Susamak Almanca: “Dürsten sein”
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlere “susamak” kelimesinin Almanca karşılığını ve kullanımını anlatacağım. Almanca’da “susamak” anlamına gelen kelime “dürsten sein” dir. Bu ifade, susuzluk hissetmek veya susama durumunda olmak anlamına geliyor.
Örneğin, sıcak bir yaz gününde dışarıda uzun süre dolaştıktan sonra susadığınızda, Almanca bunu “Ich bin dürsten” şeklinde ifade edebilirsiniz. Yani “Ben susadım” anlamına gelir.
Almanca’da “Dürsten sein” Kullanımı
“Dürsten sein” ifadesi, genellikle aşağıdaki şekillerde kullanılır:
– Ich bin dürsten. – Ben susadım.
– Er ist sehr dürsten. – O çok susamış.
– Wir waren den ganzen Tag dürsten. – Bütün gün boyunca susamıştık.
– Bist du dürsten? – Sen susamış mısın?
– Ich muss etwas trinken, weil ich dürsten bin. – Susamış olduğum için bir şeyler içmek zorundayım.
Görüldüğü gibi, “dürsten sein” fiili, kişinin susuzluk hissini ifade etmek için kullanılıyor. Almanca dilbilgisi açısından da “sein” yardımcı fiili ile kullanılıyor.
Almanca’da “Dürsten” ile İlgili Kelimeler
“Dürsten” kelimesinin yanı sıra, Almanca’da susuzlukla ilgili başka kelimeler de var. Bunlar arasında:
– der Durst – susuzluk
– durstig – susuz
– löschen – susuzluğu gidermek
– erfrischen – tazelemek, ferahlatmak
Örnek cümleler:
– Ich habe großen Durst, ich muss etwas trinken. – Çok susuzum, bir şeyler içmem gerek.
– Die Kinder waren nach dem Fußballspielen sehr durstig. – Çocuklar futbol oynadıktan sonra çok susuzdular.
– Das kalte Wasser hat meinen Durst gelöscht. – Soğuk su susuzluğumu giderdi.
– Ein Glas Limonade würde mich jetzt erfrischen. – Bir bardak limonata şu an beni ferahlatırdı.
Görüldüğü gibi, “dürsten” kelimesinin yanı sıra Almanca’da susuzlukla ilgili farklı kelimeler de kullanılıyor. Bunları da bilmek Almanca öğrenmede faydalı olacaktır.
Almanca’da “Dürsten” ile Zıt Anlamlı Kelimeler
“Dürsten” kelimesinin zıt anlamlısı ise “satt sein” yani “tok olmak”tır.
Örnek cümleler:
– Ich bin nicht mehr dürsten, ich habe genug getrunken. – Artık susuz değilim, yeterince içtim.
– Nach dem Essen fühle ich mich satt und nicht mehr dürsten. – Yemekten sonra kendimi tok hissediyorum ve artık susuz değilim.
– Die Kinder waren nach der Mahlzeit satt und nicht mehr dürsten. – Çocuklar öğünden sonra tok ve artık susuz değillerdi.
Görüldüğü gibi, “dürsten” kelimesinin zıt anlamlısı “satt sein” yani “tok olmak”tır. Bu iki kelime arasındaki zıtlık, susuzluk ve tokluk arasındaki farkı ifade ediyor.
İşte “susamak” kelimesinin Almanca karşılığı ve kullanımı hakkında bilmeniz gereken temel noktalar. Umarım bu açıklamalar sizlere yardımcı olmuştur. Almanca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim!