Sıkılmak Kelimesinin Almanca Karşılığı
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlere sıkılmak kelimesinin Almanca karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde anlatacağım. Sıkılmak deyince aklımıza hemen can sıkıntısı, bıkkınlık ve monotonluk geliyor değil mi? Peki, Almanca’da bu duyguyu nasıl ifade ediyoruz?
Sıkılmak anlamına gelen Almanca kelime “gelangweilt sein” dir. Bu kelime “gelen” (olmak/hissetmek) ve “gelangweilt” (sıkılmış) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Yani tam olarak “sıkılmış olmak” anlamına geliyor.
Örnek cümleler:
– Ich bin heute Nachmittag total gelangweilt zu Hause gesessen. (Bu öğleden sonra evde oturarak çok sıkıldım.)
– Die Vorlesung war so langweilig, dass ich die ganze Zeit gelangweilt war. (Ders o kadar sıkıcıydı ki, sürekli sıkıldım.)
– Manchmal fühle ich mich in meinem Büroalltag total gelangweilt. (Bazen ofis rutinimde kendimi çok sıkılmış hissediyorum.)
Görüldüğü gibi “gelangweilt sein” ifadesi sıkılmak duygusunu çok net bir şekilde aktarıyor. Almanca konuşan kişiler de bu deyimi sıkça kullanıyorlar.
Sıkılmak Kelimesinin Eş Anlamlıları
Sıkılmak duygusunu Almanca’da farklı şekillerde de ifade edebiliriz. Bunun için kullanabileceğimiz eş anlamlı kelimeler:
– gelangweilt sein
– sich langweilen
– gelangweilt wirken
– genervt sein
– frustriert sein
Örneğin “sich langweilen” deyimi de sıkılmak anlamına geliyor. Yani “kendini sıkmak” gibi bir anlam taşıyor.
Örnek cümle:
– Während der Präsentation habe ich mich total gelangweilt gefühlt. (Sunum sırasında kendimi çok sıkılmış hissettim.)
Sıkılmak Kelimesinin Zıt Anlamlıları
Sıkılmak duygusunun zıt anlamı ise heyecan, coşku ve merak duyguları oluyor. Almanca’da bunları şu şekilde ifade edebiliriz:
– interessiert sein
– begeistert sein
– fasziniert sein
– motiviert sein
Örneğin “interessiert sein” (ilgilenmek/meraklı olmak) kelimesi sıkılmanın tam tersi bir duyguyu yansıtıyor.
Örnek cümle:
– In der neuen Ausstellung war ich sehr interessiert und konnte mich gar nicht sattsehen. (Yeni sergide çok ilgilendim ve doyamadım.)
İşte sevgili öğrenciler, sıkılmak kelimesinin Almanca karşılığı, eş anlamlıları ve zıt anlamlıları hakkında bilmeniz gereken temel noktalar bunlar. Umarım bu bilgiler sizlere yol gösterici olmuştur. Şimdi gelin, bu kelimeyi içeren daha fazla örnek cümle inceleyelim.
Sıkılmak Kelimesinin Günlük Hayattan Almanca Örnekleri
– Während der endlosen Präsentation bin ich total gelangweilt gewesen. (Sonsuz sunum sırasında tamamen sıkıldım.)
– An diesem Wochenende habe ich mich zu Hause sehr gelangweilt gefühlt. (Bu hafta sonu evde kendimi çok sıkılmış hissettim.)
– In der Schule sitze ich manchmal gelangweilt im Unterricht. (Okulda bazen derslerde sıkılmış bir şekilde oturuyorum.)
– Mein Freund hat sich bei der Geburtstagsfeier total gelangweilt gefühlt. (Arkadaşım doğum günü partisinde kendini çok sıkılmış hissetmiş.)
– Normalerweise bin ich nicht leicht zu langweilen, aber diese Veranstaltung war wirklich sehr langweilig. (Normalde kolayca sıkılmam ama bu etkinlik gerçekten çok sıkıcıydı.)
Gördüğünüz gibi, sıkılmak duygusu Almanca’da “gelangweilt sein” ve türevleri ile çok net bir şekilde ifade ediliyor. Umarım bu örnekler de size yardımcı olmuştur. Eğer başka sorularınız varsa, her zaman bana danışabilirsiniz. Sıkılmadan öğrenmeye devam edelim!