Vazgeçmek Almanca: “Aufgeben”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “vazgeçmek” kelimesinin Almanca karşılığı ve kullanımı hakkında bilgi vereceğim. Almanca öğrenirken bu tür günlük hayatta sıkça kullandığımız kelimelerin Almanca karşılıklarını bilmek çok önemli. Hadi başlayalım!
“Vazgeçmek” kelimesinin Almanca karşılığı “aufgeben” dir. “Auf” ön eki “yukarı” anlamına gelirken, “geben” fiili “vermek” anlamına geliyor. Yani “aufgeben” kelimesi, bir şeyden vazgeçmek, bir şeyi bırakmak, terk etmek anlamlarına geliyor.
Peki, “aufgeben” fiilini Almanca cümlelerde nasıl kullanabiliriz? Aşağıda size birkaç örnek verelim:
• Ich gebe mein Studium auf, weil ich eine Arbeit gefunden habe. (Çalışma hayatına atıldığım için üniversite eğitimimi bırakıyorum.)
• Er hat die Hoffnung aufgegeben, jemals wieder gesund zu werden. (Tekrar sağlığına kavuşamayacağı umudu-nu kaybetti.)
• Die Mannschaft hat das Spiel aufgegeben, als sie 0:5 hinten lag. (Takım 0:5 geriden gelince maçı bıraktı.)
• Aufgrund der schwierigen Bedingungen haben viele Teilnehmer den Wettbewerb aufgegeben. (Zor şartlar nedeniyle birçok katılımcı yarışmadan vazgeçti.)
Görüldüğü gibi “aufgeben” fiili, bir eylemi, bir hedefi, bir çabayı bırakmak anlamında kullanılıyor. Almanca konuşurken bu fiilin farklı yapılardaki kullanımlarına sıkça rastlayacaksınız.
Almanca Eş Anlamlı Kelimeler
“Aufgeben” fiilinin Almanca’da bazı eş anlamlı kelimeleri de var. Bunlar arasında “verlassen” (terk etmek), “aufhören” (bırakmak), “loslassen” (bırakmak) gibi kelimeler sayılabilir.
Örneğin:
• Er hat seine Pläne aufgegeben/verlassen/aufgehört. (O, planlarından vazgeçti.)
• Das Team hat den Wettbewerb aufgegeben/losgelassen. (Takım yarışmadan vazgeçti.)
Görüldüğü gibi bu eş anlamlı kelimeler “aufgeben” fiilinin anlamını destekliyor ve cümlelerde rahatlıkla kullanılabiliyor.
Almanca Zıt Anlamlı Kelimeler
“Aufgeben” fiilinin zıt anlamlısı ise “durchhalten” (dayanmak, devam etmek) ve “weitermachen” (devam etmek) kelimeleridir.
Örneğin:
• Trotz aller Schwierigkeiten hat er nicht aufgegeben und durchgehalten. (Tüm zorluklara rağmen vazgeçmedi ve dayanmayı başardı.)
• Obwohl es sehr anstrengend war, machte sie tapfer weiter und gab nicht auf. (Çok yorucu olmasına rağmen cesurca devam etti ve vazgeçmedi.)
Görüldüğü gibi “aufgeben” fiili, bir şeyden vazgeçmek, bırakmak anlamına gelirken, zıt anlamlıları ise kararlılıkla devam etmek, dayanmak anlamlarına geliyor.
Almanca Örnek Cümleler
Şimdi de “aufgeben” fiilinin Almanca günlük hayat cümlelerinde nasıl kullanıldığına dair birkaç örnek verelim:
• Ich gebe meine Pläne für den Urlaub nicht auf, auch wenn es schwierig wird. (Tatil planlarımdan, zor olsa da, vazgeçmiyorum.)
• Lass dich nicht entmutigen! Gib niemals auf, egal was kommt! (Moralini bozma! Ne olursa olsun asla vazgeçme!)
• Obwohl der Marathon sehr anstrengend war, haben die Läufer nicht aufgegeben. (Maraton çok yorucuydu ama koşucular vazgeçmediler.)
• Manchmal muss man Dinge einfach aufgeben, um neue Wege zu finden. (Bazen yeni yollar bulmak için bazı şeylerden vazgeçmek gerekir.)
• Gib nicht so schnell auf! Mit etwas Geduld schaffst du das bestimmt. (Çabuk vazgeçme! Biraz sabırla bunu kesinlikle başarabilirsin.)
Görüldüğü gibi “aufgeben” fiili, günlük dilde çok sık kullanılan bir kelime. Umarım bu örnekler sayesinde siz de Almanca konuşurken bu kelimeyi doğru bir şekilde kullanabilirsiniz. Başarılar!