Sevişmek İngilizcede Nasıl Denir?

İngilizce’de “sevişmek” anlamına gelen çeşitli kelime ve ifadeler bulunmaktadır. En yaygın olanları “make love”, “have sex” ve “intimate relations” dir. Bu kelimeler cinsel ilişki anlamına gelmektedir ve genellikle daha resmi veya tıbbi bağlamlarda kullanılır.

Daha samimi ve günlük konuşma dilinde ise “sleep with”, “hook up with”, “get intimate with” gibi ifadeler tercih edilir. Örneğin, “I slept with my girlfriend last night” cümlesi “Dün gece kız arkadaşımla sevindim” anlamına gelir.

Örnek İngilizce Cümleler

– They made love all night long. (Bütün gece sevindiler.)
– My husband and I have an intimate relationship. (Eşimle samimi bir ilişkimiz var.)
– I hooked up with my date at the party last weekend. (Geçen hafta sonu partide randevumla birlikte olduk.)
– She’s been sleeping with her boss for months. (Aylardan beri patronuyla birlikte oluyor.)
– They got intimate in the back seat of the car. (Arabanın arka koltuğunda samimi oldular.)

İlgili İngilizce Kelimeler

– Intimacy (yakınlık, samimilik)
– Lovemaking (sevişme)
– Intercourse (cinsel ilişki)
– Affair (gizli ilişki)
– Hookup (rastgele cinsel ilişki)
– Tryst (randevulaşma, buluşma)

Örnek cümleler:
– Their intimacy has grown over the years. (Yıllar içinde yakınlıkları arttı.)
– They enjoyed a passionate lovemaking session. (Ateşli bir sevişme keyfi yaşadılar.)
– She’s been having an affair with her coworker. (İş arkadaşıyla gizli bir ilişkisi var.)
– They hooked up at the club last night. (Dün gece kulübünde birlikte oldular.)
– They arranged a secret tryst at the hotel. (Otelde gizlice buluştular.)

Sevişmek İçin Eş Anlamlı İfadeler

İngilizce’de “sevişmek” anlamına gelen diğer ifadeler şunlardır:

– Make love
– Have sex
– Be intimate
– Sleep together
– Get physical
– Get frisky
– Get it on
– Get busy

Zıt anlamlı ifadeler ise şöyledir:

– Abstain (cinsel ilişkiden kaçınmak)
– Refrain (cinsel ilişkiden uzak durmak)
– Remain celibate (bekâr kalmak)
– Stay chaste (iffetli kalmak)

Örnek cümleler:
– They made love passionately all night. (Bütün gece ateşli bir şekilde sevindiler.)
– My partner and I have been getting physical lately. (Partnerimle son zamanlarda sık sık birlikte oluyoruz.)
– He’s been refraining from sex for religious reasons. (Dini nedenlerden dolayı cinsel ilişkiden uzak duruyor.)
– She’s remained celibate since her divorce. (Boşandıktan beri bekâr kaldı.)

Özetle, “sevişmek” kelimesinin İngilizcedeki karşılıkları oldukça çeşitlidir ve bağlama göre farklı ifadeler kullanılabilir. Günlük konuşma dilinde daha samimi ve dolaylı ifadeler tercih edilirken, resmi veya tıbbi bağlamlarda daha resmi kelimeler kullanılır. Önemli olan, bağlama uygun ve nezaket kurallarına dikkat eden bir dil kullanmaktır.