Televizyon: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı
Sevgili okurlar, bugün sizlerle “televizyon” kelimesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında bilgi paylaşacağım. Televizyon, günlük hayatımızın önemli bir parçası ve İngilizce öğrenmek isteyen herkesin bilmesi gereken bir kelime. Gelin birlikte öğrenelim!
İngilizce’de “televizyon” kelimesinin karşılığı “television” dir. Telaffuzu “tel-ə-vɪʒ(ə)n” şeklindedir. Kelime, Latince “tele” (uzak) ve Yunanca “vision” (görme) kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Yani televizyon, uzaktan görme anlamına gelmektedir.
Televizyon, İngilizce’de çoğunlukla kısaltma olarak “TV” şeklinde de kullanılmaktadır. Örneğin, “I watch TV every evening.” (Her akşam TV izlerim.) cümlesinde olduğu gibi.
Televizyon ile İlgili İngilizce Cümleler
Televizyon, günlük hayatımızda sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Gelin, televizyon ile ilgili bazı İngilizce cümle örneklerine bakalım:
1. I enjoy watching the news on TV in the morning. (Sabahları TV’de haber izlemeyi seviyorum.)
2. Have you seen the latest episode of that popular TV series? (O popüler TV dizisinin son bölümünü gördün mü?)
3. The children are glued to the TV, watching their favorite cartoon. (Çocuklar televizyona yapışmış, sevdikleri çizgi filmi izliyorlar.)
4. My family and I usually eat dinner while watching TV. (Ailemle birlikte genellikle TV izleyerek akşam yemeği yeriz.)
5. I prefer reading books over watching TV. (TV izlemeyi kitap okumaya tercih ederim.)
Gördüğünüz gibi, televizyon kelimesi İngilizce’de sıklıkla kullanılmakta ve cümlelerde farklı bağlamlarda karşımıza çıkabilmektedir.
Televizyon ile İlgili İngilizce Kelimeler
Televizyon ile ilgili bazı İngilizce kelimeler ve anlamları şöyledir:
– Screen (ekran): The TV screen is very clear. (Televizyon ekranı çok net.)
– Remote control (kumanda): I can’t find the TV remote control. (Televizyon kumandamı bulamıyorum.)
– Channel (kanal): What channel is the movie on? (Film hangi kanalda yayınlanıyor?)
– Program (program): I enjoy watching educational programs on TV. (TV’de eğitici programları izlemeyi seviyorum.)
– Broadcast (yayın): The news is broadcast live on TV every evening. (Haberler her akşam TV’de canlı yayınlanıyor.)
– Viewer (izleyici): The number of TV viewers has increased this year. (TV izleyici sayısı bu yıl arttı.)
Bu kelimeler, televizyon ile ilgili konuşurken sıklıkla kullanılmaktadır. Örnek cümleler ile pekiştirebilirsiniz:
1. I changed the channel to watch my favorite show. (Sevdiğim programı izlemek için kanalı değiştirdim.)
2. The remote control is not working, so I have to get up to change the channel. (Kumanda çalışmıyor, bu yüzden kanal değiştirmek için kalkmam gerekiyor.)
3. The news broadcast was interrupted due to a technical problem. (Teknik bir sorun nedeniyle haber yayını kesildi.)
4. As a loyal viewer, I watch this TV series every week. (Sadık bir izleyici olarak, bu TV dizisini her hafta izliyorum.)
İngilizce’de “Televizyon” Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
İngilizce’de “televizyon” kelimesinin eş anlamlıları arasında “screen” (ekran), “monitor” (monitör) ve “display” (görüntü) gibi kelimeler sayılabilir.
Örneğin:
– I like to watch movies on the big screen at the cinema. (Sinemadaki büyük ekranda film izlemeyi seviyorum.)
– The computer monitor is not working properly. (Bilgisayar monitörü düzgün çalışmıyor.)
– The new tablet has a high-quality display. (Yeni tabletin görüntüsü yüksek kaliteli.)
Televizyon kelimesinin zıt anlamlısı ise “book” (kitap) olabilir. Çünkü bazı insanlar TV izlemeyi kitap okumaya tercih etmektedir.
Örneğin:
– I prefer reading books to watching TV. (TV izlemeyi kitap okumaya tercih ederim.)
– She spends more time reading books than watching television. (O, daha çok kitap okumaya TV izlemeye zaman ayırıyor.)
Görüldüğü üzere, “televizyon” kelimesi İngilizce’de sıklıkla kullanılmakta ve farklı bağlamlarda karşımıza çıkabilmektedir. Umarım bu bilgiler sizin için faydalı olmuştur. Televizyon ile ilgili İngilizce öğrenmenize katkı sağlaması dileğiyle!