Keson Almanca, Kesonun Almancası nedir, Almanca keson nasıl denir


Keson Almancası: Kesonun Almanca Karşılığı ve Kullanımı

Merhaba sevgili öğrenciler! Bugün sizlere “keson” kelimesinin Almanca karşılığını ve bu kelimenin Almanca dilindeki kullanımını detaylı bir şekilde anlatacağım. Almanca öğrenirken sık karşılaştığımız kelimelerden biri olan “keson” hakkında bilgi sahibi olmanız, Almanca dilinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır.

Peki, “keson” kelimesinin Almanca karşılığı nedir? Almanca’da “keson” kelimesine karşılık gelen sözcük “die Kaimauer” dir. “Die Kaimauer” aslında iskelede veya limanda yükleme ve boşaltma işlemlerinin yapıldığı beton veya taş duvar anlamına gelmektedir.

Örneğin, “Der Kran hebt die schweren Kisten auf die Kaimauer.” cümlesinde “Kaimauer” kelimesi liman duvarı anlamında kullanılmıştır. Yani vinç ağır kutuları liman duvarına kaldırmaktadır.

Keson Kelimesinin Almanca Kullanımı

“Keson” kelimesi Almanca’da genellikle inşaat ve denizcilik alanlarında karşımıza çıkmaktadır. Aşağıdaki örneklerde “Kaimauer” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl kullanıldığını görebilirsiniz:

– Der Hafenmeister überwacht den Be- und Entladevorgang am Kai.
(Liman müdürü rıhtımdaki yükleme ve boşaltma işlemlerini denetler.)

– Die Arbeiter verladen die Fracht mithilfe eines Krans auf die Kaimauer.
(İşçiler, vinç yardımıyla yükü liman duvarına yükler.)

– Der Schiffskapitän steuert das Schiff vorsichtig an die Kaimauer heran.
(Gemi kaptanı, gemisini dikkatlice liman duvarına yanaştırır.)

– An der Kaimauer sind Ladesäulen für Elektroautos installiert.
(Liman duvarında elektrikli araçlar için yükleme istasyonları kurulmuştur.)

Görüldüğü üzere “Kaimauer” kelimesi genellikle liman, iskele ve denizcilik bağlamlarında kullanılmaktadır. Ayrıca inşaat sektöründe de karşımıza çıkabilmektedir.

Keson Kelimesinin Almanca Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Kaimauer” kelimesinin Almanca’daki eş anlamlıları şunlardır:

– der Kai (rıhtım)
– der Hafenkai (liman rıhtımı)
– die Kaikante (rıhtım kenarı)
– die Ufermauer (kıyı duvarı)

Zıt anlamlıları ise şöyledir:

– das Ufer (kıyı)
– das Flussufer (nehir kıyısı)
– das Seeufer (göl kıyısı)

Dolayısıyla “Kaimauer” kelimesi deniz, göl veya nehir kıyısındaki beton ya da taş duvarları ifade ederken, “Ufer” kelimesi daha geniş anlamda kıyı şeridini tanımlamaktadır.

Örneğin:

– Die Kaimauer ist aus Beton gebaut, während das Ufer mit Steinen befestigt ist.
(Liman duvarı betondan yapılmışken, kıyı taşlarla güçlendirilmiştir.)

– Am Flussufer entlang führt ein Wanderweg, aber die Kaimauer ist für Fußgänger gesperrt.
(Nehir kıyısında bir yürüyüş yolu var, ama liman duvarı yayalara kapalı.)

Sevgili öğrenciler, umarım “keson” kelimesinin Almanca karşılığı ve kullanımı hakkında daha aydınlatıcı bilgiler edindiniz. Almanca öğrenme yolculuğunuzda size başarılar dilerim!