Şaşırmak İngilizcede Nasıl Söylenir?

İngilizcede “şaşırmak” anlamına gelen kelime “to be surprised” veya “to be astonished” şeklinde ifade edilir. Kelimenin telaffuzu “tı bı sır-prayzd” veya “tı bı ə-stə-nişt” şeklindedir.

Şaşırmak, ani ve beklenmedik bir olay karşısında hissedilen şaşkınlık, hayret ve hayranlık duygularını ifade eder. İngilizcede bu duyguyu yansıtan çeşitli fiiller kullanılır:

– To be surprised (Şaşırmak)
– To be astonished (Şaşkınlıkla bakmak)
– To be amazed (Hayrete düşmek)
– To be startled (Ansızın irkilmek)
– To be shocked (Şok olmak)

Bu fiiller, kişinin şaşırma derecesine göre farklı anlamlar ifade eder. Örneğin “to be surprised” daha hafif bir şaşkınlığı, “to be astonished” ise daha şiddetli bir şaşkınlığı belirtir.

İngilizcede Şaşırmak İçin Örnek Cümleler

I was surprised to see my old friend at the party. (Eski arkadaşımı partide görünce şaşırdım.)

She was astonished when she heard the news. (Haberi duyunca şaşkına döndü.)

The magician’s trick amazed the audience. (Sihirbazın numarası seyircileri hayrete düşürdü.)

The loud noise startled me and I jumped. (Yüksek ses beni ansızın irkiltti ve zıpladım.)

I was shocked to learn that she had failed the exam. (Sınavda kaldığını öğrenince şok oldum.)

Şaşırmak ile İlgili İngilizce Kelimeler

Surprise (n) – Şaşırma, sürpriz
Astonish (v) – Şaşırtmak, hayrete düşürmek
Amaze (v) – Hayrete düşürmek, şaşırtmak
Startle (v) – Ansızın irkilmek, korkutmak
Shock (v) – Şok etmek, şaşırtmak

Örnek cümleler:
The birthday party was a big surprise for her. (Doğum günü partisi ona büyük bir sürpriz oldu.)

The magician’s illusion astonished the audience. (Sihirbazın illüzyonu seyircileri şaşırttı.)

The news of their engagement amazed all their friends. (Nişanlandıklarının haberi tüm arkadaşlarını hayrete düşürdü.)

The loud noise startled the sleeping baby. (Yüksek ses uyuyan bebeği ansızın irkiltti.)

I was shocked to hear about the accident. (Kazayı duyunca şok oldum.)

Şaşırmak Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

Eş Anlamlılar:
– To be surprised
– To be astonished
– To be amazed
– To be startled
– To be shocked

Zıt Anlamlılar:
– To expect (Beklemek)
– To anticipate (Öngörmek)
– To foresee (Önceden görmek)
– To predict (Tahmin etmek)
– To assume (Varsaymak)

Örnek cümleler:
I expected the party, so I wasn’t surprised. (Partiye bekliyordum, bu yüzden şaşırmadım.)

She anticipated the news, so she wasn’t astonished. (Haberi öngörmüştü, bu yüzden şaşırmadı.)

They foresaw the changes, so they weren’t amazed. (Değişiklikleri önceden görmüşlerdi, bu yüzden hayrete düşmediler.)

I predicted the exam results, so I wasn’t shocked. (Sınav sonuçlarını tahmin etmiştim, bu yüzden şok olmadım.)

She assumed the situation, so she wasn’t startled. (Durumu varsaymıştı, bu yüzden ansızın irkilmedi.)

İşte “şaşırmak” kelimesinin İngilizcedeki kullanımı, anlamı, eş anlamlıları ve zıt anlamlıları hakkında detaylı bilgiler. Umarım bu açıklamalar konuyla ilgili tüm sorularınızı yanıtlamıştır. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bana danışın.