Kuyu ingilizce, Kuyunun ingilizcesi nedir, İngilizce kuyu nasıl denir


Kuyu – Well

“Kuyu” kelimesinin İngilizce karşılığı “well”dir. “Well” yeraltından çıkarılan su, petrol veya diğer sıvıların elde edildiği derinlikteki açıklık anlamına gelir. Günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir kelimedir.

Kelime telaffuzu “wel” şeklindedir. Sözcüğün kökeni Eski İngilizce “wella” kelimesinden gelmektedir.

“Well” kelimesi aynı zamanda “iyi, uygun, yeterli” gibi anlamlara da gelebilir. Örneğin “That’s just as well” cümlesi “O da iyi olur” anlamına gelir.

Öğrenciler, “well” kelimesini çok sık kullanırlar. Örneğin “Well, I don’t know” cümlesi “Hmm, bilmiyorum” anlamına gelir.

Kuyunun İngilizcesi – The English of “Kuyu”

“Kuyu” kelimesinin İngilizce karşılığı “well” olarak kullanılır. Örneğin:

– There is a deep well in the garden. (Bahçede derin bir kuyu var.)
– She drew water from the well. (O, kuyudan su çekti.)
– The town has several public wells. (Şehirde birkaç tane halk kuyusu var.)

“Well” kelimesi aynı zamanda “iyi” anlamında da kullanılabilir:

– She is doing well in her studies. (Çalışmalarında iyi gidiyor.)
– The baby is growing well. (Bebek iyi büyüyor.)

İngilizce’de “Kuyu” Nasıl Denir?

İngilizce’de “kuyu” kelimesi “well” olarak ifade edilir. Örneğin:

– The old well in the backyard has dried up. (Arka bahçedeki eski kuyu kurudu.)
– They had to dig a new well because the water table had dropped. (Su seviyesinin düşmesi nedeniyle yeni bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.)
– The villagers get their water from the communal well. (Köylüler ortak kuyudan su alıyorlar.)

“Well” kelimesi aynı zamanda “iyi” anlamında da kullanılabilir:

– She is a well-educated person. (O, iyi eğitimli bir kişi.)
– The food at that restaurant is always well-prepared. (O restorandaki yemekler her zaman iyi hazırlanır.)

Kuyuyla İlgili İngilizce Kelimeler

Kuyuyla ilgili bazı İngilizce kelimeler şunlardır:

– Well (kuyu)
– Borehole (sondaj kuyusu)
– Spring (pınar)
– Groundwater (yeraltı suyu)
– Aquifer (su taşıyan tabaka)
– Pump (pompa)
– Bucket (kova)
– Windlass (vinç)
– Rope (ip)

Örnek cümleler:

– They had to drill a new borehole when the old well dried up. (Eski kuyu kuruduğunda yeni bir sondaj kuyusu açmak zorunda kaldılar.)
– The spring feeds the well with fresh groundwater. (Pınar, kuyuyu taze yeraltı suyu ile besliyor.)
– She used the bucket to draw water from the deep well. (O, derin kuyudan su çekmek için kovayı kullandı.)

“Kuyu” Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Kuyu” kelimesinin İngilizce eş anlamlıları:

– Shaft (şaft)
– Pit (çukur)
– Bore (sondaj)
– Source (kaynak)

Örnek cümle:
– The miners dug a deep shaft to access the valuable minerals underground. (Madenciler, yeraltındaki değerli minerallere ulaşmak için derin bir şaft kazdılar.)

“Kuyu” kelimesinin İngilizce zıt anlamlıları:

– Hill (tepe)
– Mountain (dağ)
– Peak (zirve)

Örnek cümle:
– The village was located at the base of the mountain, far from any wells or water sources. (Köy, herhangi bir kuyu ya da su kaynağından uzakta, dağın eteklerinde yer alıyordu.)

İşte “kuyu” kelimesinin İngilizce kullanımına dair detaylı bilgiler. Umarım bu açıklama size yardımcı olmuştur. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin.