Sabun: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “sabun” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Sabun, günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız ve temizlik için önemli bir ürün. Peki, sabunun İngilizcesi nasıl söylenir ve nasıl kullanılır? Hadi birlikte öğrenelim!
İngilizce’de “sabun” kelimesi “soap” olarak ifade edilir. Telaffuzu ise /soʊp/ şeklindedir. “Soap” kelimesi, temizlik amacıyla kullanılan katı veya sıvı bir maddeyi tanımlar. Günlük yaşamımızda elleri, vücudu veya saçları yıkamak için sıklıkla “soap” kullanırız.
Örnek cümleler:
– I need to buy a new bar of soap for the bathroom.
(Banyoya yeni bir sabun çubuğu almam gerekiyor.)
– She used a scented soap to wash her hands.
(Ellerini yıkamak için kokulu bir sabun kullandı.)
– The hotel provided small bars of soap in the rooms.
(Otel odalarında küçük sabun çubukları sağladı.)
Sabunun İngilizce Kullanımı
“Soap” kelimesi, İngilizcede farklı bağlamlarda kullanılabilir. Aşağıda bazı yaygın kullanım örneklerini görebilirsiniz:
– Bar of soap: Katı sabun çubuğu
– Liquid soap: Sıvı sabun
– Hand soap: El sabunu
– Body soap: Vücut sabunu
– Shampoo and soap: Şampuan ve sabun
– To wash with soap: Sabunla yıkanmak
– Soap dispenser: Sabun dağıtıcısı
– Soap dish: Sabunluk
Örnek cümleler:
– I forgot to pack a bar of soap for my trip.
(Seyahatim için sabun çubuğu almayı unuttum.)
– The hotel bathroom had a nice selection of liquid soaps.
(Otel banyosunda güzel bir sıvı sabun seçeneği vardı.)
– She prefers to use a gentle, moisturizing hand soap.
(O, yumuşak ve nemlendirici bir el sabunu kullanmayı tercih eder.)
Sabunun İngilizce Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Soap” kelimesinin İngilizcede bazı eş anlamlıları ve zıt anlamlıları bulunmaktadır. Aşağıda bunlardan bazı örnekler görebilirsiniz:
Eş Anlamlılar:
– Cleansing agent
– Detergent
– Lather
– Suds
Zıt Anlamlılar:
– Dirty
– Unclean
– Grimy
– Filthy
Örnek cümleler:
– The new cleansing agent worked well to remove the grease from the dishes.
(Yeni temizleyici madde, tabakların üzerindeki yağı iyi temizledi.)
– After a long day, she enjoyed the feeling of the warm suds on her skin.
(Uzun bir günün ardından, sıcak köpüklerin teninde verdiği his hoşuna gitti.)
– The grimy floor needed a good scrubbing with a strong detergent.
(Kirli zemin, güçlü bir deterjanla iyice ovulması gerekiyordu.)
Sevgili öğrenciler, “sabun” kelimesinin İngilizce karşılığı, kullanımı, eş ve zıt anlamlıları hakkında detaylı bilgi edindik. Umarım bu konuyu daha iyi anlamışsınızdır. Herhangi bir sorunuz olursa, lütfen benimle paylaşmaktan çekinmeyin. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!