yakın” demektir.
Peki, Almanca’da “yakın” kelimesinin farklı kullanımları nelerdir? Gelin hep birlikte bakalım.
“Nah” ve “Nahe” Arasındaki Fark Nedir?
“Nah” ve “Nahe” kelimeleri Almanca’da “yakın” anlamına gelse de aralarında küçük farklar vardır. “Nah” daha çok fiziksel yakınlığı, mesafeyi ifade ederken, “Nahe” daha çok soyut yakınlığı, ilişkiyi ifade eder.
Örneğin, “Das Haus ist nah” cümlesi “Ev yakın” anlamına gelirken, “Die Freundschaft ist mir nahe” cümlesi “Arkadaşlık bana yakın” yani “Arkadaşlığım kuvvetli” anlamına gelir.
Almanca’da “Yakın” İle İlgili Bazı Kelimeler
Almanca’da “yakın” kavramıyla ilgili birçok kelime bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Nächste – En yakın
– Benachbart – Bitişik, komşu
– Nahestehend – Yakın, samimi
– Nahkommen – Yaklaşmak
– Annähern – Yaklaşmak
– Entfernen – Uzaklaşmak
– Distanz – Mesafe
Bu kelimelerin Türkçe anlamlarını incelediğimizde, “yakın” kavramının hem fiziksel hem de duygusal anlamda kullanıldığını görüyoruz.
Almanca’da “Yakın” İle İlgili Örnek Cümleler
Şimdi de Almanca’da “yakın” kavramının kullanıldığı örnek cümleler inceleyelim:
– Das Geschäft ist nur einen Steinwurf entfernt, es ist wirklich nah. – Mağaza sadece bir taş atımı uzaklıkta, gerçekten çok yakın.
– Mein Zuhause ist dem Arbeitsplatz sehr nah, ich brauche nur 10 Minuten zum Büro. – Evim işyerime çok yakın, ofise sadece 10 dakika mesafede.
– Der See liegt in der Nähe des Waldes. – Göl, ormanın yakınında yer alıyor.
– Obwohl wir uns nicht sehr nahestehen, verstehen wir uns gut. – Birbirimize çok yakın olmamamıza rağmen, iyi anlaşıyoruz.
– Die Beziehung zwischen den beiden ist sehr eng und nah. – İkisi arasındaki ilişki çok sıkı ve yakın.
Gördüğünüz gibi, Almanca’da “yakın” kavramı hem somut hem de soyut anlamda kullanılabiliyor. Fiziksel yakınlık olduğu kadar duygusal yakınlık da bu kelime ile ifade edilebiliyor.
Almanca’da “Yakın” İle İlgili Deyimler
Almanca’da “yakın” kavramıyla ilgili bazı deyimler de bulunmaktadır:
– Jemandem nahe gehen – Birine dokunmak, birine yakın olmak
– Jemandem nahekommen – Birine yaklaşmak
– Jemandem auf den Fersen sein – Birisinin peşinde olmak
– Jemandem auf den Leib rücken – Birine çok yaklaşmak
– Jemandem unter die Arme greifen – Birine yardım etmek
Bu deyimler, “yakın” kavramının Almanca’daki çeşitli kullanımlarını gösteriyor. Hem fiziksel hem de duygusal yakınlığı ifade etmek için kullanılabiliyorlar.
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “yakın” kavramının nasıl ifade edildiğini ve örneklerini anlamışsınızdır. Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen çekinmeden sorun. Her zaman yanınızdayım!