Almanca’da “Kuzen” Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “kuzen” kelimesinin karşılığını ve kullanımını ele alacağız. Almanca’da “kuzen” anlamına gelen kelime “Cousin” dir. Cousin kelimesi erkek veya kız kuzen için kullanılır.
Cousin kelimesinin telaffuzu şöyledir: [kʊ’zɪn]. Burada “u” sesi “oo” gibi, “i” sesi ise “ı” gibi okunur. Cousin kelimesinin vurgusu ikinci hecededir.
Peki, Cousin kelimesini Almanca cümlelerde nasıl kullanabiliriz? Aşağıdaki örneklere bakalım:
– Meine Cousine Anna kommt heute zu Besuch. (Kız kuzenim Anna bugün ziyarete geliyor.)
– Ich habe zwei Cousins, einen mütterlicherseits und einen väterlicherseits. (Annemden ve babamdan birer kuzenım var.)
– Unsere Cousins sind fast gleichaltrig, sie sind nur ein Jahr auseinander. (Kuzenlerimiz neredeyse aynı yaştalar, aralarında sadece bir yıl var.)
– Mein Cousin Max ist ein Jahr älter als ich. (Erkek kuzen Max benden bir yaş büyük.)
– Lass uns am Wochenende etwas mit unseren Cousins unternehmen. (Hadi hafta sonu kuzenlerimizle bir şeyler yapalım.)
Görüldüğü gibi, Cousin kelimesi Almanca cümlelerde hem kız hem de erkek kuzen için kullanılabiliyor. Ayrıca annemin tarafından veya babamın tarafından kuzen olduklarını da belirtebiliyoruz.
Peki, Cousin kelimesinin Almanca’daki eş anlamlıları neler olabilir? Bunlar arasında “Verwandte/r” (akraba), “Familienmitglied” (aile üyesi) ve “Blutsverwandte/r” (kan bağı olan) sayılabilir.
Zıt anlamlıları ise “Fremde/r” (yabancı) ve “Unbekannte/r” (tanımadık kişi) olabilir.
Şimdi de Cousin kelimesinin geçtiği daha fazla Almanca cümle örneği inceleyelim:
– Meine Cousine Lena ist eine sehr gute Freundin von mir. (Kız kuzenimi Lena benim çok iyi bir arkadaşım.)
– Unsere Cousins sind wie Geschwister für uns. (Kuzenlerimiz bizim için kardeş gibi.)
– Ich treffe mich regelmäßig mit meinen Cousins zum Kaffeetrinken. (Kuzenlerimle düzenli olarak kahve içmeye buluşuyorum.)
– Hast du schon von der Hochzeit deiner Cousine gehört? (Kuzeninin düğününden haber aldın mı?)
– Mein Cousin ist leider zu weit weg, um ihn häufig zu besuchen. (Ne yazık ki kuzenimi sık sık ziyaret edemiyorum, çok uzakta yaşıyor.)
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “kuzen” kelimesinin kullanımı ve örnekleri hakkında daha fazla fikir sahibi oldunuz. Eğer başka sorularınız olursa, her zaman sorabilirsiniz. Hepinize başarılar dilerim!
 
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                     
                                    