İngilizce’de “Desk” ve “Queue/Line” Kelimeleri ve Kullanımı
“Desk” (Sınıftaki Sıra)
“Desk” İngilizce’de “sıra” anlamına gelen kelimedir. Bu terim, genellikle sınıfta öğrencilerin oturduğu, üzerinde yazı yazılan ve ders çalışılan mobilyayı ifade eder. Okul ortamında en sık kullanılan eşyalardan biridir.
Benzer Kelimeler ve Türevleri
- desk (sıra, masa)
- student desk (öğrenci sırası)
- school desk (okul sırası)
- desk chair (sıra sandalyesi)
- desk surface (sıra yüzeyi)
- desktop (masa üstü)
- desk leg (masa bacağı)
- desk drawer (masa çekmecesi)
- double desk (çift kişilik sıra)
- single desk (tek kişilik sıra)
Örnek Cümleler (Desk)
- “Sit at your desk and open your books.” (Sırana otur ve kitaplarını aç.)
- “My desk is in the second row.” (Benim sıram ikinci sırada.)
- “Keep your desk neat and tidy.” (Sıranı temiz ve düzenli tut.)
- “I left my pencil case on my desk.” (Kalem kutumu sıramda unuttum.)
- “The new desks in our classroom are blue.” (Sınıfımızdaki yeni sıralar mavi.)
- “Write your name on the front of your desk.” (Adını sıranın ön kısmına yaz.)
- “Put your books inside your desk.” (Kitaplarını sıranın içine koy.)
- “Move your desk closer to the board.” (Sıranı tahtaya daha yakın taşı.)
“Queue” veya “Line” (Kuyruk)
“Queue” (daha çok İngiliz İngilizcesinde) veya “Line” (daha çok Amerikan İngilizcesinde) kelimeleri İngilizce’de “kuyruk” veya “sıra” anlamına gelir. Bu terimler, insanların bir hizmet almak veya bir yere girmek için arka arkaya dizilerek beklediği düzeni ifade eder.
Benzer Kelimeler ve Türevleri
- queue (kuyruk, sıra – İngiliz İngilizcesi)
- line (kuyruk, sıra – Amerikan İngilizcesi)
- waiting line (bekleme sırası)
- queue up (kuyruğa girmek)
- line up (sıraya girmek)
- stand in line (sırada beklemek)
- join the queue (kuyruğa katılmak)
- form a queue (kuyruk oluşturmak)
- front of the line (sıranın önü)
- back of the queue (kuyruğun arkası)
Örnek Cümleler (Queue/Line)
- “There is a long queue at the lunch counter.” (Yemek tezgahında uzun bir kuyruk var.)
- “Please line up in alphabetical order.” (Lütfen alfabetik sıraya göre dizilın.)
- “Wait your turn in the queue.” (Sıradaki sıranı bekle.)
- “The children formed a line to enter the classroom.” (Çocuklar sınıfa girmek için sıra oluşturdular.)
- “I don’t like waiting in long queues.” (Uzun kuyruklarda beklemeyi sevmiyorum.)
- “Join the back of the queue, please.” (Lütfen kuyruğun arkasına katılın.)
- “We had to queue for an hour to get tickets.” (Bilet almak için bir saat kuyrukta beklemek zorunda kaldık.)
- “Form a single line, no pushing.” (Tek sıra oluşturun, itişmek yok.)
İki Anlam Arasındaki Fark
İngilizce’de “desk” ve “queue/line” kelimelerinin her ikisi de Türkçe’de “sıra” olarak tercüme edilebilir, ancak tamamen farklı anlamlara sahiptir:
- Desk fiziksel bir mobilya parçasıdır ve üzerinde çalışılır.
- Queue/Line insanların belirli bir düzende ardı ardına dizildiği düzendir.
“Let’s sit at our desks” (Sıralarımıza oturalım) ve “Let’s stand in line” (Sıraya girelim) cümleleri, “sıra” kelimesinin iki farklı anlamını göstermektedir.