Yağmurluk ingilizce, Yağmurluğun ingilizcesi nedir, İngilizce yağmurluk nasıl denir


Yağmurluk İngilizcesi: Raincoat

Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “yağmurluk” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “raincoat” hakkında detaylı bilgiler vereceğim. Raincoat, yağmurdan korunmak için giyilen bir dış giysi türüdür. İngilizcede bu sözcük, “rain” (yağmur) ve “coat” (ceket, palto) kelimelerinin birleşiminden oluşur.

Raincoat’un telaffuzu /ˈreɪnkoʊt/ şeklindedir. Yani “reyn-koht” olarak okunur. Bu sözcük, hem tekil hem de çoğul anlamda kullanılabilir. Örneğin, “I bought a new raincoat yesterday” (Dün yeni bir yağmurluk aldım) veya “They were wearing their raincoats” (Onlar yağmurluklarını giyiyorlardı) gibi.

Raincoat Kullanımı

Raincoat, genellikle yağmurlu havalarda dış giysi olarak tercih edilir. Üstüne giyilen bir ceket veya palto gibidir, ancak su geçirmez bir kumaştan yapılır. Bu sayede yağmurdan korunmayı sağlar. Raincoatlar, günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir giysi türüdür.

Örnek cümleler:
– I always keep a raincoat in my car in case it rains. (Arabamda yağmur yağması durumunda giyebileceğim bir yağmurluk her zaman bulundururum.)
– She was wearing a bright yellow raincoat on her way to work. (İşe giderken parlak sarı bir yağmurluk giyiyordu.)
– They provided raincoats for all the guests at the outdoor wedding. (Açık hava düğününde tüm konuklara yağmurluk sağladılar.)

Raincoat Çeşitleri

Raincoatlar, farklı tasarım, renk ve özelliklere sahip olabilir. Bazı yaygın raincoat çeşitleri şunlardır:

– Lightweight raincoat (Hafif yağmurluk)
– Hooded raincoat (Kapüşonlu yağmurluk)
– Long raincoat (Uzun yağmurluk)
– Waterproof raincoat (Su geçirmez yağmurluk)
– Packable raincoat (Katlanabilir yağmurluk)

Bu çeşitlilik, raincoatların farklı ihtiyaçlara ve kişisel tercihlere göre seçilebilmesini sağlar.

Raincoat ile İlgili Kelimeler

Raincoat kelimesinin İngilizce’deki eş anlamlıları arasında şunlar yer alır:

– Mackintosh
– Slicker
– Anorak
– Parka

Zıt anlamlısı ise “dry” (kuru) kelimesidir.

Örnek cümleler:
– I forgot to bring my slicker to the football game and got soaked in the rain. (Futbol maçına giderken yağmurluğumu almayı unuttum ve ıslandım.)
– She wore a warm parka to protect herself from the cold wind. (Soğuk rüzgara karşı kendini korumak için kalın bir parka giydi.)
– The hikers packed their waterproof anoraks in case the weather turned bad. (Dağcılar, hava kötüleşirse giyebilmek için su geçirmez anoraklarını yanlarına aldılar.)

Sevgili öğrenciler, umarım “yağmurluk” kelimesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında daha fazla bilgi sahibi oldunuz. Raincoat, yağmurlu havalarda sıklıkla tercih edilen pratik ve işlevsel bir giysi türüdür. Kelimeyi doğru telaffuz etmeyi ve çeşitli bağlamlarda kullanmayı öğrenmeniz dileğiyle. Sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.