Peyzaj ingilizce, Peyzajın ingilizcesi nedir, İngilizce peyzaj nasıl denir


Peyzaj İngilizcesi: “Landscape”

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “peyzaj” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “landscape” kelimesini inceleyeceğiz. Bu kelime, doğal ya da yapay bir alanın görünümünü, görünüşünü ifade eder. Peki, “landscape” kelimesinin anlamı, kullanımı ve örnekleri nelerdir? Hep birlikte öğrenelim.

“Landscape” kelimesinin telaffuzu /ˈlæn(d)skeɪp/ şeklindedir. Bu kelime, Türkçe’de “peyzaj” olarak karşılık bulur. Doğal bir alanın görünümünü, manzarasını, kompozisyonunu ifade eder. Örneğin, dağlar, ovalar, nehirler, ormanlar gibi doğal unsurların oluşturduğu görünüm “landscape” olarak adlandırılır.

Aynı zamanda, insanlar tarafından tasarlanan ve oluşturulan kentsel alanların, bahçelerin, parkların görünümü de “landscape” kapsamına girer. Yani “landscape”, hem doğal hem de yapay alanların görünümünü, manzarasını tanımlar.

Landscape Kelimesinin Kullanımı

“Landscape” kelimesi, çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Aşağıda birkaç örnek cümle görebilirsiniz:

– The rolling hills and lush forests create a beautiful landscape in this region. (Bu bölgedeki dalgalı tepeler ve bol ağaçlı ormanlar güzel bir peyzaj oluşturuyor.)
– The architect designed a modern landscape for the new office building. (Mimar, yeni ofis binası için modern bir peyzaj tasarladı.)
– As we drove through the countryside, the landscape changed from farmland to dense woodland. (Kırsal bölgeden geçerken, peyzaj tarım arazilerinden yoğun ormanlık alanlara dönüştü.)
– The painter captured the serene landscape of the lake and mountains in his artwork. (Ressam, göl ve dağların huzurlu peyzajını eserine yansıttı.)
– The city’s landscape is dominated by skyscrapers and busy streets. (Şehrin peyzajı gökdelenler ve kalabalık caddelerle hâkim.)

Görüldüğü gibi “landscape” kelimesi, hem doğal hem de yapay alanların görünümünü tanımlamak için kullanılıyor. Cümlelerde de farklı bağlamlarda karşımıza çıkıyor.

Landscape Kelimesinin Eş Anlamlıları

“Landscape” kelimesinin bazı eş anlamlıları şunlardır:

– Scenery: Manzara, görünüm
– Terrain: Arazi, topografya
– Vista: Manzara, görünüm
– Panorama: Geniş açılı manzara
– Prospect: Görünüm, manzara

Örnek cümleler:
– The scenic landscape of the mountains was breathtaking. (Dağların güzel manzarası nefes kesti.)
– The vast terrain stretched out before us as we climbed the hill. (Tepeyi tırmanırken karşımıza geniş bir arazi açıldı.)
– The panoramic vista from the top of the building was stunning. (Binanın tepesindeki geniş açılı manzara muhteşemdi.)

Landscape Kelimesinin Zıt Anlamlıları

“Landscape” kelimesinin bazı zıt anlamlıları şunlardır:

– Cityscape: Kentsel görünüm
– Seascape: Deniz manzarası
– Skyline: Şehir silüeti

Örnek cümleler:
– The landscape of the countryside was replaced by the cityscape of skyscrapers and busy streets. (Kırsal peyzaj, gökdelenler ve kalabalık caddelerden oluşan kentsel görünüme dönüştü.)
– As we sailed across the ocean, the seascape of endless waves and horizon came into view. (Okyanusu geçerken, sonsuz dalgalar ve ufuk çizgisinden oluşan deniz manzarası göze çarptı.)
– The iconic skyline of the city’s skyscrapers stood tall against the evening sky. (Şehrin simgesel gökdelenleri akşam gökyüzüne karşı yükseliyordu.)

Sevgili öğrenciler, “landscape” kelimesinin anlamı, kullanımı ve örnekleri hakkında bilgi sahibi oldunuz. Bu kelimeyi günlük hayatınızda ve İngilizce öğrenme sürecinizde etkin bir şekilde kullanabilirsiniz. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen benimle paylaşın, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.