The Goalkeeper Made a Good Save – İngilizce Karşılığı
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere “The goalkeeper made a good save” ifadesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde anlatacağım. Bu ifade, bir kalecinin iyi bir kurtarış yaptığını belirtir. Hadi başlayalım!
“The goalkeeper made a good save” cümlesinin Türkçe karşılığı “Kaleci iyi bir kurtarış yaptı” şeklindedir. Bu cümle, bir futbol veya başka bir spor müsabakasında kalecinin rakip takımın bir şutunu başarılı bir şekilde kurtarmasını ifade eder.
Telaffuz ve Anlamı
“The goalkeeper made a good save” ifadesinin telaffuzu şöyledir: /ðə ˈɡoʊlˌkiːpər meɪd ə ɡʊd seɪv/. Buradaki “goalkeeper” kelimesi “kaleci” anlamına gelirken, “save” kelimesi “kurtarış” anlamına gelmektedir. “Made” fiili ise “yapmak” anlamında kullanılmıştır.
Kullanımı ve Örnekler
Bu ifade, genellikle futbol, basketbol, buz hokeyi gibi spor müsabakalarında kalecinin yaptığı başarılı kurtarışları tanımlamak için kullanılır. Aşağıda birkaç örnek cümle görebilirsiniz:
– The goalkeeper made a good save to keep the score 0-0. (Kaleci skoru 0-0 tutmak için iyi bir kurtarış yaptı.)
– With just seconds left in the game, the goalkeeper made an incredible save to win the match. (Maçın son saniyelerinde, kaleci maçı kazanmak için inanılmaz bir kurtarış yaptı.)
– The goalkeeper’s quick reflexes allowed him to make a fantastic save and deny the opposing team a goal. (Kalecinin hızlı refleksleri ona harika bir kurtarış yapmasına ve rakip takımın gol atmasını engellemesine izin verdi.)
– Despite the powerful shot, the experienced goalkeeper made a comfortable save to keep his team in the game. (Güçlü şuta rağmen, deneyimli kaleci takımını maçta tutmak için rahat bir kurtarış yaptı.)
Gördüğünüz gibi, “The goalkeeper made a good save” ifadesi, kalecinin oyun sırasında yaptığı başarılı kurtarışları tanımlamak için sıklıkla kullanılıyor.
İlgili Kelime Dağarcığı
Kaleci ve kurtarışla ilgili bazı İngilizce kelimeler ve anlamları şöyledir:
– Goalkeeper (kaleci)
– Save (kurtarış)
– Catch (tutmak)
– Dive (dalış)
– Parry (tokatlamak)
– Tip (değdirmek)
– Punch (yumruklamak)
– Deflect (yansıtmak)
Bu kelimeleri içeren örnek cümleler:
– The goalkeeper made a diving save to deny the striker’s shot. (Kaleci, forvetin şutunu engellemek için dalarak kurtarış yaptı.)
– The experienced goalkeeper was able to parry the powerful shot away from the goal. (Deneyimli kaleci, güçlü şutu kaleye gitmekten uzaklaştırmak için tokatladı.)
– With quick reflexes, the goalkeeper tipped the ball over the crossbar. (Hızlı refleksleriyle, kaleci topu direkten üstüne değdirdi.)
– The goalkeeper punched the ball clear from the danger area. (Kaleci, topu tehlikeli bölgeden yumruklayarak uzaklaştırdı.)
Umarım bu bilgiler size yardımcı olmuştur. Kaleci ve kurtarışlarla ilgili İngilizce ifadeleri daha iyi anladığınızı umuyorum. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin!