Söylemek Almanca, Söylemenin Almancası nedir, Almanca söylemek nasıl denir


Almanca’da “Söylemek” Nasıl Denir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “söylemek” fiilinin kullanımı hakkında konuşacağız. Almanca’da “söylemek” anlamına gelen kelime “sagen” dir. Peki, “sagen” fiilini nasıl kullanırız? Gelin birlikte inceleyelim.

“Sagen” fiili, Almanca’da konuşmak, ifade etmek, belirtmek anlamlarında kullanılır. Örneğin, “Ich sage, dass ich morgen kommen werde” cümlesinde “sagen” fiili “söylemek” anlamında kullanılmıştır.

Almanca’da “sagen” fiili düzenli bir fiildir, yani çekimi standart kurallara göre yapılır. Aşağıdaki örneklerde “sagen” fiilinin çekimlerini görebilirsiniz:

– Ich sage
– Du sagst
– Er/Sie/Es sagt
– Wir sagen
– Ihr sagt
– Sie sagen

Gördüğünüz gibi, tekil ve çoğul şahıslara göre fiil çekimi değişiyor. Bu çekimleri ezberleyerek Almanca konuşurken “sagen” fiilini doğru bir şekilde kullanabilirsiniz.

“Sagen” Fiilinin Kullanımına Örnekler

Şimdi de “sagen” fiilinin günlük hayattaki kullanımına dair birkaç örnek verelim:

– Meine Mutter sagt immer, dass ich pünktlich sein soll.
(Annem her zaman zamanında olmam gerektiğini söyler.)

– Der Lehrer sagte, wir sollen die Hausaufgaben bis morgen fertig machen.
(Öğretmen, ödevleri yarına kadar bitirmemiz gerektiğini söyledi.)

– Können Sie mir bitte sagen, wo der Bahnhof ist?
(Lütfen bana tren istasyonunun nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?)

– Ich sage dir, dass ich dieses Wochenende keine Zeit habe.
(Sana bu hafta sonu zamanım olmadığını söylüyorum.)

Gördüğünüz gibi, “sagen” fiili Almanca konuşurken sıklıkla kullanılan bir fiildir. Cümle içerisindeki yeri ve kullanımı değişse de hep “söylemek” anlamını ifade eder.

“Sagen” Fiilinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Sagen” fiilinin Almanca’da bazı eş anlamlıları da bulunmaktadır. Bunlar arasında “sprechen” (konuşmak), “erzählen” (anlatmak), “mitteilen” (bildirmek) gibi kelimeler sayılabilir.

Öte yandan, “sagen” fiilinin zıt anlamlısı ise “schweigen” (susmak) olarak karşımıza çıkar. Yani bir şey söylememenin, sessiz kalmanın karşılığıdır.

Örnek cümleler:

– Anstatt zu schweigen, sagte er laut seine Meinung.
(Sessiz kalmak yerine, yüksek sesle fikrini söyledi.)

– Sie erzählte mir die ganze Geschichte, anstatt sie nur kurz zu sagen.
(Sadece kısaca söylemek yerine, bana tüm hikayeyi anlattı.)

– Ich möchte dich bitten, mehr zu sprechen und weniger zu schweigen.
(Daha çok konuşmanı ve daha az susmanı istiyorum senden.)

Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “söylemek” fiilinin kullanımı hakkında daha ayrıntılı bir fikir edindiniz. Eğer herhangi bir sorunuz olursa, lütfen benimle paylaşmaktan çekinmeyin. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!