Turnike Atıyorum İngilizcesi Nedir?
“Turnike atıyorum” ifadesinin İngilizce karşılığı “I’m doing a turnstile” veya “I’m going through the turnstile” şeklinde olabilir. Turnike, insanların tek sıra halinde geçmesini sağlayan, genellikle metroda, stadyumlarda veya diğer kalabalık alanlarda kullanılan bir güvenlik sistemidir.
Turnike kelimesinin İngilizce karşılığı “turnstile”dır. Turnstile, dönen bir kapı veya geçiş sistemi anlamına gelir. Bir kişi turnstile’dan geçerken, turnstile’ın dönen kısmına basarak ilerler. Bu hareket, “turnike atmak” olarak adlandırılır.
Günlük hayatta “turnike atmak” ifadesini şu şekillerde kullanabiliriz:
– I’m going through the turnstile to enter the subway.
– She pushed the turnstile to pass through the entrance.
– Before entering the stadium, everyone has to go through the turnstiles.
– I swiped my card and went through the turnstile.
– Let’s hurry up, the turnstiles are about to close.
Görüldüğü üzere, “turnike atmak” ifadesi İngilizcede “to go through/pass through the turnstile” şeklinde kullanılmaktadır. Burada “to do a turnstile” ifadesi biraz daha özel bir kullanım olabilir, ancak genel olarak “to go through the turnstile” daha yaygındır.
Turnike ile İlgili İngilizce Kelimeler
Turnike ve turnstile kavramları ile ilgili bazı İngilizce kelimeler şunlardır:
– Turnstile: Dönen kapı veya geçiş sistemi
– Gate: Giriş/çıkış kapısı
– Entrance: Giriş
– Exit: Çıkış
– Swipe: Kartı okutmak
– Access: Erişim, giriş izni
– Security: Güvenlik
– Queuing: Sıra bekleme
– Crowd control: Kalabalık kontrolü
Bu kelimeler, turnike ve geçiş sistemleri bağlamında sıklıkla kullanılır. Örnek cümleler:
– I swiped my card to access the turnstile.
– The security guard was monitoring the entrance gates.
– There was a long queue at the turnstiles before the concert.
– The stadium has multiple turnstiles for crowd control.
Turnike Atma Eylemine İlişkin İngilizce Deyimler
Turnike atma eylemine ilişkin bazı İngilizce deyimler de kullanılabilir:
– To go through the turnstile
– To pass through the turnstile
– To push the turnstile
– To enter via the turnstile
– To clear the turnstile
Örnek cümleler:
– She pushed the turnstile to enter the metro station.
– I cleared the turnstile and headed towards the platform.
– The fans lined up to pass through the turnstiles.
– After swiping my card, I went through the turnstile.
Görüldüğü üzere, “turnike atmak” ifadesi İngilizcede genellikle “to go/pass through the turnstile” şeklinde kullanılmaktadır. Bazen “to push the turnstile” veya “to clear the turnstile” gibi daha özel deyimler de kullanılabilir.
