Saman: İngilizce Karşılığı ve Anlamı
Saman, İngilizce’de “straw” olarak karşılık bulur. Straw, tahıl bitkilerinin hasadından arta kalan kuru, sert ve uzun gövdelerini ifade eder. Çoğunlukla hayvan yemi olarak kullanılan saman, aynı zamanda çeşitli amaçlarla da değerlendirilir. Örneğin, samandan çatı örtüleri, dolgu malzemeleri ve hatta yapı malzemeleri elde edilebilir.
Straw kelimesinin telaffuzu /strɔː/ şeklindedir. Tekil ve çoğul kullanımı aynıdır, yani “a straw” ve “some straw” gibi kullanılır.
Saman, İngilizce’de çoğunlukla hayvan yemi bağlamında kullanılır, ancak bazı deyim ve ifadelerde de karşımıza çıkar. Örneğin, “to draw straws” deyimi, bir seçim yapmak için kura çekmek anlamına gelir. Ya da “the last straw” ifadesi, son damlayı döken olay veya durum için kullanılır.
Saman ile İlgili İngilizce Örnekler
Sevgili öğrenciler, şimdi saman kelimesinin İngilizce kullanımına dair bazı örnekler inceleyelim:
1. The farmer stored the harvested wheat in the barn, along with the straw left over from the crop.
Çiftçi, hasadından arta kalan samanı da ahıra depoladı.
2. The children played in the field, making straw dolls and hats.
Çocuklar tarlada saman bebekler ve şapkalar yaparak oynadılar.
3. The construction workers used straw as insulation material between the wooden beams.
İnşaat işçileri, ahşap kirişler arasında yalıtım malzemesi olarak saman kullandılar.
4. The horse’s stall was filled with fresh straw to keep it comfortable.
Atın ahırı, onu rahat tutması için taze saman ile doldurulmuştu.
5. After the heavy rain, the last straw was the fallen tree blocking the road.
Şiddetli yağmurdan sonra, yolu kapatan devrilmiş ağaç son damlayı döktü.
Gördüğünüz gibi, saman kelimesi hem somut bir nesneyi hem de deyimsel anlamlar içeren ifadeleri karşılamak için kullanılabiliyor. Örneklerde de görüldüğü üzere, saman hayvan yemi, yapı malzemesi, oyuncak yapımı gibi çeşitli amaçlarla kullanılabilir.
Saman ile İlgili İngilizce Kelimeler
Saman ile ilişkili olarak İngilizce’de kullanılan bazı kelimeler şunlardır:
– Straw – Saman
– Hay – Kuru ot
– Chaff – Tahıl samanı
– Stubble – Ekin sapları
– Thatch – Saman çatı
– Bale – Saman balyası
– Litter – Hayvan altlığı
Bu kelimelerden bazılarını içeren örnek cümleler aşağıda verilmiştir:
1. The farmer used a pitchfork to move the freshly baled straw into the barn.
Çiftçi, yeni balyalanmış samanı ahıra taşımak için çatal salma çatalı kullandı.
2. The thatched roof of the cottage was made entirely of straw harvested from the nearby fields.
Köy evinin saman çatısı, yakındaki tarlalardan hasat edilen saman ile tamamen kaplıydı.
3. The horse’s stall was lined with clean, dry straw to provide a comfortable bedding.
Atın ahırı, rahat bir yatak sağlaması için temiz ve kuru saman ile döşenmişti.
4. The farmer spread a thick layer of straw over the muddy ground to create a dry pathway for the animals.
Çiftçi, hayvanlar için kuru bir yol oluşturmak için çamurlu zemine kalın bir saman tabakası serdi.
5. After the harvest, the combine left behind large piles of golden stubble in the field.
Hasadın ardından, biçerdöver tarlada büyük yığınlar halinde altın sarısı ekin sapları bırakmıştı.
Görüldüğü gibi, saman kelimesi ve ilişkili kavramlar, İngilizce’de çeşitli bağlamlarda kullanılmaktadır. Saman, hayvanlar, tarım, yapı ve daha birçok alanda önemli bir malzeme olarak karşımıza çıkar.
Saman İle İlgili İngilizce Deyimler ve İfadeler
Saman kelimesi, İngilizce’de bazı deyim ve kalıp ifadelerin de parçasıdır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– To draw straws – Kura çekmek
– The last straw – Son damla
– Needle in a haystack – İğne bir samanlıkta
– Straw man – Kukla/Sahte kişi
– Clutching at straws – Çaresizce çare aramak
Bu deyimlerin Türkçe karşılıkları ve örnek cümleler aşağıda verilmiştir:
1. To draw straws:
Anlamı: Kura çekmek, rastgele seçim yapmak.
Örnek cümle: When the group couldn’t decide who would volunteer first, they decided to draw straws to make the choice.
Türkçe karşılığı: Grubun gönüllü olmak konusunda karar veremediği durumlarda, kura çekerek seçim yapmaya karar verdiler.
2. The last straw:
Anlamı: Dayanma sınırını aşan son olay veya durum.
Örnek cümle: After dealing with so many problems at work, the boss’s unfair criticism was the last straw that made me quit.
Türkçe karşılığı: İşteki o kadar sorunla uğraştıktan sonra, patronun haksız eleştirisi benim için dayanılmaz son nokta oldu ve işten ayrılmama neden oldu.
3. Needle in a haystack:
Anlamı: Bulmak çok zor olan şey.
Örnek cümle: Finding my lost car keys in this messy garage is like trying to find a needle in a haystack.
Türkçe karşılığı: Bu dağınık garajda kaybolmuş araba anahtarlarımı bulmak, iğneyi samanlıkta aramaya benziyor.
4. Straw man:
Anlamı: Gerçek olmayan, sahte bir kişi veya argüman.
Örnek cümle: The politician created a straw man argument about taxes to distract from the real issues.
Türkçe karşılığı: Siyasetçi, gerçek konulardan uzaklaştırmak için vergiler hakkında sahte bir argüman oluşturdu.
5. Clutching at straws:
Anlamı: Çaresizce çare aramak.
Örnek cümle: With no other options left, the defendant was just clutching at straws in a last-ditch effort to avoid conviction.
Türkçe karşılığı: Başka seçeneği kalmayan sanık, mahkûm olmaktan kaçınmak için son çare olarak çaresizce çare aramaya çalışıyordu.
Sevgili öğrenciler, saman kelimesinin İngilizce kullanımı hakkında detaylı bilgiler paylaştık. Saman, hem somut bir nesne hem de deyimsel anlamlar içeren bir kelime olarak karşımıza çıkıyor. Umarım bu bilgiler sizin için faydalı olmuştur. Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin.