Perde ingilizce, Perdenin ingilizcesi nedir, İngilizce perde nasıl denir


Perdeler ve İngilizce Karşılıkları

Evimizde, ofisimizde veya başka mekanlarda gördüğümüz, pencere, kapı veya başka yerleri kapatan, açıp kapatabildiğimiz kumaş, bez ya da başka malzemeden yapılmış parçalara “perde” diyoruz. Peki, İngilizce’de perdeler nasıl ifade edilir? Gelin birlikte öğrenelim.

İngilizce’de perde anlamına gelen kelime “curtain”dir. Curtain, pencere, kapı veya başka yerleri kapatmak için kullanılan kumaş veya bez parçasıdır. Örneğin; “The curtains in the living room are blue.” cümlesinde perdeler için “curtains” kelimesi kullanılmıştır.

Pencerelerde kullanılan perdeler için “window curtains” denir. Kapılarda kullanılanlar için ise “door curtains” denir. Ayrıca banyoda kullanılan perdeler için “shower curtain”, sahne perdeleri için “stage curtain” gibi daha özel kullanımlar da vardır.

Perdeler için İngilizce Kelimeler

İngilizce’de perdeler için kullanılan başlıca kelimeler şunlardır:

– Curtain: Genel anlamda perde
– Window curtains: Pencere perdesi
– Door curtains: Kapı perdesi
– Shower curtain: Banyo perdesi
– Stage curtain: Sahne perdesi
– Drapery: Ağır, gösterişli perde
– Blind: Jaluz, panjur
– Shade: Güneşlik, stor
– Valance: Pencerenin üst kısmındaki dekoratif perde parçası

Bu kelimeleri günlük hayatta şöyle kullanabiliriz:

– “I need to buy new curtains for the living room windows.” (Oturma odasındaki pencereler için yeni perdeler almam gerekiyor.)
– “The shower curtain in the bathroom is moldy, I should replace it.” (Banyodaki duş perdesi küflendi, onu değiştirmem gerek.)
– “The office has nice wood blinds that filter the sunlight nicely.” (Ofisteki ahşap panjurlar güneş ışığını güzel filtreliyor.)
– “The stage curtains were drawn to signal the start of the play.” (Oyunun başlamasını işaret etmek için sahne perdeleri açıldı.)

Perdeler ve Günlük Kullanım

Perdeler günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkan ve kullandığımız ev tekstili ürünleridir. Evimizde, ofisimizde veya başka mekanlarda pencereleri, kapıları veya başka alanları kapatmak, güneş ışığını ayarlamak, mahremiyet sağlamak gibi amaçlarla perdelerden faydalanırız.

Örneğin, “Ich ziehe die Vorhänge im Wohnzimmer zu, damit es drinnen gemütlicher wird.” cümlesinde “perdeler” anlamına gelen “Vorhänge” kelimesi kullanılmıştır.

Ya da “Lass uns die Gardinen im Schlafzimmer aufziehen, damit mehr Tageslicht hereinkommt.” cümlesinde “pencere perdeleri” anlamına gelen “Gardinen” kelimesi geçmektedir.

Görüldüğü gibi, perdeler günlük hayatımızda sık sık karşımıza çıkan ve kullandığımız ürünlerdir. Bu nedenle İngilizce’deki karşılıklarını bilmek, İngilizce konuşurken veya yazarken kendimizi daha iyi ifade edebilmemiz açısından önemlidir.