Sinema ingilizce, Sinemanın ingilizcesi nedir, İngilizce sinema nasıl denir


Sinemanın İngilizcesi Nedir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle sinemanın İngilizcesi hakkında konuşacağız. Sinemanın İngilizcesi denince akla ilk olarak “cinema” kelimesi geliyor. Peki, “cinema” kelimesinin İngilizcedeki tam karşılığı nedir? İngilizce’de sinema için kullanılan diğer kelimeler nelerdir? Hep birlikte öğrenelim.

“Cinema” kelimesi İngilizcede doğrudan “sinema” anlamına gelir. Ancak İngilizcede sinema için kullanılan diğer yaygın kelimeler de vardır. Bunlar “movie” ve “film” kelimeleridir. Yani “movie” ve “film” kelimeleri de İngilizcede sinemanın karşılığı olarak kullanılır.

Peki, bu üç kelime arasındaki fark nedir? “Cinema” daha çok sinema sanatını, sinema endüstrisini ve sinema kültürünü ifade ederken, “movie” ve “film” daha çok bir sinema yapıtını, yani bir filmi ifade eder. Örneğin, “I love going to the cinema” derken sinemanın kendisinden bahsederiz. Ama “I watched a great movie last night” derken izlediğimiz bir film hakkında konuşuruz.

Bunların dışında, İngilizcede sinemayla ilgili pek çok başka kelime de kullanılır. Örneğin “blockbuster” çok gişe yapan, çok izlenen filmleri, “thriller” gerilim filmlerini, “documentary” belgesel filmleri, “sci-fi” bilim kurgu filmlerini, “romance” romantik filmleri ifade eder.

İngilizce Sinema Terimleri ve Örnekler

İngilizcede sinemayla ilgili pek çok terim kullanılır. Bunlardan bazıları şunlardır:

– Screenplay (senaryo)
– Director (yönetmen)
– Actor/Actress (erkek/kadın oyuncu)
– Producer (yapımcı)
– Cinematographer (görüntü yönetmeni)
– Editor (kurgu uzmanı)
– Visual effects (görsel efektler)
– Soundtrack (film müziği)

Örnek cümleler:
– The screenplay for the new thriller movie is brilliant.
– The director’s vision really brought the story to life on screen.
– The lead actor’s performance was truly Oscar-worthy.
– The producer secured funding from several major investors.
– The cinematographer’s use of lighting and camerawork was stunning.
– The editor’s masterful cutting created an engaging pace for the film.
– The visual effects team did an amazing job with the futuristic fight scenes.
– The soundtrack composed for the romance movie was hauntingly beautiful.

Görüldüğü gibi, İngilizcede sinemayla ilgili pek çok terim ve kavram vardır. Bunları doğru kullanabilmek, sinemanın İngilizcesini iyi bilmek demektir. Umarım bu bilgiler sizlere yol gösterici olmuştur. Sinemanın büyülü dünyasında İngilizce’nizi geliştirmeniz dileğiyle!