Mağaza – Store
“Mağaza” kelimesinin İngilizce karşılığı “store” veya “shop” olarak kullanılır. Bu kelimeler, ticari amaçla mal veya hizmet satışı yapılan bir işletme veya mekanı ifade eder. Örneğin, giyim mağazası “clothing store”, kitap mağazası “bookstore” şeklinde kullanılabilir.
Mağaza kelimesi, İngilizcede çoğunlukla “store” olarak kullanılır. “Shop” kelimesi de benzer anlamda kullanılsa da daha çok küçük ölçekli satış noktaları için tercih edilir. Örneğin, “grocery store” (bakkal), “department store” (alışveriş merkezi) gibi örnekler verilebilir.
İngilizce’de mağaza ile ilgili bazı günlük hayattan örnekler:
– I need to go to the grocery store to buy some milk and bread.
(Ekmek ve süt almak için bakkal mağazasına gitmem gerek.)
– The new electronics store just opened in the mall last week.
(Alışveriş merkezinde yeni bir elektronik mağazası geçen hafta açıldı.)
– Do you want to go window shopping at the clothing stores downtown?
(Şehir merkezindeki giyim mağazalarında vitrin gezmeye gidelim mi?)
– I prefer to buy my books from the local bookstore rather than online.
(Kitaplarımı yerel kitap mağazasından almayı tercih ederim, internetten almaktansa.)
Mağazaların Türleri
İngilizce’de mağazaların çeşitli türleri bulunmaktadır. Bazı örnekler:
– Grocery store (Bakkal)
– Clothing store (Giyim mağazası)
– Bookstore (Kitapçı)
– Convenience store (Küçük market)
– Department store (Alışveriş merkezi)
– Specialty store (Özel ürün satan mağaza)
– Outlet store (Fabrika satış mağazası)
Bu mağaza türleri, satılan ürün ve hizmetlere göre farklılık göstermektedir. Örneğin, giyim mağazası sadece giyim ürünleri, kitapçı ise kitap ve kırtasiye ürünleri satabilir.
Mağaza ile İlgili Diğer Kelimeler
Mağaza kavramı ile ilişkili bazı diğer İngilizce kelimeler şunlardır:
– Retailer (Perakendeci)
– Merchant (Tüccar)
– Proprietor (İşletme sahibi)
– Inventory (Stok)
– Display (Vitrin/sergileme)
– Customer (Müşteri)
– Cashier (Kasiyer)
Bu kelimeler mağazacılık sektörü ve işleyişi ile ilgili kavramları ifade eder. Örneğin:
– The new clothing retailer opened a flagship store in the city center.
(Yeni giyim perakendecisi şehir merkezinde bayrak mağazası açtı.)
– The merchant offered a discount to clear the remaining inventory.
(Tüccar, kalan stokları eritmek için indirim yaptı.)
– The store proprietor hired a new cashier to work the busy weekend shifts.
(Mağaza sahibi, yoğun hafta sonu mesailerinde çalışması için yeni bir kasiyer işe aldı.)
Özetle, “mağaza” kavramı İngilizce’de “store” veya “shop” kelimeleri ile ifade edilir ve bu kelimeler çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Mağazaların türleri, işleyişi ve ilişkili diğer kavramlar da İngilizce’de farklı kelimelerle karşılanmaktadır.