Lobi ingilizce, Lobinin ingilizcesi nedir, İngilizce lobi nasıl denir


Lobi Nedir? Lobinin İngilizcesi Nasıl Söylenir?

“Lobi” kelimesi, İngilizce’de “lobby” olarak ifade edilir. Lobby, bir binanın, özellikle otel, hastane veya kamu binalarının giriş katındaki büyük bekleme salonu veya alana verilen addır. Burada insanlar bir araya gelir, sohbet eder, bekleme ve karşılama işlemlerini gerçekleştirir.

Lobby kelimesinin Türkçe karşılığı olan “lobi” kelimesi, Türk Dil Kurumu’na göre “bir bina veya kurumun giriş katındaki büyük bekleme salonu” anlamına gelir. Yani lobby, İngilizce’deki karşılığıdır.

Lobby Kelimesinin Telaffuzu ve Kullanımı

Lobby kelimesinin telaffuzu /ˈlɒbi/ şeklindedir. Kelimenin vurgusu ilk hecededir. Örneğin, “The hotel has a large, elegant lobby.” cümlesinde lobby kelimesi bu şekilde telaffuz edilir.

Lobby kelimesi, hem sayılabilir bir isim hem de fiil olarak kullanılabilir. İsim olarak kullanıldığında “bekleme salonu, giriş holü” anlamına gelir. Fiil olarak kullanıldığında ise “lobi oluşturmak, lobi faaliyetlerinde bulunmak” anlamına gelir. Örneğin, “The politicians were lobbying for a new law.” cümlesinde lobby kelimesi fiil olarak kullanılmıştır.

Lobby Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

Lobby kelimesinin eş anlamlıları arasında “foyer”, “atrium”, “vestibule” gibi kelimeler sayılabilir. Bu kelimeler de bir binanın giriş katındaki büyük bekleme alanını ifade eder.

Lobby kelimesinin zıt anlamlısı ise daha çok “backroom” kelimesidir. Backroom, bir binadaki daha küçük, gizli veya kapalı alanları ifade eder.

Lobby Kelimesinin Kullanıldığı Örnek Cümleler

– The hotel lobby was crowded with guests checking in and out.
Otel lobisi, giriş ve çıkış yapan konuklarla doluydu.

– The political lobby was successful in passing the new legislation.
Siyasi lobi, yeni yasanın geçmesinde başarılı oldu.

– The company’s lobby team was meeting with government officials.
Şirketin lobi ekibi, hükümet yetkilileriyle görüşüyordu.

– The hospital’s large lobby provided a comfortable waiting area for patients and visitors.
Hastanenin geniş lobisi, hasta ve ziyaretçiler için rahat bir bekleme alanı sağlıyordu.

– The convention center had an impressive, two-story lobby with a grand staircase.
Kongre merkezinin etkileyici, iki katlı lobisi, görkemli bir merdivenle donatılmıştı.

Lobby Kelimesi ile İlgili Diğer Kelimeler

– Lobbyist: Bir kuruluş, şirket veya grubun çıkarlarını savunan ve hükümet yetkilileriyle görüşen kişi.
Örnek: The company hired a professional lobbyist to advocate for their interests in Congress.

– Lobbying: Bir kuruluş, şirket veya grubun çıkarlarını savunmak ve hükümet yetkilileriyle görüşmek.
Örnek: The industry group was actively lobbying the government for tax breaks.

– Lobby group: Belirli bir amaç veya çıkar için lobi faaliyetlerinde bulunan grup.
Örnek: Environmental lobby groups were pushing for stricter pollution regulations.

Görüldüğü üzere “lobby” kelimesi, bir binanın giriş alanını ifade etmenin yanı sıra, siyasi ve kurumsal çıkarların savunulması anlamında da kullanılmaktadır. Lobi faaliyetleri, hükümet ve karar vericiler üzerinde etki yaratmak için önemli bir role sahiptir.