Bu derste İngilizce en sık en yaygın kullanılan fiillerden bahsedeceğiz. Günlük hayatta en çok hangi İngilizce fiiller kullanılır? İngilizcede en çok kullanılan fiilleri ve Türkçelerini öğreneceğimiz bu derste ayrıca öğrendiğimiz fiillerle ilgili birçok örnek cümleler kuracağız. Bu dersi iyi takip edin çünkü günlük hayatta kullanabileceğiniz yüzlerce örnek cümle bulacaksınız. Değerli İngilizce öğrencileri, günlük konuşmalarda, sohbetler ve muhabbetlerde milletler ve lisanlar arasında çok fazla bir fark olduğu söylenemez. İnsanlar her yerde her ülkede genellikle aynı şeylerden bahsederler, dolayısıyla günlük hayatımızı düşünelim, bizler sohbetlerimizde, muhabbetlerimizde en çok hangi fiilleri kullanıyoruz?
Örneğin, geliyorum, gidiyorum, yemek yiyorum, su içiyorum, oturuyorum, dinleniyorum, çalışıyorum, yazıyorum, okuyorum, dinliyorum, konuşuyorum vs. dilediğiniz kadar çoğaltabilir ve hatta çok kullanılandan az kullanılana doğru bir sıralama bile yapabilirsiniz değil mi? Şimdi İngilizcede en çok kullanılan fiiller ve Türkçelerini görelim.
Table of Contents
İngilizcede en çok kullanılan fiiller ve Türkçeleri
İşte İngilizce’de en çok kullanılan fiillerin ve Türkçe çevirilerinin bir listesi:
- Be – Olmak
- Have – Sahip olmak
- Do – Yapmak
- Say – Söylemek
- Get – Almak / Elde etmek
- Make – Yapmak
- Go – Gitmek
- Know – Bilmek
- Take – Almak
- See – Görmek
- Come – Gelmek
- Think – Düşünmek
- Look – Bakmak
- Want – İstemek
- Give – Vermek
- Use – Kullanmak
- Find – Bulmak
- Tell – Söylemek / Anlatmak
- Ask – Sormak
- Work – Çalışmak
- Seem – Görünmek / Gibi gelmek
- Feel – Hissetmek
- Try – Denemek
- Leave – Ayrılmak / Bırakmak
- Call – Aramak / Çağırmak
- Need – İhtiyacı olmak
- Want – İstemek
- Feel – Hissetmek
- Become – Olmak / Haline gelmek
- Leave – Ayrılmak
- Put – Koymak / Yerleştirmek
- Mean – Anlamına gelmek / Demek istemek
- Keep – Tutmak / Saklamak
- Let – Bırakmak / İzin vermek
- Begin – Başlamak
- Seem – Görünmek
- Help – Yardım etmek
- Talk – Konuşmak
- Turn – Dönmek / Çevirmek
- Start – Başlamak
- Show – Göstermek
- Hear – Duymak
- Play – Oynamak
- Run – Koşmak
- Move – Hareket etmek
- Like – Beğenmek / Hoşlanmak
- Live – Yaşamak
- Believe – İnanmak
- Hold – Tutmak
- Bring – Getirmek
- Happen – Olmak / Meydana gelmek
- Write – Yazmak
- Sit – Oturmak
- Stand – Durmak / Ayakta durmak
- Lose – Kaybetmek
- Pay – Ödemek
- Meet – Karşılamak
- Include – İçermek
- Continue – Devam etmek
- Set – Ayarlamak / Kurmak
- Learn – Öğrenmek
- Change – Değişmek
- Eat – Yemek
- Stop – Durmak / Durdurmak
- Create – Yaratmak
- Speak – Konuşmak
- Read – Okumak
- Allow – İzin vermek
- Add – Eklemek
- Spend – Harcamak / Zaman geçirmek
- Grow – Büyümek
- Open – Açmak
- Walk – Yürümek
- Win – Kazanmak
- Offer – Teklif etmek / Sunmak
Bu fiiller, İngilizce’de sıkça kullanılan ve temel bir dil bilgisini oluşturan önemli kelimelerdir.
