Top Çalma: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “top çalma” kavramının İngilizce karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. İngilizce’de “top çalma” için kullanılan terim “to steal the ball” veya “ball theft” olarak karşımıza çıkıyor.

“To steal the ball” ifadesi, bir oyuncunun top kontrolünü elinden almak anlamına geliyor. Örneğin; “The defender stole the ball from the forward” cümlesinde savunmacı oyuncunun forvet oyuncusunun topunu çaldığını görüyoruz.

“Ball theft” ise daha genel bir ifade olup, herhangi bir şekilde bir oyuncunun topunu kaybetmesi anlamına geliyor. Örneğin; “The team suffered a costly ball theft late in the game” cümlesinde maçın sonlarında takımın topunu kaybetmesinden bahsediliyor.

Bu iki terim, futbol, basketbol, voleybol gibi top oyunlarında sıklıkla kullanılıyor. Oyuncuların rakip takım topunu ele geçirmesi veya kaybetmesi, maç stratejisi açısından oldukça önemli bir unsur.

Top Çalma ile İlgili İngilizce Cümleler

– The defender made a brilliant ball theft to win back possession for his team.
Savunmacı oyuncu takımının topu geri kazanması için harika bir top çalma hareketi yaptı.

– The striker tried to dribble past the defender but his ball theft attempt was unsuccessful.
Forvet oyuncusu savunmacının yanından sıyrılmaya çalıştı ama top çalma girişimi başarısız oldu.

– Midway through the second half, a costly ball theft led to the opposing team scoring the winning goal.
İkinci yarının ortalarında yaşanan bir top çalma hatası rakip takımın gol atmasına neden oldu.

– The team’s poor ball control resulted in multiple ball thefts by the pressing opponents.
Takımın top kontrolündeki zayıflığı, baskı yapan rakiplerin sık sık top çalmasına yol açtı.

– Maintaining possession and avoiding ball theft will be crucial if we want to win this match.
Bu maçı kazanmak istiyorsak topa sahip olmayı sürdürmek ve top çalınmasını engellemek çok önemli olacak.

Top Çalma ile İlgili İngilizce Kelimeler

– To steal – Çalmak
– Theft – Hırsızlık
– Possession – Sahiplik, kontrol
– Dribble – Sürme
– Intercept – Araya girmek, engel olmak
– Turnover – Top kaybı
– Dispossess – Toptan mahrum etmek
– Regain – Geri kazanmak

Örnek cümle: The midfielder expertly dribbled past the defender but his dribbling was intercepted, leading to a costly turnover.
Orta saha oyuncusu savunmacının yanından ustalıkla sıyrıldı ama sürüşü engellendi ve bu da maliyetli bir top kaybına neden oldu.

Top Çalma Kavramının Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

Eş anlamlılar:
– To pilfer the ball
– To snatch the ball
– Ball pilferage
– Ball snatching

Zıt anlamlılar:
– To retain possession
– To maintain ball control
– To protect the ball
– To safeguard the ball

Örnek cümle: The team did an excellent job of retaining possession and protecting the ball, denying the opponents any chance of ball theft.
Takım top kontrolünü korumayı ve topu güvende tutmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirdi, böylece rakiplerin top çalma şansını engelledi.

Sevgili öğrenciler, “top çalma” kavramının İngilizce kullanımı ve anlamı hakkında detaylı bilgi sahibi oldunuz. Futbol, basketbol gibi top oyunlarında top kaybetmemek ve rakip takımın topunu çalmak kritik öneme sahip. Umarım bu bilgiler sizlere faydalı olmuştur. Sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.