Almanca’da “Oda Çok Gürültülü” Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere Almanca’da “oda çok gürültülü” ifadesinin nasıl söylendiğini ve kullanıldığını anlatacağım. Almanca’da bu ifade “Das Zimmer ist sehr laut” şeklinde ifade edilir. Peki, bu cümlenin Almanca söyleniş ve anlamı nedir, hadi birlikte inceleyelim.
“Das Zimmer ist sehr laut” cümlesinin Almanca telaffuzu şöyledir: “das tsimer ist zeːr laut”. Bu cümle “Oda çok gürültülü” anlamına gelir. “Das Zimmer” kelimesi “oda” anlamına gelir, “ist” fiili “olmak” anlamında kullanılır, “sehr” kelimesi “çok” anlamına gelir ve “laut” kelimesi de “gürültülü” anlamına gelir.
Gördüğünüz gibi, Almanca’da “oda çok gürültülü” ifadesini doğrudan söyleyebiliyoruz. Peki, bu cümleyi günlük hayatta nasıl kullanabiliriz? Hadi birkaç örnek verelim:
– Das Klassenzimmer ist sehr laut, die Schüler machen zu viel Lärm. (Sınıf çok gürültülü, öğrenciler çok gürültü yapıyor.)
– Mein Nachbar hat eine laute Musikanlage, das Zimmer nebenan ist sehr laut. (Komşumun ses sistemi çok gürültülü, yan oda çok gürültülü.)
– Ich kann hier nicht arbeiten, das Büro ist zu laut. (Burada çalışamıyorum, ofis çok gürültülü.)
– Lass uns in ein ruhigeres Zimmer gehen, dieses ist zu laut. (Daha sessiz bir odaya gidelim, bu oda çok gürültülü.)
Gördüğünüz gibi, “laut” kelimesi “gürültülü” anlamına gelirken, “ruhig” kelimesi de “sessiz” anlamına geliyor. Yani “ruhiges Zimmer” ifadesi “sessiz oda” anlamına geliyor.
Gürültü Seviyesi ile İlgili Almanca Kelimeler
Gürültü seviyesi ile ilgili Almanca’da birçok kelime kullanılır. Hadi bunlara da bir göz atalım:
– Laut (gürültülü)
– Leise (sessiz)
– Ruhig (sakin, sessiz)
– Geräuschvoll (gürültülü)
– Lärmig (gürültülü)
– Störend (rahatsız edici)
– Schallgedämpft (ses yalıtımlı)
Bu kelimeleri günlük hayatta şöyle kullanabiliriz:
– Das Klassenzimmer ist sehr laut, die Schüler müssen leiser sein. (Sınıf çok gürültülü, öğrenciler daha sessiz olmalı.)
– Lass uns in ein ruhigeres Cafe gehen, hier ist es zu geräuschvoll. (Daha sakin bir kafeye gidelim, burada çok gürültülü.)
– Mein Nachbar hat eine lärmige Musikanlage, das stört mich sehr. (Komşumun müzik sistemi çok gürültülü, beni çok rahatsız ediyor.)
– In diesem schallgedämpften Büro können wir konzentriert arbeiten. (Bu ses yalıtımlı ofiste konsantre bir şekilde çalışabiliriz.)
Gördüğünüz gibi, Almanca’da gürültü seviyesini ifade etmek için birçok kelime kullanılıyor. Bunları doğru bağlamda kullanmak önemli. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Eğer başka sorularınız varsa, her zaman sorabilirsiniz. Hoşçakalın!