Paylaşmak ingilizce, Paylaşmanın ingilizcesi nedir, İngilizce paylaşmak nasıl denir


Paylaşmak – To Share

“To share” kelimesi, İngilizcede “paylaşmak” anlamına gelir. Günlük hayatta sıklıkla kullanılan bu kelime, bir şeyi başkalarıyla bölüşmek, bir şeyi ortak kullanmak veya bir şeyi diğerleriyle birlikte kullanmak anlamlarına gelir.

“To share” fiili, hem maddi hem de manevi şeyler için kullanılabilir. Örneğin yiyecek, içecek, bilgi, deneyim, duygu vb. şeyleri paylaşabiliriz. İngilizcede “to share” fiili, farklı dilbilgisi yapılarıyla da kullanılabilir:

– Subject + share + object (I share my lunch with my friends.)
– Subject + share + with + object (I share my lunch with my friends.)
– Subject + share + in + object (I share in the cost of the trip.)

Ayrıca “to share” fiili, bazı kalıp ifadelerle de kullanılır:

– Share a secret (Bir sırrı paylaşmak)
– Share an experience (Bir deneyimi paylaşmak)
– Share a laugh (Bir gülüşü paylaşmak)
– Share a meal (Bir öğünü paylaşmak)

“To share” fiili, olumlu bir anlam taşır ve genellikle olumlu duygular ve eylemler için kullanılır. Ancak bazen olumsuz anlamlarda da kullanılabilir, örneğin “to share the blame” (suçu paylaşmak) gibi.

Örnekler ve Açıklamalar

Aşağıda “to share” fiilinin kullanıldığı çeşitli örnek cümleler ve açıklamaları yer almaktadır:

1. I love to share my favorite recipes with my friends. (Sevdiğim tarifleri arkadaşlarımla paylaşmayı çok seviyorum.)
2. The kids are sharing their toys in the playground. (Çocuklar oyun alanında oyuncaklarını paylaşıyorlar.)
3. Let’s share the cost of the dinner tonight. (Bugünkü akşam yemeği masrafını paylaşalım.)
4. She shared her concerns about the project with the team. (Proje hakkındaki endişelerini ekiple paylaştı.)
5. We should share our knowledge and experiences with the younger generation. (Bilgi ve deneyimlerimizi genç nesille paylaşmalıyız.)
6. The couple decided to share their lives and get married. (Çift, hayatlarını paylaşmaya ve evlenmeye karar verdi.)
7. The news about the accident was shared on social media. (Kaza haberi sosyal medyada paylaşıldı.)
8. Can you share your thoughts on this issue with me? (Bu konudaki düşüncelerini benimle paylaşabilir misin?)
9. The teacher asked the students to share their ideas in the class discussion. (Öğretmen, öğrencilerden sınıf tartışmasında fikirlerini paylaşmalarını istedi.)
10. The volunteers shared their time and resources to help the community. (Gönüllüler, topluma yardım etmek için zamanlarını ve kaynaklarını paylaştılar.)

Görüldüğü üzere “to share” fiili, çok çeşitli bağlamlarda ve yapılarda kullanılabilir. Paylaşmak, insanlar arasındaki iletişim ve işbirliğinin temel unsurlarından biridir. Bu kelimeyi doğru şekilde kullanmak, İngilizce konuşma ve yazma becerilerinizi geliştirecektir.

Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler

“To share” fiilinin bazı eş anlamlı kelimeleri şunlardır:

– To divide (bölüşmek)
– To distribute (dağıtmak)
– To allocate (tahsis etmek)
– To apportion (paylaştırmak)

“To share” fiilinin zıt anlamlı kelimeleri ise şunlardır:

– To keep for oneself (kendine saklamak)
– To withhold (alıkoymak)
– To monopolize (tekelleştirmek)
– To hoard (biriktirmek)

Örnek cümleler:

– The friends divided the pizza equally. (Arkadaşlar pizzayı eşit olarak böldüler.)
– The company allocated resources for the new project. (Şirket, yeni proje için kaynakları tahsis etti.)
– She kept the good news to herself. (O, iyi haberi kendisi için sakladı.)
– The greedy person hoarded all the cookies. (Açgözlü kişi tüm kurabiyeler i biriktirdi.)

Görüldüğü gibi “to share” kelimesi, İngilizcede oldukça yaygın ve önemli bir kelimedir. Doğru kullanımı, hem konuşma hem de yazma becerilerinizi geliştirecektir. Kelimeyi farklı bağlamlarda ve dilbilgisi yapılarında kullanmayı alıştırmanız, İngilizce öğrenme yolculuğunuzda size büyük katkı sağlayacaktır.