Sıkılmış İngilizcesi: “Bored”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “sıkılmış” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “bored” kelimesini ele alacağız. Bu kelime, günlük hayatımızda sıkça kullandığımız ve anlamını bildiğimiz bir kelime olsa da, İngilizce kullanımı ve yapısı hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak faydalı olacaktır.
“Bored” kelimesi, bir kişinin herhangi bir şey tarafından ilgi çekilmediği, eğlenceli bulunmadığı ya da monoton bir durumda olduğunu ifade eder. Kişi, o an yaptığı aktiviteden sıkılmış, can sıkıntısı hissetmektedir. İngilizce’de “bored” kelimesinin telaffuzu /bɔːrd/ şeklindedir.
Bored Kelimesinin Kullanımı
“Bored” kelimesi, genellikle bir kişinin durumunu betimlemek için kullanılır. Aşağıdaki örneklerde “bored” kelimesinin cümle içindeki kullanımını görebilirsiniz:
– I’m so bored right now, there’s nothing to do.
(Şu an çok sıkıldım, yapacak bir şey yok.)
– She was bored out of her mind during the long lecture.
(Uzun süren ders esnasında o çok sıkıldı.)
– The kids were bored sitting in the car for hours.
(Çocuklar saatlerce arabada oturduğu için sıkıldılar.)
– I get bored easily when I don’t have anything interesting to do.
(İlgi çekici bir şey yapmadığımda kolayca sıkılırım.)
Görüldüğü üzere “bored” kelimesi, kişinin o anki ruh halini ve durumunu betimlemek için kullanılmaktadır. Kişi, içinde bulunduğu aktiviteden veya ortamdan keyif almamakta, can sıkıntısı hissetmektedir.
Bored Kelimesinin Dilbilgisi Yapısı
“Bored” kelimesi, İngilizcede sıfat olarak kullanılır. Kişinin durumunu, hissini betimler. Aşağıdaki örneklerde “bored” kelimesinin sıfat olarak kullanımını görebilirsiniz:
– I’m feeling bored today. (Bugün kendimi sıkılmış hissediyorum.)
– The students looked bored during the lecture. (Öğrenciler derste sıkılmış görünüyorlardı.)
– She seems bored with her job. (İşiyle sıkılmış gibi görünüyor.)
– Why do you look so bored? (Neden bu kadar sıkılmış görünüyorsun?)
Ayrıca “bored” kelimesi, “to be” yardımcı fiili ile de kullanılabilir:
– I am bored. (Ben sıkıldım.)
– They were bored at the party. (Onlar partide sıkılmışlardı.)
– She has been bored all day. (O bütün gün sıkılmış.)
Bored Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Bored” kelimesinin eş anlamlıları arasında “fed up”, “weary”, “tired”, “listless” gibi kelimeler sayılabilir. Bunlar da kişinin can sıkıntısı, ilgisizlik veya monotonluk hissini ifade eder.
Diğer yandan, “bored” kelimesinin zıt anlamlıları ise “interested”, “entertained”, “engaged”, “fascinated” gibi kelimelerdir. Bu kelimeler, kişinin ilgili, heyecanlı ve keyif aldığı bir durumu betimler.
Örnek cümleler:
– I’m so fed up with this boring job. (Bu sıkıcı işten o kadar bıktım ki.)
– She seemed listless and weary during the meeting. (Toplantı sırasında ilgisiz ve yorgun görünüyordu.)
– The kids were fascinated by the new exhibit at the museum. (Çocuklar müzedeki yeni sergiyle çok ilgilendiler.)
– He was fully engaged in the interesting conversation. (İlginç sohbete tamamen dalmıştı.)
Sevgili öğrenciler, “bored” kelimesinin İngilizce kullanımı, anlamı ve örnekleri hakkında bilgi sahibi oldunuz. Bu kelimeyi günlük konuşmalarınızda ve yazılarınızda doğru bir şekilde kullanmayı unutmayın. Sıkılmadan öğrenmeye devam edin!