İngilizce en çok kullanılan fiiller tablosu
Bazı öğrenciler tabloya bakarak daha iyi öğrenir. İşte İngilizce en yaygın kullanılan fiiller tablosu.
İngilizce fiiller | Türkçe anlamları |
be | olmak |
have | sahip olmak |
do | yapmak |
go | gitmek |
see | görmek |
say | söylemek |
can | yapabilmek |
will | gelecek |
like | beğenmek |
want | istemek |
need | ihtiyaç duymak |
know | bilmek |
think | düşünmek |
love | sevmek |
get | almak |
make | yapmak |
take | almak |
put | koymak |
can’t | yapamamak |
should | yapmalı |
could | yapabilmek |
would | isterdi |
must | yapmak zorunda |
may | belki |
come | gelmek |
look | bakmak |
find | bulmak |
hear | duymak |
talk | konuşmak |
read | okumak |
write | yazmak |
play | oynamak |
work | çalışmak |
study | çalışmak |
try | denemek |
help | yardım etmek |
give | vermek |
ask | sormak |
tell | söylemek |
seem | görünmek |
feel | hissetmek |
understand | anlamak |
remember | hatırlamak |
forget | unutmak |
believe | inanmak |
hope | umut etmek |
happen | olmak |
want to | yapmak istemek |
have to | yapmak zorunda olmak |
Bu fiiller, İngilizcede günlük konuşmada ve yazmada en sık kullanılan fiillerdir. Bu fiilleri öğrenmek, İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmanıza ve yazmanıza yardımcı olacaktır.
İngilizce en çok kullanılan ek fiiller
İngilizcede bazı fiiller, cümlede başka bir fiilin anlamını değiştirmek veya güçlendirmek için kullanılır. Bu fiillere ek fiiller (auxiliary verbs) denir. En yaygın kullanılan ek fiiller şunlardır:
- “Be” Fiili:
-
- “Be” fiili, varlık, durum ve özellikleri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, şu anki zamanın (-ing) ve geçmiş zamanın (-ed) devamlılığını belirtmek için de kullanılır.
- Örnekler:
-
-
- I am a student. (Ben bir öğrenciyim.)
- She is tired. (O yorgun.)
- They were watching TV. (Onlar televizyon izliyorlardı.)
-
- “Have” Fiili:
-
- “Have” fiili sahip olma, sahiplik veya deneyim ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, “have to” şeklinde kullanılarak zorunluluk ifade edebilir.
- Örnekler:
-
-
- I have a car. (Benim bir arabam var.)
- She has two brothers. (Onun iki erkek kardeşi var.)
- We have to finish the project. (Projeyi bitirmek zorundayız.)
-
- “Do” Fiili:
-
- “Do” fiili genellikle soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde yardımcı fiil olarak kullanılır. Ayrıca, “do” fiili olumlu cümlelerde de kullanılabilir, ancak anlamı vurgulamak veya önemli hale getirmek için yapılır.
- Örnekler:
-
-
- Do you like pizza? (Pizza sever misin?)
- He doesn’t like broccoli. (Brokoli sevmez.)
- I do my homework every day. (Her gün ödevimi yaparım.)
-
- “Modal Auxiliaries” (Modal Yardımcılar):
-
- İngilizce’de modal yardımcılar olarak adlandırılan fiiller, başka fiillerle birlikte kullanılarak olasılık, istek, yetenek, tavsiye gibi durumları ifade eder. Örnek modal yardımcılar şunlardır: can, could, may, might, shall, should, will, would, must, ought to, etc.
- Örnekler:
-
-
- She can swim. (O yüzebilir.)
- You should study for the exam. (Sınav için çalışmalısın.)
- They must arrive on time. (Zamanında gelmek zorundalar.)
-
Bu ek fiiller İngilizce cümlelerin oluşturulmasında önemli bir rol oynarlar ve farklı bağlamlarda kullanılırlar. İngilizce öğrenenler için bu fiillerin doğru kullanımı önemlidir.
