Puf Kelimesinin İngilizce Karşılıkları ve Anlamları
“Puf” kelimesi İngilizcede birkaç farklı şekilde ifade edilebilir. En yaygın kullanımları aşağıdaki gibidir:
Puf – Bu, “puf” kelimesinin doğrudan İngilizce karşılığıdır. Genellikle küçük, yumuşak ve rahat oturma yerleri için kullanılır.
Pouffe – Bu, “puf”un İngilizcedeki telaffuz şeklidir. Anlam olarak “puf” ile eş anlamlıdır.
Ottoman – “Puf” anlamına gelen başka bir İngilizce kelimedir. Özellikle mobilya sektöründe kullanılır.
Hassock – Bu da “puf” anlamına gelen İngilizce bir kelimedir. Daha çok dini ayinlerde kullanılan diz çökme taburesi anlamında kullanılır.
Bunların dışında “puf” kelimesinin İngilizcede daha az yaygın kullanılan diğer karşılıkları da mevcuttur, ancak yukarıdakiler en sık rastlananlar arasındadır.
Puf Kelimesinin İngilizce Kullanımı ve Örnekler
“Puf” kelimesi İngilizcede genellikle mobilya ve dekorasyon bağlamında karşımıza çıkar. Rahat ve yumuşak oturma yerleri için kullanılır. Aşağıda “puf” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına dair örnekler bulabilirsiniz:
– She placed a cozy puf in front of the fireplace for guests to sit on.
(Misafirler için şöminenin önüne rahat bir puf yerleştirdi.)
– The living room looked so inviting with the new pouffe in the corner.
(Köşedeki yeni puf ile oturma odası çok çekici görünüyordu.)
– I love sinking into the soft ottoman after a long day at work.
(İşten uzun bir günün ardından yumuşak pufun içine gömülmeyi çok seviyorum.)
– The children were sitting on the hassocks during the church service.
(Çocuklar kilise ayininde diz çökme tabureleri üzerinde oturuyorlardı.)
Görüldüğü üzere “puf” kelimesi İngilizcede farklı şekillerde ifade edilebilir ve mobilya, dekorasyon gibi bağlamlarda sıklıkla kullanılır.
Puf Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Puf” kelimesinin İngilizcede eş anlamlı olarak kullanılabilen diğer kelimeler şunlardır:
Eş Anlamlılar:
– Cushion
– Footstool
– Pouf
– Bean bag
Zıt Anlamlılar:
– Hard
– Rigid
– Uncomfortable
– Firm
Örnek cümleler:
– The cushion on the chair was so soft and comfortable.
(Sandalyedeki yastık çok yumuşak ve rahattı.)
– I like to put my feet up on the footstool after a long day.
(Uzun bir günün ardından ayaklarımı yüksek tabureye koymayı seviyorum.)
– The new pouf in the living room is the perfect addition to our cozy space.
(Oturma odasındaki yeni puf, rahat alanımıza mükemmel bir eklenti oldu.)
– I sank right into the bean bag chair and felt all my stress melt away.
(Bean bag sandalyeye gömüldüm ve tüm stresim anında eridi.)
– The wooden bench in the entryway looked too hard and rigid to be comfortable.
(Girişdeki ahşap bank, rahatsız görünüyordu, çok sert ve katıydı.)
Görüldüğü üzere “puf” kelimesi, yumuşak, rahat ve konforlu anlamlarına gelen kelimelerle eş anlamlı olarak kullanılırken, sert, katı ve rahatsız anlamlarına gelen kelimelerle zıt anlamlı olarak kullanılabilir.
İçerik ve örnekler sayesinde “puf” kelimesinin İngilizce kullanımı ve anlamları hakkında detaylı bilgi edinmiş oldunuz. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen sormaktan çekinmeyin. İyi çalışmalar!