Ultrason Nedir ve İngilizcesi Nasıl Söylenir?
Ultrason, ses dalgalarının yüksek frekanslarda kullanılmasıyla oluşan görüntüleme tekniğidir. Tıpta, endüstride ve günlük hayatta pek çok alanda kullanılan ultrasonun İngilizcesi “ultrasound”tur. “Ultrasound” kelimesi, “ultra” ön eki (çok, aşırı) ve “sound” (ses) kelimelerinden oluşur. Dolayısıyla ultrasonun İngilizce karşılığı “çok yüksek sesler” anlamına gelir.
Ultrasonun telaffuzu “ˈʌltrəˌsaʊnd” şeklindedir. Kelimenin vurgusu “ultra” hecesi üzerindedir. Ayrıca “ultrasonic” kelimesi de ultrasonla ilgili anlamlar ifade etmek için kullanılır.
Ultrason, tıpta hamilelik takibi, organ görüntülemesi, kan akışının incelenmesi gibi pek çok alanda kullanılır. Endüstride ise malzeme analizi, temizleme, kaynak gibi işlemlerde kullanılmaktadır. Günlük hayatta ise ultrason sensörleri park sensörlerinde, alarm sistemlerinde ve hayvan kovucularda kullanılır.
Ultrason İle İlgili İngilizce Cümleler
The doctor used an ultrasound machine to check the baby’s development during the pregnancy.
(Doktor, hamilelik sırasında bebeğin gelişimini kontrol etmek için bir ultrason cihazı kullandı.)
The engineers used ultrasonic welding to join the metal parts of the product.
(Mühendisler, ürünün metal parçalarını birleştirmek için ultrasonik kaynak kullandılar.)
The security system at the entrance uses ultrasonic sensors to detect any movement.
(Girişteki güvenlik sistemi, herhangi bir hareketi algılamak için ultrasonik sensörler kullanır.)
Ultrasound technology is widely used in medical imaging to visualize internal structures of the body.
(Ultrason teknolojisi, vücudun iç yapılarını görüntülemek için tıpta yaygın olarak kullanılır.)
The mechanic used an ultrasonic cleaner to remove the dirt and grime from the small engine parts.
(Tamirci, küçük motor parçalarındaki kir ve lekeleri temizlemek için ultrasonik bir temizleyici kullandı.)
Ultrason İle İlgili İngilizce Kelimeler
Ultrasound (n.) – Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak oluşturulan görüntüleme tekniği.
Örnek cümle: The doctor ordered an ultrasound to check for any abnormalities in the patient’s abdomen.
Ultrasonic (adj.) – Ultrasonla ilgili veya ultrason kullanan.
Örnek cümle: The new security system uses ultrasonic sensors to detect intruders.
Transducer (n.) – Ultrason dalgalarını üreten ve algılayan cihaz.
Örnek cümle: The ultrasound transducer converts electrical signals into sound waves.
Echolocation (n.) – Ultrason dalgalarını kullanarak nesne ve engelleri algılama.
Örnek cümle: Bats use echolocation to navigate and hunt in the dark.
Sonogram (n.) – Ultrason görüntüsü.
Örnek cümle: The expectant parents were excited to see the baby’s first sonogram.
Ultrasonun İngilizce Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
Eş Anlamlılar:
– Sonogram
– Echogram
– Echography
Zıt Anlamlılar:
– Audible (işitilebilir)
– Subsonic (ultrasonun altındaki frekanslar)
– Infrasonic (ultrasonun altındaki frekanslar)
Örnek cümle: The doctor used an ultrasound machine to take a sonogram of the patient’s internal organs.
(Doktor, hastanın iç organlarının bir sonogramını almak için bir ultrason makinesi kullandı.)
Örnek cümle: Unlike audible sound, ultrasonic waves cannot be heard by the human ear.
(İşitilebilir sesten farklı olarak, ultrasonik dalgalar insan kulağı tarafından duyulamaz.)
Ultrason, yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme tekniğidir. İngilizcede “ultrasound” olarak adlandırılır ve tıp, endüstri ve günlük hayatta pek çok alanda kullanılmaktadır. Ultrason, ses dalgalarını kullanarak iç organ yapılarını, hamilelik durumunu veya malzeme analizlerini görüntüleyebilir. Ultrasonla ilgili diğer kelimeler ise “ultrasonic”, “transducer”, “echolocation” ve “sonogram”dır. Bu kelimeler ultrasonun teknik özelliklerini ve kullanım alanlarını ifade eder.