İngilizce en çok kullanılan fiillerle ilgili gramatik açıklamalar
İngilizce’de en çok kullanılan fiillerle ilgili bazı temel gramatik bilgiler şunlardır:
- To Be (Olma Fiili): “Be” fiili İngilizce’de en temel fiillerden biridir. “am,” “is,” ve “are” gibi çeşitli formları vardır. Bu fiil, varlık, durum, meslek, yer, vb. hakkında bilgi verir.
-
- I am a student. (Ben bir öğrenciyim.)
- She is happy. (O mutlu.)
- They are in the park. (Onlar parkta.)
- To Have (Sahip Olma Fiili): “Have” fiili sahip olma, sahiplik veya deneyim ifade etmek için kullanılır. “has” ve “have” şekilleri mevcuttur.
-
- She has a cat. (Onun bir kedisi var.)
- We have two cars. (İki arabamız var.)
- To Do (Yapma Fiili): “Do” fiili bir eylemin gerçekleştirildiğini ifade eder. Ayrıca soru cümleleri oluşturmak için yardımcı fiil olarak kullanılır.
-
- I do my homework every day. (Her gün ödevimi yaparım.)
- Do you like pizza? (Pizza sever misin?)
- To Say (Söyleme Fiili): “Say” fiili konuşma ve ifade etme eylemini ifade eder.
-
- She said that she would come later. (O, daha sonra geleceğini söyledi.)
- To Get (Alma / Elde Etme Fiili): “Get” fiili bir şeyi elde etme, alma veya varışı ifade eder.
-
- I need to get some groceries. (Biraz alışveriş yapmam gerekiyor.)
- She got a promotion at work. (İşte terfi aldı.)
- To Make (Yapma Fiili): “Make” fiili bir şeyi yapma veya üretme eylemini ifade eder.
-
- She makes delicious cookies. (O, lezzetli kurabiyeler yapar.)
- To Go (Gitme Fiili): “Go” fiili bir yerden başka bir yere hareket etmeyi ifade eder.
-
- They are going to the beach this weekend. (Bu hafta sonu plaja gidiyorlar.)
- She goes to school by bus. (Okula otobüsle gider.)
Bu fiiller, İngilizce dilinin temel yapı taşlarıdır ve birçok cümlede kullanılırlar. İlerledikçe, daha fazla fiil öğrenmek ve kullanmak dil becerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Şimdi yine bazı fiilleri tek tek ele alarak örnek cümleler yazalım. En çok kullanılan İngilizce fiillerden bazılarını ele aldım. Örneklerin devamını sayfanın altına indikçe bulacaksınız.
to be olmak fiili ile ilgili İngilizce örnek cümleler
I am a student. (Ben bir öğrenciyim.)
You are a teacher. (Sen bir öğretmensin.)
He is a doctor. (O bir doktordur.)
She is a nurse. (O bir hemşiredir.)
It is a book. (Bu bir kitaptır.)
We are happy. (Biz mutluyuz.)
You are sad. (Sen üzgünsün.)
They are tired. (Onlar yorgunlar.)
have sahip olmak fiili ile ilgili İngilizce örnek cümleler
I have a car. (Benim bir arabam var.)
You have a house. (Senin bir evin var.)
He has a dog. (Onun bir köpeği var.)
She has a cat. (Onun bir kedisi var.)
It has a tail. (Onun bir kuyruğu var.)
We have children. (Bizim çocuklarımız var.)
You have friends. (Senin arkadaşların var.)
They have money. (Onların paraları var.)
do yapmak fiili ile ilgili İngilizce örnek cümleler
I do my homework. (Ben ödevimi yapıyorum.)
You do your chores. (Sen ev işlerini yapıyorsun.)
He does his job. (O işini yapıyor.)
She does her shopping. (O alışverişini yapıyor.)
It does its best. (O elinden geleni yapıyor.)
We do our best. (Biz elimizden geleni yapıyoruz.)
You do your best. (Siz elinizden geleni yapıyorsunuz.)
