Yağmur İngilizcesi: “Rain”
Yağmur, doğal bir meteorolojik olay olup, atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak yere düşmesi olarak tanımlanır. İngilizcede “rain” kelimesi ile ifade edilir. “Rain” kelimesi, yağmur yağması eylemi, yağan yağmur miktarı ve yağmurlu hava koşullarını tanımlamak için kullanılır.
Örnek cümleler:
– It’s raining heavily outside. (Dışarıda şiddetli yağmur yağıyor.)
– We need more rain to fill the reservoirs. (Barajları doldurmak için daha fazla yağmura ihtiyacımız var.)
– The rain has stopped, but the ground is still wet. (Yağmur durdu ama yer hala ıslak.)
Yağmur Kelimesinin Telaffuzu ve Dilbilgisi Yapıları
“Rain” kelimesinin telaffuzu /reɪn/ şeklindedir.
“Rain” hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir:
İsim olarak kullanımı:
– It’s going to be a rainy day today. (Bugün yağmurlu bir gün olacak.)
– We need more rain to grow the crops. (Ürünleri yetiştirmek için daha fazla yağmura ihtiyacımız var.)
Fiil olarak kullanımı:
– It’s raining cats and dogs outside. (Dışarıda çok şiddetli yağmur yağıyor.)
– The weather forecast says it will rain tomorrow. (Hava tahmini yarın yağmur yağacağını söylüyor.)
Yağmurla İlgili Diğer İngilizce Kelimeler
Yağmurla ilişkili diğer İngilizce kelimeler şunlardır:
– Rainfall: Yağış miktarı
Örnek: The annual rainfall in this region is 1200 mm. (Bu bölgedeki yıllık yağış miktarı 1200 mm’dir.)
– Drizzle: Çiseleme, hafif yağmur
Örnek: It’s just a light drizzle, you don’t need an umbrella. (Sadece hafif çiseleme var, şemsiyeye ihtiyacın yok.)
– Downpour: Sağanak yağmur
Örnek: There was a sudden downpour that flooded the streets. (Aniden gelen sağanak yağmur sokakları sular altında bıraktı.)
– Shower: Sağanak
Örnek: Occasional showers are expected throughout the day. (Gün boyunca aralıklı sağanak yağışlar bekleniyor.)
– Precipitation: Yağış
Örnek: The amount of precipitation this month has been unusually high. (Bu ay yağış miktarı olağan üstü yüksek.)
Yağmur ile İlgili Deyimler ve Kullanımları
İngilizcede yağmur ile ilgili bazı deyimler ve kullanımları şöyledir:
– It’s raining cats and dogs. (Çok şiddetli yağmur yağıyor.)
– When it rains, it pours. (Kötü şeyler bir anda peş peşe gelir.)
– Every cloud has a silver lining. (Her kötü durumun bir iyisi vardır.)
– It never rains but it pours. (Başına bir şey gelmeye başladı mı, peş peşe gelmeye devam eder.)
– Reign/rain check (Erteleme, ileri bir tarihe bırakma)
Örnek cümleler:
– I had to take a rain check on the picnic because of the downpour. (Sağanak yağmur nedeniyle pikniği ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldım.)
– When the company announced layoffs, it was raining cats and dogs for the employees. (Şirket işten çıkarmalara karar verince, çalışanlar için adeta yağmur yağmaya başladı.)
Yağmur Kelimesinin Zıt Anlamlıları
Yağmur kelimesinin zıt anlamlıları şunlardır:
– Drought: Kuraklık
Örnek: The drought has severely impacted the agricultural production in the region. (Kuraklık bölgedeki tarımsal üretimi ciddi şekilde etkiledi.)
– Dry: Kuru
Örnek: The ground is completely dry after weeks without rain. (Yağmursuz geçen haftalar sonrası toprak tamamen kurudu.)
– Sunshine: Güneş ışığı
Örnek: We’ve had too much rain lately, I’m looking forward to some sunshine. (Son zamanlarda çok yağmur yağdı, biraz güneş ışığına özlem duyuyorum.)
Yağmur kelimesinin eş anlamlıları ise “precipitation”, “downpour”, “shower” gibi kelimelerdir.
İşte yağmur kelimesi ve ilgili kavramlarla ilgili detaylı bilgiler. Yağmur doğal bir olay olsa da İngilizcede çeşitli şekillerde kullanılabilir ve ifade edilebilir. Umarım bu bilgiler yağmur konusunda İngilizce öğrenmenize yardımcı olmuştur. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin.