Puzzle ingilizce, Puzzleın ingilizcesi nedir, İngilizce puzzle nasıl denir


Puzzle Kelimesinin İngilizce Karşılığı

Puzzle kelimesinin İngilizce karşılığı “puzzle”dir. Puzzle, parçalardan oluşan ve birleştirilerek tamamlanan bir bulmaca veya oyuncak anlamına gelir. İngilizce’de “puzzle” kelimesi hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir.

Puzzle kelimesinin İngilizce telaffuzu /ˈpʌzəl/ şeklindedir. Kelimenin kökeni Latince “ponere” (yerleştirmek) kelimesinden gelmektedir.

Puzzle kelimesinin İngilizce’deki anlamları şunlardır:

1. Bir resim, harita veya desenin parçalardan oluşan ve birleştirilerek tamamlanan bulmaca türü oyuncak.
2. Bir problemi çözmek, anlamak veya açıklamak için uğraşılan karmaşık durum veya soru.
3. Kafayı karıştıran, anlaşılması zor olan bir şey.

Puzzle kelimesi İngilizce’de hem somut hem de soyut anlamlarda kullanılabilir. Parçalara ayrılmış bir oyuncağın birleştirilmesi gibi somut bir anlamı olabildiği gibi, bir problemin çözülmesi veya anlaşılması gibi soyut anlamlarda da kullanılabilir.

Puzzle Kelimesinin İngilizce Kullanımı

Puzzle kelimesi İngilizce’de çeşitli dilbilgisi yapılarında kullanılabilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:

– As a noun: “I enjoy working on jigsaw puzzles in my free time.” (Boş zamanlarımda puzzle yapmaktan keyif alırım.)
– As a verb: “I’m puzzled by the solution to this math problem.” (Bu matematik probleminin çözümü beni şaşırttı.)
– In the compound noun “puzzle piece”: “Each puzzle piece is an important part of the whole picture.” (Her puzzle parçası bütünün önemli bir parçasıdır.)
– In the phrasal verb “to puzzle out”: “She puzzled out the answer to the riddle after hours of thinking.” (Saatlerce düşündükten sonra bilmecenin cevabını çözebildi.)

Puzzle kelimesinin İngilizce’deki kullanımına dair daha fazla örnek vermek gerekirse:

– “This crossword puzzle is really challenging me today.” (Bu bulmaca gerçekten beni zorluyor bugün.)
– “I’m puzzled by her strange behavior lately.” (Son zamanlardaki garip davranışları beni şaşırtıyor.)
– “Solving jigsaw puzzles helps improve my problem-solving skills.” (Puzzle yapmak problem çözme becerilerimi geliştiriyor.)
– “The missing piece of the puzzle is what’s been troubling me.” (Puzzle’ın eksik parçası beni rahatsız eden şey.)

Görüldüğü üzere puzzle kelimesi hem somut hem de soyut anlamlarda kullanılabilen, dilbilgisi yapıları açısından da oldukça esnek bir kelimedir.

Puzzle Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

Puzzle kelimesinin İngilizce’deki eş anlamlıları şunlardır:

– Conundrum
– Enigma
– Riddle
– Mystery
– Quandary

Puzzle kelimesinin zıt anlamlıları ise şöyledir:

– Solution
– Answer
– Explanation
– Clarification
– Resolution

Örnek cümleler:

– “The company’s financial troubles are a real conundrum that we need to solve.” (Şirketin mali sıkıntıları çözülmesi gereken gerçek bir bilmece.)
– “Solving that logic puzzle was a true test of my problem-solving skills.” (O mantık bulmacasını çözmek problem çözme becerilerimi gerçekten sınadı.)
– “I’m no longer puzzled by the cause of the accident after reviewing the evidence.” (Kanıtları gözden geçirdikten sonra artık kazanın nedeninden şüpheye düşmüyorum.)

Görüldüğü gibi puzzle kelimesinin hem eş anlamlıları hem de zıt anlamlıları İngilizce’de sıklıkla kullanılmaktadır. Bulmaca, problem, karmaşa gibi anlamlara gelen eş anlamlılar ve çözüm, cevap, açıklama gibi zıt anlamlılar puzzle kelimesinin anlamsal alanını genişletmektedir.