Tiyatronun İngilizcesi Nedir?

Tiyatro sözcüğünün İngilizce karşılığı “theatre” ya da “theater” olarak kullanılır. Tiyatro, İngilizcede genel olarak sahnelenen oyunlar, drama, gösteri ve performanslar için kullanılan bir terimdir. Tiyatro kelimesi Yunanca “theatron” kelimesinden türemiştir ve seyir yeri, izleme yeri anlamına gelmektedir.

İngilizce’de tiyatro ile ilgili kullanılan başlıca kelimeler şunlardır:

– Theatre/Theater: Tiyatro binası, sahnesi veya oyunun sergilendiği mekân.
– Drama: Tiyatro oyunu, sahneye konulan oyun.
– Play: Tiyatro oyunu, sahneye konulan metin.
– Actor/Actress: Tiyatro oyuncusu.
– Stage: Tiyatro sahnesi.
– Audience: Tiyatro seyircileri.
– Script: Tiyatro oyununun metni, senaryosu.
– Curtain: Perde.

Tiyatro, İngilizcede hem bir mekân hem de sergilenen oyun için kullanılan bir terimdir. Örneğin “I’m going to the theatre tonight to watch a play” cümlesinde “theatre” kelimesi tiyatro binasını, “play” kelimesi ise sahnelenen oyunu ifade etmektedir.

İngilizce’de Tiyatro ile İlgili Deyimler ve Örnekler

İngilizcede tiyatro ile ilgili pek çok deyim ve kalıp ifade bulunmaktadır. Bunlara bazı örnekler verelim:

– “Break a leg”: Tiyatro oyuncularının başarılı olması dileğinde bulunmak için kullanılan bir deyimdir. Aslında “Bacağını kır” anlamına gelse de, tam tersi bir anlam ifade eder.
Örnek: “Good luck tonight! Break a leg!”

– “Steal the show”: Tiyatro oyununda dikkat çekici bir performans sergileyerek diğer oyuncuların önüne geçmek anlamına gelir.
Örnek: “That new actress really stole the show with her amazing performance.”

– “Bring the house down”: Tiyatro oyununda seyircileri coşturacak, alkışlarla ve gürültüyle karşılanan bir performans sergilemek.
Örnek: “The standing ovation showed that the actor’s performance really brought the house down.”

– “Get the show on the road”: Tiyatro oyununun veya prodüksiyonun başlaması, yola koyulması.
Örnek: “Now that all the rehearsals are done, it’s time to get the show on the road!”

– “Upstage”: Tiyatro sahnesinde dikkati üzerine çekmek için arka plana geçerek diğer oyuncuları gölgede bırakmak.
Örnek: “That actor really upstaged the others with his captivating performance.”

İngilizce Tiyatro Kelimeleri ve Kullanımları

İngilizcede tiyatro ile ilgili pek çok kelime ve deyim kullanılmaktadır. Bunların bazı örneklerini ve kullanımlarını inceleyelim:

– “Curtain call”: Tiyatro oyununun sonunda oyuncuların alkış almak için sahneye çıkması.
Örnek: “The actors took several curtain calls after the standing ovation.”

– “Dress rehearsal”: Oyunun ilk kez tam kostüm ve dekorlarla sergilendiği prova.
Örnek: “We had the dress rehearsal last night to make sure everything was ready for opening night.”

– “Wing”: Tiyatro sahnesinin yan kısımları.
Örnek: “The actors waited in the wings until it was time for them to make their entrance.”

– “Spotlight”: Tiyatro sahnesinde oyuncuyu aydınlatan ışık.
Örnek: “The lead actor basked in the spotlight as he delivered his lines.”

– “Prompter”: Oyuncuların unuttuğu repliklerini hatırlatmak için kullanılan kişi veya cihaz.
Örnek: “When the actor forgot his lines, the prompter whispered the next line to him.”

Bu gibi tiyatro ile ilgili İngilizce kelimeleri ve deyimleri kullanarak, İngilizce konuşan kişilerle tiyatro hakkında rahatça iletişim kurabilirsiniz.