Susamış Almanca, Susamışın Almancası nedir, Almanca susamış nasıl denir


Almanca’da “Susamış” Nasıl Denir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “susamış” kelimesinin karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. Almanca’da “susamış” anlamına gelen kelime “durstig” dir. Bu kelimeyi günlük konuşmalarda sıklıkla kullanabilirsiniz.

Örneğin, “Çok susamışım, bir bardak su içebilir miyim?” cümlesini Almanca’da şöyle ifade edebiliriz:

“Ich bin sehr durstig, kann ich ein Glas Wasser trinken?”

Görüldüğü gibi, “durstig” kelimesi “susamış” anlamına geliyor. Peki, “durstig” kelimesinin Almanca’daki kullanımı ve anlamı nedir? Hemen inceleyelim.

“Durstig” Kelimesinin Anlamı ve Kullanımı

“Durstig” kelimesi Almanca’da “susamış” anlamına gelir. Bu kelime sıfat olarak kullanılır ve genellikle cümlenin öznesi veya nesnesi olarak karşımıza çıkar.

Örnek cümleler:

– Ich bin durstig. (Ben susamışım.)
– Der Hund ist durstig. (Köpek susamış.)
– Die Kinder sind sehr durstig nach dem Spielen. (Çocuklar oynadıktan sonra çok susamış.)
– Möchtest du etwas zu trinken, da du durstig bist? (Susamış olduğun için bir şey içmek ister misin?)

Görüldüğü gibi, “durstig” kelimesi kişilerin, hayvanların veya nesnelerin susamış olma durumunu ifade etmek için kullanılır.

“Durstig” Kelimesinin Zıt Anlamlısı ve Eş Anlamlıları

“Durstig” kelimesinin zıt anlamlısı “nicht durstig” (susamamış) veya “nicht thirsty” dir.

Eş anlamlıları ise şunlardır:

– Durstig sein
– Durst haben
– Lechzen (susuzluktan kıvranmak)
– Lechzend sein (susuzluktan kıvranan)

Örnek cümleler:

– Ich habe keinen Durst, ich bin nicht durstig. (Susuzluğum yok, susamış değilim.)
– Die Wüstenbewohner lechzen nach Wasser. (Çöl sakinleri suya susamış.)
– Nach der langen Wanderung hatten wir einen großen Durst. (Uzun yürüyüşten sonra çok susamıştık.)

Görüldüğü gibi, “durstig” kelimesinin eş anlamlıları da susamışlık durumunu ifade etmek için kullanılabiliyor.

“Durstig” Kelimesinin Farklı Yapılardaki Kullanımı

“Durstig” kelimesi sadece sıfat olarak değil, aynı zamanda isim ve fiil olarak da kullanılabilir.

İsim olarak kullanımı:
– Der Durst (susuzluk)
– Einen Durst haben (susuzluğu olmak)
– Vor Durst verschmachten (susuzluktan ölmek üzere olmak)

Fiil olarak kullanımı:
– Dursten (susamak)
– Mich dürstet (beni susuyor)
– Er dürstet nach Rache (O, intikam susamış)

Görüldüğü gibi, “durstig” kelimesi Almanca’da çok yönlü bir kullanıma sahip. Hem sıfat, hem isim hem de fiil olarak karşımıza çıkabiliyor.

Sevgili öğrenciler, umarım “durstig” kelimesinin Almanca’daki kullanımı ve anlamı hakkında detaylı bilgi sahibi oldunuz. Şimdi sizlere birkaç örnek cümle daha sunayım:

– Ich habe einen großen Durst, lass uns eine Erfrischung trinken. (Çok susadım, serinletici bir şey içelim.)
– Die Wanderer dürsteten nach einem kühlen Getränk. (Yürüyüşçüler serinletici bir içecek susamışlardı.)
– Mein Hund ist durstig, er braucht dringend Wasser. (Köpeğim susamış, acilen suya ihtiyacı var.)
– Bei dieser Hitze lechzen alle nach etwas Kühlendem. (Bu sıcakta herkes serinletici bir şey susamış.)

Umarım Almanca’da “susamış” kelimesini ve kullanımını daha iyi anlamışsınızdır. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bana sorun, her zaman yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.