Almanca’da “Pozisyonunu Koru” Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “pozisyonunu koru” ifadesinin nasıl karşılandığını ve bu ifadenin Almanca kullanımını detaylı bir şekilde ele alacağız. Almanca öğrenmek isteyenler için oldukça faydalı olacağını düşünüyorum.
Almanca’da “pozisyonunu koru” anlamına gelen ifade “seine Position halten” şeklindedir. “Seine” zamiri “onun/kendi” anlamına gelirken “Position” pozisyon, yer, konum anlamına geliyor. “Halten” ise tutmak, korumak, muhafaza etmek anlamına geliyor. Dolayısıyla “seine Position halten” tamlaması “kendi konumunu/pozisyonunu korumak” anlamına geliyor.
Almanca Cümle Örnekleri
Peki, Almanca’da “pozisyonunu koru” ifadesini içeren örnek cümleler nasıl olur? Hadi birkaç örnek verelim:
– Er hat seine Position als Verkaufsleiter gut gehalten. (Satış müdürü olarak konumunu iyi korudu.)
– Trotz der starken Konkurrenz konnte das Unternehmen seine Marktposition halten. (Güçlü rekabete rağmen şirket pazar konumunu koruyabildi.)
– Die Mannschaft hat ihre Führungsposition in der Liga gehalten. (Takım ligdeki liderlik konumunu korudu.)
– Auch nach der Umstrukturierung hat sie ihre Stelle im Unternehmen halten können. (Yeniden yapılanmadan sonra da şirketteki pozisyonunu koruyabildi.)
– Der Politiker versuchte, seine Macht und seinen Einfluss zu halten. (Siyasetçi gücünü ve etkisini korumaya çalıştı.)
Gördüğünüz gibi, “pozisyonunu koru” anlamındaki “seine Position halten” ifadesi Almanca’da çeşitli bağlamlarda kullanılabiliyor. Kişinin, kurumun veya takımın mevcut konumunu, liderliğini, gücünü veya etkisini koruyabilmesi anlamına geliyor.
Almanca Kelime Örnekleri
Peki, “pozisyonunu koru” kavramıyla ilgili Almanca’da başka hangi kelimeler kullanılabilir? Hadi birkaç örnek daha verelim:
– behaupten (iddia etmek, savunmak)
– bewahren (korumak, muhafaza etmek)
– festhalten (sıkıca tutmak, vazgeçmemek)
– verteidigen (savunmak)
– wahren (korumak, muhafaza etmek)
Bu kelimeler de “pozisyonunu koru” anlamına gelen ifadelerde kullanılabilir. Örneğin:
– Er behauptete seine Führungsposition im Unternehmen. (Şirketteki liderlik konumunu iddia etti.)
– Das Unternehmen verteidigte erfolgreich seine Marktanteile. (Şirket pazar paylarını başarıyla savundu.)
– Trotz aller Widerstände hielt sie an ihrer Meinung fest. (Tüm direnişlere rağmen görüşünü sıkıca korudu.)
Görüldüğü gibi, “pozisyonunu koru” kavramı Almanca’da çeşitli kelimelerle ifade edilebiliyor. Hepsi de kişinin, kurumun veya takımın mevcut konumunu, gücünü veya etkisini koruyabilmesi anlamına geliyor.
Almanca’da “Pozisyonunu Koru” İfadesinin Zıt Anlamlıları
Peki, “pozisyonunu koru” ifadesinin Almanca’daki zıt anlamlıları neler olabilir? Hadi birkaç örnek verelim:
– aufgeben (vazgeçmek)
– verlieren (kaybetmek)
– preisgeben (terk etmek, feda etmek)
– einbüßen (kaybetmek)
– räumen (boşaltmak)
Yani “pozisyonunu koru” anlamının tam tersi olarak, kişinin, kurumun veya takımın mevcut konumunu, gücünü veya etkisini kaybetmesi, vazgeçmesi, terk etmesi anlamına gelen ifadeler. Örneğin:
– Nach der Übernahme musste das Unternehmen seine Marktposition aufgeben. (Devralmanın ardından şirket pazar konumundan vazgeçmek zorunda kaldı.)
– Die Mannschaft verlor ihre Tabellenführung in den letzten Spielen. (Takım son maçlarda liderliğini kaybetti.)
– Der Politiker musste angesichts der Skandale seine Macht preisgeben. (Siyasetçi skandallar karşısında gücünü feda etmek zorunda kaldı.)
Görüldüğü gibi, “pozisyonunu koru” kavramının Almanca’daki zıt anlamlıları da çeşitli kelimelerle ifade edilebiliyor. Hepsi de kişinin, kurumun veya takımın mevcut konumunu, gücünü veya etkisini kaybetmesi anlamına geliyor.
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “pozisyonunu koru” ifadesinin kullanımı, anlamı ve örnekleri hakkında ayrıntılı bir fikir edinebilmişsinizdir. Almanca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim. Soru veya görüşlerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin. Hoşçakalın!