Korkmak İngilizcede Nasıl Denir?
Korkmak İngilizcede “to be afraid” veya “to fear” olarak ifade edilir. Bu kelimeler, bir tehlike, tehdit veya tehlikeli bir durumdan duyulan endişe ve kaygıyı ifade eder. Örneğin, “I am afraid of heights” (Yüksekliklerden korkuyorum) veya “She fears the dark” (O, karanlıktan korkuyor) cümlelerinde olduğu gibi.
Korkmanın İngilizcesi olan “to be afraid” ve “to fear” kelimeleri, dilbilgisi yapısı olarak genellikle “to + fiil” şeklinde kullanılır. Örneğin, “I am afraid to go outside” (Dışarı çıkmaktan korkuyorum) veya “She fears losing her job” (İşini kaybetmekten korkuyor).
Korkmak İle İlgili İngilizce Kelimeler
Korkmakla ilgili İngilizce kelimeler şunlardır:
– Fear (Korku)
– Afraid (Korkmuş)
– Dread (Dehşet duymak)
– Phobia (Fobi)
– Terror (Dehşet)
– Panic (Panik)
– Anxiety (Kaygı)
Bu kelimeler, korku, endişe ve kaygı duygularını ifade etmek için kullanılır. Örneğin:
– I have a fear of heights. (Yüksekliklerden korkum var.)
– She is afraid of spiders. (Örümceklerden korkuyor.)
– He dreads taking the exam. (Sınava girmekten korkuluyor.)
– She has a phobia of flying. (Uçmaktan fobisi var.)
– The terrorist attack caused terror in the city. (Terörist saldırı şehirde dehşet yarattı.)
– The student felt panic before the presentation. (Öğrenci sunumdan önce panik oldu.)
– Anxiety about the future is common. (Geleceğe dair kaygı yaygındır.)
Korkmak İçin İngilizce Cümleler
Aşağıda, “korkmak” anlamındaki İngilizce cümleler ve Türkçe karşılıkları verilmiştir:
1. I’m afraid of the dark. (Karanlıktan korkuyorum.)
2. She fears public speaking. (Halka konuşmaktan korkuyor.)
3. Don’t be afraid, everything will be alright. (Korkma, her şey yoluna girecek.)
4. He dreads going to the dentist. (Diş hekimine gitmeye korkuluyor.)
5. The little boy has a phobia of dogs. (Küçük çocuğun köpeklerden fobisi var.)
6. The team felt terror when the earthquake struck. (Takım, deprem vurduğunda dehşete kapıldı.)
7. Anxiety about the exam results is normal. (Sınav sonuçları hakkında kaygı normal.)
8. I am afraid I cannot attend the meeting. (Maalesef toplantıya katılamayacağım.)
9. She fears losing her job due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle işini kaybetmekten korkuyor.)
10. The student panicked during the presentation. (Öğrenci sunum sırasında panik oldu.)
Korkmak İçin Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler
Korkmak anlamındaki “to be afraid” ve “to fear” kelimeleri için eş anlamlı kelimeler şunlardır:
Eş Anlamlılar:
– To dread (Dehşet duymak)
– To be terrified (Dehşete kapılmak)
– To be scared (Korkmuş olmak)
– To be alarmed (Alarm vermek)
– To be apprehensive (Endişeli olmak)
Zıt Anlamlılar:
– To be brave (Cesur olmak)
– To be courageous (Yürekli olmak)
– To be fearless (Korkusuz olmak)
– To be unafraid (Korkmamak)
– To be confident (Kendinden emin olmak)
Örnek cümleler:
– She dreads going to the dentist. (Diş hekimine gitmeye dehşet duyuyor.)
– The students were terrified when the fire alarm went off. (Öğrenciler yangın alarmı çalınca dehşete kapıldılar.)
– Don’t be scared, I’m here with you. (Korkma, ben buradayım.)
– The team was alarmed by the unexpected news. (Takım beklenmedik haberle alarm verdi.)
– She was apprehensive about the job interview. (İş görüşmesi hakkında endişeliydi.)
Korkmak, korku ve kaygı duygularını ifade etmek için kullanılan önemli bir İngilizce kelimedir. Bu kavramlar, günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkan duygulardır ve İngilizce öğrenirken bu kelimeleri iyi anlamak ve kullanmak önemlidir. Umarım bu açıklamalar korkmak kavramını daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur.