Sözleşme ingilizce, Sözleşmenin ingilizcesi nedir, İngilizce sözleşme nasıl denir


Sözleşme İngilizcesi Nedir?

“Sözleşme” kelimesinin İngilizce karşılıkları arasında en yaygın olanları “contract”, “agreement”, “treaty” ve “pact”tir. Bu kelimeler, iki veya daha fazla taraf arasında yapılan bağlayıcı anlaşmaları ifade eder.

“Contract” genellikle ticari, yasal bağlayıcılığı olan anlaşmaları tanımlar. Örneğin, bir iş sözleşmesi, kiralama sözleşmesi veya satış sözleşmesi “contract” olarak adlandırılır.

“Agreement” daha geniş bir kavram olup, herhangi bir anlaşma veya uzlaşmayı ifade eder. Ülkeler arasındaki ticari veya siyasi anlaşmalar “agreement” olarak adlandırılır.

“Treaty” ise devletler arasında yapılan resmi, uluslararası anlaşmalardır. Örneğin, barış antlaşmaları veya ittifak anlaşmaları “treaty” olarak tanımlanır.

“Pact” ise genellikle güvenlik, savunma veya işbirliği amaçlı devletler arası anlaşmaları ifade eder. NATO Paktı veya Varşova Paktı buna örnek verilebilir.

Tüm bu kavramlar, taraflar arasında bağlayıcı hukuki ilişkiler oluşturur ve çeşitli yasal sonuçlar doğurur.

Sözleşme ile İlgili İngilizce Cümleler

1. The two companies signed a contract to supply computer equipment to the government.
(İki şirket, hükümete bilgisayar ekipmanı tedarik etmek için bir sözleşme imzaladı.)

2. The United Nations member states ratified a new global climate agreement.
(Birleşmiş Milletler üye devletleri yeni bir küresel iklim anlaşmasını onayladı.)

3. The president is scheduled to meet with foreign leaders to discuss a possible peace treaty.
(Başkan, olası bir barış antlaşması görüşmek için yabancı liderlerle bir araya gelecek.)

4. The defence ministers of the two countries signed a military cooperation pact.
(İki ülkenin savunma bakanları bir askeri işbirliği paktı imzaladı.)

5. The software company’s terms and conditions are outlined in the licensing agreement.
(Yazılım şirketinin şartları ve koşulları lisans sözleşmesinde belirtilmiştir.)

6. The landlord and tenant negotiated the terms of the rental agreement before signing.
(Ev sahibi ve kiracı, sözleşmeyi imzalamadan önce kiralama şartlarını müzakere ettiler.)

7. The merger between the two corporations is subject to regulatory approval and a formal agreement.
(İki şirketin birleşmesi, düzenleyici onaya ve resmi bir anlaşmaya tabidir.)

8. The political parties reached a coalition agreement to form a new government.
(Siyasi partiler, yeni bir hükümet kurmak için bir koalisyon anlaşmasına vardılar.)

9. The international trade deal includes provisions for intellectual property rights and dispute resolution.
(Uluslararası ticaret anlaşması, fikri mülkiyet hakları ve uyuşmazlık çözümü için hükümler içeriyor.)

10. The employment contract outlines the employee’s job responsibilities, salary, and benefits.
(İş sözleşmesi, çalışanın iş sorumluluklarını, maaşını ve yan haklarını belirtiyor.)

Sözleşme ile İlgili İngilizce Kelimeler

– Contract (n) – Sözleşme, anlaşma
– Agreement (n) – Anlaşma, uzlaşma
– Treaty (n) – Antlaşma, anlaşma
– Pact (n) – Pakt, anlaşma
– Negotiate (v) – Müzakere etmek
– Ratify (v) – Onaylamak, kabul etmek
– Provision (n) – Hüküm, madde
– Dispute resolution (n) – Uyuşmazlık çözümü
– Licensing (n) – Lisanslama
– Rental (n) – Kiralama
– Merger (n) – Birleşme
– Coalition (n) – Koalisyon

Örnek cümleler:
– The two parties must negotiate the contract terms before signing.
(İki taraf, sözleşmeyi imzalamadan önce şartları müzakere etmeli.)

– The government ratified the new trade agreement last week.
(Hükümet geçen hafta yeni ticaret anlaşmasını onayladı.)

– The licensing agreement includes provisions for software updates and customer support.
(Lisans sözleşmesi, yazılım güncellemeleri ve müşteri desteği için hükümler içeriyor.)

– After months of negotiations, the merger between the two companies was finalized.
(Aylarca süren müzakerelerden sonra, iki şirketin birleşmesi sonuçlandırıldı.)

– The coalition government was formed based on a power-sharing agreement between the parties.
(Koalisyon hükümeti, partiler arasındaki güç paylaşımı anlaşmasına dayanarak kuruldu.)

Sözleşme İfadesinin İngilizce Karşılıkları

“Sözleşme” kelimesinin İngilizce karşılıkları arasında en yaygın olanları “contract”, “agreement”, “treaty” ve “pact”tir. Bu kelimeler, bağlayıcı hukuki anlaşmaları ifade eder.

“Contract” genellikle ticari, yasal bağlayıcılığı olan anlaşmaları tanımlar.
“Agreement” daha geniş bir kavram olup, herhangi bir anlaşma veya uzlaşmayı ifade eder.
“Treaty” ise devletler arasında yapılan resmi, uluslararası anlaşmaları tanımlar.
“Pact” ise güvenlik, savunma veya işbirliği amaçlı devletler arası anlaşmaları ifade eder.

Tüm bu kavramlar, taraflar arasında bağlayıcı hukuki ilişkiler oluşturur ve çeşitli yasal sonuçlar doğurur.

İngilizce Eş Anlamlıları:
– Accord
– Covenant
– Deal
– Compact
– Protocol

İngilizce Zıt Anlamlıları:
– Disagreement
– Dispute
– Conflict
– Confrontation
– Argument

Örnek cümleler:
– The two parties reached an accord on the terms of the new contract.
(İki taraf, yeni sözleşmenin şartları konusunda bir uzlaşmaya vardı.)

– The international community signed a new global climate covenant.
(Uluslararası topluluk, yeni bir küresel iklim anlaşması imzaladı.)

– The sales team was unable to close the deal with the client.
(Satış ekibi, müşteriyle anlaşmayı sağlayamadı.)

– The warring nations signed a peace compact to end the conflict.
(Savaşan uluslar, çatışmayı sona erdirmek için bir barış anlaşması imzaladı.)

– The trade negotiations reached an impasse, and the parties could not agree on a final protocol.
(Ticaret müzakereleri tıkandı ve taraflar nihai bir protokol üzerinde anlaşamadı.)