Mahkeme İngilizcesi: “Court”

“Mahkeme” kelimesinin İngilizce karşılığı “court”tur. “Court” kelimesi, hukuki işlemlerin gerçekleştirildiği resmi bir mekân veya kurum anlamına gelir. Mahkeme, hukuki uyuşmazlıkların çözüldüğü, yasaların uygulandığı ve adaletin sağlandığı bir yerdir.

“Court” kelimesinin telaffuzu /kɔːrt/ şeklindedir. Yani Türkçe’deki “kort” sözcüğüne benzer bir şekilde okunur.

Mahkeme, İngilizce’de çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Örneğin, “criminal court” (ceza mahkemesi), “civil court” (hukuk mahkemesi), “supreme court” (yüksek mahkeme) gibi farklı mahkeme türleri bulunmaktadır. Ayrıca “to go to court” (mahkemeye gitmek) veya “to take someone to court” (birini mahkemeye vermek) gibi deyimsel kullanımlar da yaygındır.

Mahkeme kavramının İngilizcedeki kullanımına dair örnekler:

– The judge presided over the court proceedings.
(Hakim mahkeme sürecine başkanlık etti.)
– The defendant was found guilty by the jury in the court.
(Sanık mahkeme tarafından suçlu bulundu.)
– My lawyer advised me to take the case to court.
(Avukatım davayı mahkemeye götürmemi önerdi.)
– The Supreme Court ruled in favor of the plaintiff.
(Yüksek Mahkeme davacı lehine karar verdi.)
– She was summoned to appear in court next week.
(Gelecek hafta mahkemede hazır bulunması için çağrıldı.)

İngilizce’de Mahkeme Kavramı

İngilizce’de “court” kelimesi, hukuki işlemlerin gerçekleştirildiği resmi bir mekân veya kurum anlamına gelir. Mahkeme, hukuki uyuşmazlıkların çözüldüğü, yasaların uygulandığı ve adaletin sağlandığı bir yerdir.

“Court” kelimesinin telaffuzu /kɔːrt/ şeklindedir. Yani Türkçe’deki “kort” sözcüğüne benzer bir şekilde okunur.

Mahkeme, İngilizce’de çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Örneğin, “criminal court” (ceza mahkemesi), “civil court” (hukuk mahkemesi), “supreme court” (yüksek mahkeme) gibi farklı mahkeme türleri bulunmaktadır. Ayrıca “to go to court” (mahkemeye gitmek) veya “to take someone to court” (birini mahkemeye vermek) gibi deyimsel kullanımlar da yaygındır.

İngilizce’de “Mahkeme” Nasıl Denir?

İngilizce’de “mahkeme” kavramı için en yaygın kullanılan kelime “court”tur. Ancak bazen “trial” veya “lawsuit” gibi kelimeler de mahkeme anlamında kullanılabilir.

“Trial” kelimesi, mahkeme önünde yapılan yargılama süreci anlamına gelir. Örneğin, “The trial lasted three days” (Yargılama süreci üç gün sürdü) cümlesinde “trial” kelimesi mahkeme sürecini ifade eder.

“Lawsuit” ise, mahkemeye açılan dava anlamına gelir. Örneğin, “She filed a lawsuit against the company” (Kadın şirkete karşı dava açtı) cümlesinde “lawsuit” kelimesi mahkemeye verilen davayı ifade eder.

Dolayısıyla, İngilizce’de “mahkeme” kavramı için en yaygın kullanılan kelime “court” olmakla birlikte, “trial” ve “lawsuit” kelimeleri de bazen mahkeme anlamında kullanılabilir.

Günlük Hayattan İngilizce Örnekler

İngilizce’de “mahkeme” kavramını içeren günlük hayattan örnekler:

– The defendant was summoned to appear in court next week.
(Sanık gelecek hafta mahkemede hazır bulunması için çağrıldı.)
– My lawyer advised me to take the case to court.
(Avukatım davayı mahkemeye götürmemi önerdi.)
– The judge presided over the court proceedings with impartiality.
(Hakim, tarafsızlıkla mahkeme sürecine başkanlık etti.)
– The jury found the accused guilty in the high-profile court case.
(Jüri, dikkat çeken dava dosyasında sanığı suçlu buldu.)
– After years of legal battles, the case was finally settled out of court.
(Yıllarca süren hukuki mücadeleden sonra, dava mahkeme dışında çözüme kavuştu.)

Bu örneklerden de görüldüğü gibi, “court” kelimesi İngilizce’de mahkeme bağlamında sıklıkla kullanılmaktadır. Davaların, yargılamaların ve hukuki süreçlerin gerçekleştiği resmi bir mekân olarak karşımıza çıkmaktadır.