Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “Almanca Kasap” konusunda detaylı bilgiler vereceğim. Kasap kelimesinin Almanca karşılığı ve kullanımı hakkında birçok örnek cümle paylaşacağım. Böylece Almanca’daki kasap kelimesini daha iyi öğrenebileceksiniz. Hadi başlayalım!
Almanca’da “Kasap” Kelimesi Nedir?
Almanca’da “kasap” anlamına gelen kelime “der Metzger” dir. “Der” kasap kelimesinin tekil, “die Metzger” ise çoğul halidir. Örneğin “Der Metzger verkauft Fleisch” cümlesinde “der Metzger” kasabı ifade eder.
Kasap kelimesinin Almanca telaffuzu “metst-ger” şeklindedir. Kelimenin kökeni Almanca’da “metzeln” yani “doğramak, parçalamak” fiilinden gelmektedir.
Kasaplar Almanca’da genellikle “der Fleischer” olarak da adlandırılır. “Fleisch” et anlamına geldiği için “der Fleischer” kelimesi de kasabı ifade eder.
Örnek cümleler:
– Der Metzger hat heute frisches Rindfleisch bekommen.
(Kasap bugün taze sığır eti almış.)
– Die Metzgerei ist in der Hauptstraße zu finden.
(Kasap dükkanı ana caddede bulunuyor.)
– Ich kaufe am liebsten beim Fleischer ein, weil er gute Qualität hat.
(En çok kasaptan alışveriş yaparım, çünkü kaliteli ürünleri var.)
Almanca’da Kasapla İlgili Diğer Kelimeler
Almanca’da kasapla ilgili birçok farklı kelime bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– das Fleisch – et
– die Wurst – sosis
– die Theke – tezgah
– die Schlachterei – kasap dükkanı
– der Schlachter – kasap
– die Schlachtung – kesim
– die Zubereitung – hazırlama
– der Verkauf – satış
Örnek cümleler:
– Der Metzger hat heute frisches Rindfleisch und Schweinefleisch im Angebot.
(Kasap bugün taze sığır eti ve domuz eti satışta.)
– An der Fleischtheke kann man sich die Wurst aussuchen.
(Et tezgahında sosisleri seçebilirsiniz.)
– In der Schlachterei werden die Tiere fachgerecht geschlachtet.
(Kasap dükkanında hayvanlar uzman kişiler tarafından kesilir.)
– Der Verkauf von Fleisch und Wurst ist das Hauptgeschäft des Metzgers.
(Et ve sosis satışı kasabın ana işidir.)
Almanca’da Kasapla İlgili Deyimler
Almanca’da kasapla ilgili bazı deyimler de bulunmaktadır. Bunlar şöyledir:
– Jemandem das Fell über die Ohren ziehen – Birini soymak, sömürmek
– Jemandem den Garaus machen – Birini öldürmek
– Jemandem aufs Fell rücken – Birine çok baskı yapmak
– Wie die Wurst nach der Speckseite sehen – Kendi çıkarını düşünmek
Örnek cümleler:
– Der skrupellose Geschäftsmann hat dem armen Bauern das Fell über die Ohren gezogen.
(Vicdansız işadamı, zavallı çiftçiyi soymuş.)
– Die Mafia hat dem Zeugen den Garaus gemacht, bevor er aussagen konnte.
(Mafya, tanık konuşmadan önce onu öldürdü.)
– Der Chef ist dem Mitarbeiter ständig aufs Fell gerückt, bis der gekündigt hat.
(Patron, çalışana sürekli baskı yaptı, sonunda işten ayrıldı.)
– Bei der Verteilung des Gewinns sieht der Geschäftsführer natürlich wie die Wurst nach der Speckseite.
(Kâr paylaşımında müdür tabii ki kendi çıkarını düşünüyor.)
Sevgili öğrenciler, Almanca’daki “kasap” kelimesi ve bu kelimeyle ilgili diğer sözcükler hakkında detaylı bilgiler verdim. Umarım konuyu daha iyi anlamışsınızdır. Eğer herhangi bir sorunuz olursa, lütfen bana sorun. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!