Poşet var mı? / Do you have a bag?
“Poşet var mı?” ifadesinin İngilizce karşılığı “Do you have a bag?” şeklindedir. Bu soru, bir poşetin mevcut olup olmadığını sormak için kullanılır. “Bag” kelimesi, alışveriş, seyahat veya taşıma amaçlı olarak kullanılan bir kap anlamına gelir.
Örnek cümleler:
– “Excuse me, do you have a bag I can use?” (Özür dilerim, kullanabileceğim bir poşetiniz var mı?)
– “I forgot my bag at home, do you have an extra one I can borrow?” (Evde poşetimi unuttum, ödünç alabileceğim bir tane var mı?)
– “The store ran out of plastic bags, do you have a reusable bag I can use instead?” (Mağaza plastik poşetleri tükendi, onun yerine kullanabileceğim yeniden kullanılabilir bir poşetiniz var mı?)
İngilizcede “Poşet” Kelimesi
İngilizcede “poşet” anlamına gelen kelime “bag” dir. Bag kelimesi, alışveriş, seyahat, taşıma gibi amaçlarla kullanılan bir kap anlamına gelir.
Örnek cümleler:
– “I need to buy a new shopping bag for my groceries.” (Alışverişim için yeni bir poşete ihtiyacım var.)
– “My backpack is too small, I should get a larger bag.” (Sırt çantam çok küçük, daha büyük bir poşet almalıyım.)
– “Can you please hold this bag for me while I look for something?” (Bu poşeti benim için tutabilir misin, bir şey arıyorum?)
İngilizcede “Poşet Var mı?” Sorusu
“Do you have a bag?” sorusu, bir poşetin mevcut olup olmadığını sormak için kullanılır. Bu soru, kişinin yanında bir poşet olup olmadığını öğrenmek için sorulur.
Örnek cümleler:
– “Excuse me, do you have a bag I can use to carry these items?” (Özür dilerim, bu eşyaları taşıyabileceğim bir poşetiniz var mı?)
– “I forgot my reusable bag at home. Do you have an extra one I can borrow?” (Evde yeniden kullanılabilir poşetimi unuttum. Ödünç alabileceğim bir tane var mı?)
– “The cashier said they’re out of plastic bags. Do you happen to have one I can use?” (Kasiyer plastik poşetlerin bittiğini söyledi. Kullanabileceğim bir poşetiniz var mı?)
Poşet ile İlgili Diğer İngilizce Kelimeler
Poşet ile ilgili bazı diğer İngilizce kelimeler şunlardır:
– Sack (Kese, çuval)
– Carrier (Taşıyıcı)
– Tote (El çantası)
– Purse (Çanta)
– Handbag (El çantası)
– Knapsack (Sırt çantası)
– Rucksack (Sırt çantası)
Bu kelimelerin Türkçe karşılıkları ve örnek cümleleri şöyledir:
– Sack: Çuval, kese. “I need to buy a large sack of potatoes.” (Patates için büyük bir çuval almam gerek.)
– Carrier: Taşıyıcı. “This carrier bag is perfect for transporting my purchases.” (Bu taşıyıcı poşet alışverişlerimi taşımak için mükemmel.)
– Tote: El çantası. “I prefer using a tote bag instead of plastic bags.” (Plastik poşetler yerine el çantası kullanmayı tercih ediyorum.)
– Purse: Cüzdan. “I left my purse at home, so I don’t have any cash on me.” (Cüzdanımı evde bıraktım, üzerimde para yok.)
– Handbag: El çantası. “My new handbag has plenty of compartments for organizing my belongings.” (Yeni el çantamın eşyalarımı düzenlemek için çok bölmesi var.)
– Knapsack: Sırt çantası. “I need a sturdy knapsack to carry my hiking gear.” (Dağcılık malzemelerimi taşımak için dayanıklı bir sırt çantasına ihtiyacım var.)
– Rucksack: Sırt çantası. “My rucksack is perfect for weekend trips.” (Hafta sonu gezilerim için sırt çantam mükemmel.)
Bu kelimeler, poşet ve benzeri taşıma amaçlı kaplara yönelik çeşitli İngilizce ifadelerdir. Yukarıdaki örnekler, bu kelimelerin günlük hayatta nasıl kullanıldığını göstermektedir.