Süpermarket ingilizce, Süpermarketin ingilizcesi nedir, İngilizce süpermarket nasıl denir


Süpermarket – Supermarket

“Süpermarket” kelimesi İngilizcede “supermarket” olarak kullanılır. Supermarket, geniş bir ürün yelpazesine sahip, büyük ölçekli bir perakende satış mağazasıdır. Buralarda gıda ürünlerinden ev eşyalarına kadar birçok çeşit ürün satılır.

Supermarket kelimesinin telaffuzu /ˈsuːpəˌmɑːkɪt/ şeklindedir. “Super” ön eki büyük, geniş anlamına gelirken “market” ise pazar, alışveriş yeri anlamına gelir. Dolayısıyla supermarket, büyük bir alışveriş merkezi olarak tanımlanabilir.

Süpermarketler, günümüzde alışverişin en yaygın yapıldığı yerlerdir. Çeşitli ürün çeşitliliği, uygun fiyatlar ve kolay erişilebilirlik gibi avantajları sayesinde insanların en çok tercih ettiği alışveriş yerleridir. Özellikle gıda ve temizlik ürünleri başta olmak üzere birçok ihtiyacı tek bir mekânda karşılayabilme imkanı sunarlar.

İngilizce Cümle Örnekleri

– I need to go to the supermarket to buy some groceries for the week.
(Haftalık ihtiyaçlarımı karşılamak için süpermarkete gitmem gerekiyor.)

– The new supermarket in our neighborhood has a great selection of organic produce.
(Mahallemizde açılan yeni süpermarkette organik ürünlerin geniş bir seçimi var.)

– I always enjoy browsing the aisles of the supermarket, discovering new products.
(Süpermarketin raflarını gezerek yeni ürünler keşfetmekten her zaman zevk alırım.)

– The supermarket has a wide variety of international foods to choose from.
(Süpermarkette seçebileceğiniz geniş bir yelpazede uluslararası yiyecekler var.)

– I like to go to the supermarket on the weekends when it’s less crowded.
(Hafta sonları daha az kalabalık olduğu için süpermarkete gitmeyi tercih ederim.)

– The supermarket offers online ordering and home delivery service these days.
(Süpermarketler artık çevrimiçi sipariş ve ev teslimatı hizmeti de sunuyor.)

İlgili İngilizce Kelimeler

– Grocery (Gıda, Temel Gıda Ürünleri)
Örnek: I need to buy some groceries at the supermarket.

– Produce (Sebze ve Meyveler)
Örnek: The supermarket has a great selection of fresh produce.

– Aisle (Koridor, Geçit)
Örnek: I like to slowly walk down the aisles and browse the shelves.

– Checkout (Ödeme Noktası)
Örnek: There are long lines at the checkout counters on the weekends.

– Inventory (Stok, Envanter)
Örnek: The supermarket keeps a large inventory of popular items.

– Cashier (Kasiyer)
Örnek: I waited in line for 20 minutes to reach the cashier.

Süpermarket kelimesinin İngilizcesi olan “supermarket” genel olarak büyük, geniş ürün yelpazesine sahip perakende satış mağazaları için kullanılır. Günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan ve kullanılan bir kelimedir. İngilizce konuşan kişilerle iletişimde bu kelimeyi rahatlıkla kullanabilirsiniz.