Runner: İngilizce Karşılığı ve Anlamı
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “runner” kelimesinin İngilizce karşılığını ve anlamını inceleyeceğiz. “Runner” kelimesi İngilizcede “koşucu” anlamına gelmektedir. Yani bir yarışta veya herhangi bir koşu etkinliğinde yer alan kişiye “runner” denir.
Örneğin, maratonda yarışan kişilere “marathon runners”, 100 metre yarışında yer alan sporcular için “sprinters” ve uzun mesafe koşucuları için “long distance runners” gibi ifadeler kullanılır. Dolayısıyla “runner” kelimesi genel olarak koşucu anlamına gelmekle birlikte, içinde bulunduğu bağlama göre daha spesifik anlamlar da kazanabilir.
Runner Kelimesinin Kullanımı
“Runner” kelimesi İngilizcede çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Örneğin:
– The marathon runners completed the 42-kilometer course in under 3 hours. (Maraton koşucuları 42 kilometrelik parkuru 3 saatten kısa sürede tamamladılar.)
– My neighbor is an avid runner and jogs 5 miles every morning. (Komşum hevesli bir koşucudur ve her sabah 5 mil koşar.)
– The school’s track team has some talented young runners who are expected to win the regional competition. (Okulun atletizm takımında bölgesel yarışmayı kazanması beklenen yetenekli genç koşucular var.)
– As the runners approached the finish line, the crowd cheered loudly to encourage them. (Koşucular bitiş çizgisine yaklaştıkça, izleyiciler onları coşkuyla alkışladı.)
Görüldüğü gibi “runner” kelimesi hem genel anlamda “koşucu” hem de daha spesifik bağlamlarda “maraton koşucusu”, “hızlı koşucu”, “uzun mesafe koşucusu” gibi anlamlarda kullanılabilmektedir.
Runner Kelimesinin Eş Anlamlıları
“Runner” kelimesinin İngilizcede bazı eş anlamlıları şunlardır:
– Jogger
– Sprinter
– Racer
– Athlete
– Competitor
Örneğin, “The experienced jogger completed the 10K run in record time.” cümlesinde “jogger” kelimesi “runner” anlamında kullanılmıştır.
Runner Kelimesinin Zıt Anlamlıları
“Runner” kelimesinin İngilizcede zıt anlamlıları ise şunlardır:
– Spectator
– Bystander
– Observer
– Sedentary person
Yani “runner” aktif olarak koşan, yarışan kişiyi ifade ederken, zıt anlamlıları daha çok hareketsiz, seyirci konumundaki kişileri tanımlar.
Runner Kelimesi ile Örnek Cümleler
Şimdi de “runner” kelimesi ile örnek cümleler verelim:
– The marathon runner crossed the finish line exhausted but triumphant. (Maraton koşucusu bitişi yorgun ama zaferle geçti.)
– My daughter has been training hard to become a faster runner on her school’s track team. (Kızım okul atletizm takımında daha hızlı bir koşucu olmak için çok çalışıyor.)
– As the runners rounded the final bend, the crowd erupted in cheers. (Koşucular son virajı dönerken, izleyiciler coşkulu bir şekilde alkışladı.)
– Elite runners from around the world gathered for the prestigious annual race. (Dünyanın dört bir yanından gelen elit koşucular saygın yıllık yarışa katıldı.)
– The young runner showed great determination as she pushed herself to the limit during the competition. (Genç koşucu, yarışta kendini zorladığı için büyük azim gösterdi.)
Görüldüğü üzere “runner” kelimesi, spor, yarış, etkinlik gibi bağlamlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Kelime, koşan kişinin hızına, mesafesine, yeteneklerine göre de farklı şekillerde nitelendirilebilmektedir.