İyi Pişmiş İstiyorum – “Well-Done”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “iyi pişmiş istiyorum” anlamına gelen İngilizce karşılığı olan “well-done” kelimesini detaylıca inceleyeceğiz. Bu kelime, özellikle yemek siparişi verirken sıklıkla kullanılan ve anlaşılması önemli bir İngilizce ifadedir. Gelin birlikte bu kelimeyi yakından tanıyalım.
“Well-done” kelimesi, bir yemeğin pişme derecesini ifade etmek için kullanılır. Genellikle et, balık veya benzeri protein kaynaklı yiyecekler için kullanılır. Bir yemeğin “well-done” olması, tam olarak pişmiş, kızarmış ve sert bir kıvama gelmiş olması anlamına gelir. Diğer pişirme dereceleri ise “rare” (az pişmiş), “medium-rare” (orta az pişmiş), “medium” (orta pişmiş) ve “medium-well” (orta iyi pişmiş) şeklindedir.
Peki, “well-done” kelimesini İngilizce cümlelerde nasıl kullanabiliriz? İşte birkaç örnek:
– Could I have my steak well-done, please? (Steak’imi lütfen iyi pişmiş olarak getirir misiniz?)
– The chicken is a bit dry, it looks well-done. (Tavuk biraz kuru görünüyor, iyi pişmiş gibi.)
– I prefer my burgers well-done, not medium-rare. (Hamburgerlerimi orta az pişmiş değil, iyi pişmiş tercih ederim.)
– The fish was cooked well-done, which made it a bit tough. (Balık iyi pişmiş olduğundan biraz sert olmuş.)
– Could you make sure my eggs are well-done? I don’t like them runny. (Yumurtalarımın iyi pişmiş olmasına dikkat eder misiniz? Sıvı olmasını sevmem.)
Gördüğünüz gibi, “well-done” kelimesi yemek siparişi verirken, yemek tarifi yaparken veya yemeğin pişme durumunu betimlerken sıklıkla kullanılıyor. Eğer bir yemeğin tam olarak pişmiş olmasını istiyorsanız, “well-done” ifadesini kullanmanız gerekiyor.
Peki, “well-done” kelimesinin zıt anlamlısı nedir? “Rare” ve “medium-rare” pişirme dereceleri “well-done”un tam tersi anlamına gelir. Yani etin veya balığın çok az pişmiş olması demektir.
Ayrıca, “well-done” kelimesinin eş anlamlıları olarak “thoroughly cooked”, “fully cooked”, “cooked through” gibi ifadeler de kullanılabilir.
İşte “well-done” kelimesiyle ilgili bazı ek bilgiler:
– Telaffuzu: /ˌwel ˈdʌn/
– Anlamı: Bir yemeğin tam olarak, sıkı ve kuru pişmiş olması.
– Dilbilgisi: Sıfat olarak kullanılır.
– Örnek cümleler:
– The steak was cooked well-done, just the way I like it. (Biftek benim istediğim gibi iyi pişmiş.)
– The chicken was a bit overdone and well-done. (Tavuk biraz fazla pişmiş ve iyi pişmiş olmuş.)
– I prefer my burgers well-done as I don’t like any pink in the middle. (Hamburgerlerimi ortası pembe kalmayacak şekilde iyi pişmiş tercih ederim.)
Sevgili öğrenciler, umarım “well-done” kelimesini ve kullanımını daha iyi anlamışsınızdır. Yemek siparişi verirken veya yemek tarifi yaparken bu kelimeyi doğru bir şekilde kullanabilirsiniz. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen benimle paylaşın, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.