Parmak pas veriyorum: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “parmak pas veriyorum” deyiminin İngilizce karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. Bu deyim Türkçe’de futbol veya diğer toplu oyunlarda topu rakip oyuncuya veya takım arkadaşına kasıtlı olarak göndermeyi ifade eder. Peki, İngilizcede buna karşılık gelen deyim ve kullanımlar nelerdir? Hep birlikte inceleyelim.
To Pass the Ball
“To pass the ball” ifadesi İngilizcede “topu pas vermek” anlamına gelir. Bu deyim futbol, basketbol, voleybol gibi toplu oyunlarda topu kasıtlı olarak bir oyuncudan diğerine göndermek için kullanılır. Örneğin;
– The midfielder passed the ball to the striker, who scored the goal.
– Can you please pass the ball to me? I’m open.
– She passed the ball perfectly to her teammate, setting up the winning shot.
Burada görüldüğü gibi “to pass the ball” deyimi topun bir oyuncudan diğerine gönderilmesini ifade eder. Futbol örneğinde orta saha oyuncusu topu forvese pas vermiş, basketbol örneğinde ise oyuncu takım arkadaşına topu göndermiştir.
To Make a Pass
“To make a pass” ifadesi de “pas vermek” anlamına gelir ve toplu oyunlarda topu rakibe veya takım arkadaşına göndermek için kullanılır. Örneğin;
– The point guard made a perfect pass to the open shooter.
– She made a long pass down the field to the winger.
– The quarterback made a risky pass that was intercepted by the defense.
Burada da görüldüğü gibi “to make a pass” deyimi topun kasıtlı olarak bir oyuncudan diğerine gönderilmesini ifade eder. Basketbol, futbol ve amerikan futbolu örneklerinde oyuncular top pas vermişlerdir.
To Dish the Ball
“To dish the ball” ifadesi de “topu pas vermek” anlamına gelir ve özellikle basketbol ve amerikan futbolu gibi sporlarda kullanılır. Örneğin;
– The point guard dished the ball to the open shooter for an easy layup.
– She dished the ball to her teammate who scored the winning basket.
– The quarterback dished the ball to the running back in the flat.
Burada “to dish the ball” deyimi topun bir oyuncudan diğerine pas verilmesini ifade eder. Basketbol ve amerikan futbolu örneklerinde oyuncular topu pas vermişlerdir.
Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler
“To pass the ball”, “to make a pass” ve “to dish the ball” deyimlerinin eş anlamlıları şunlardır:
– To feed the ball
– To distribute the ball
– To deliver the ball
Bu deyimler de topun bir oyuncudan diğerine kasıtlı olarak gönderilmesini ifade eder.
Zıt anlamlı kelimeler ise şunlardır:
– To keep the ball
– To hold the ball
– To hog the ball
Bu deyimler topun bir oyuncuda kalmasını, diğer oyunculara pas verilmemesini ifade eder.
Sevgili öğrenciler, umarım “parmak pas veriyorum” ifadesinin İngilizce karşılıkları ve kullanımları hakkında detaylı bilgi sahibi oldunuz. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!