They do their best. (Onlar ellerinden geleni yapıyorlar.)
go gitmek fiili ile ilgili İngilizce örnek cümleler
I go to school. (Ben okula gidiyorum.)
You go to work. (Sen işe gidiyorsun.)
He goes to the store. (O markete gidiyor.)
She goes to the park. (O parka gidiyor.)
It goes to the sun. (O güneşe gidiyor.)
We go to the movies. (Biz sinemaya gidiyoruz.)
You go to the beach. (Siz plaja gidiyorsunuz.)
They go to the concert. (Onlar konsere gidiyorlar.)
see görmek fiili ile ilgili İngilizce örnek cümleler
I see a dog. (Ben bir köpek görüyorum.)
You see a cat. (Sen bir kedi görüyorsun.)
He sees a car. (O bir araba görüyor.)
She sees a house. (O bir ev görüyor.)
It sees a tree. (O bir ağaç görüyor.)
We see the moon. (Biz ayı görüyoruz.)
You see the stars. (Siz yıldızları görüyorsunuz.)
They see the sun. (Onlar güneşi görüyorlar.)
İngilizce en çok kullanılan fiiller ve örnek cümleler tablosu
İngilizce En Çok Kullanılan Fiiller ve örnek cümleler
İngilizce Fiil | Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
be | olmak | I am a student. (Ben bir öğrenciyim.) |
have | sahip olmak | I have a car. (Benim bir arabam var.) |
do | yapmak | I do my homework every day. (Her gün ödevlerimi yaparım.) |
go | gitmek | I go to school every day. (Her gün okula giderim.) |
come | gelmek | I come home from school at 3:00. (Okuldan saat 3’te eve gelirim.) |
see | görmek | I see my friends every weekend. (Her hafta sonu arkadaşlarımı görürüm.) |
want | istemek | I want to go to the beach. (Denize gitmek istiyorum.) |
like | sevmek | I like to play soccer. (Futbol oynamayı severim.) |
can | yapabilmek | I can speak English. (İngilizce konuşabiliyorum.) |
must | yapmak zorunda olmak | I must go to the store. (Markete gitmek zorundayım.) |
should | yapmalı | You should eat your vegetables. (Sebzelerini yemelisin.) |
could | yapabilmek (geçmişte) | I could swim when I was a child. (Çocukken yüzebilirdim.) |
would | yapmak (geçmişte olasılık) | I would like to go to the movies. (Sinemalara gitmek isterdim.) |
make | yapmak | I made a cake for my birthday. (Doğum günüm için pasta yaptım.) |
take | almak | I took a taxi to the airport. (Havaalanına taksiyle gittim.) |
give | vermek | I gave my friend a gift. (Arkadaşıma hediye verdim.) |
get | almak | I got a job yesterday. (Dün iş buldum.) |
put | koymak | I put my shoes on the table. (Ayakkabılarımı masaya koydum.) |
think | düşünmek | I think you are wrong. (Sence yanlışsın.) |
know | bilmek | I know how to cook. (Yemek yapmayı biliyorum.) |
say | söylemek | I said hello to him. (Ona merhaba dedim.) |
ask | sormak | I asked her where she was going. (Ona nereye gittiğini sordum.) |
tell | söylemek | I told him to wait. (Ona beklemesini söyledim.) |
work | çalışmak | I work at a bank. (Bir bankada çalışıyorum.) |
play | oynamak | I play soccer with my friends. (Arkadaşlarımla futbol oynuyorum.) |
read | okumak | I read a book yesterday. (Dün bir kitap okudum.) |
write | yazmak | I wrote a letter to my friend. (Arkadaşıma bir mektup yazdım.) |
learn | öğrenmek | I am learning English. (İngilizce öğreniyorum.) |
forget | unutmak | I forgot my homework at home. (Ödevimi evde unuttum.) |
remember | hatırlamak | I remember when we were children. (Çocukken olduğumuz zamanları hatırlıyorum.) |
speak | konuşmak | I speak English, Turkish, and Spanish. (İngilizce, Türkçe ve İspanyolca konuşuyorum.) |
listen | dinlemek | I am listening to music. (Müzik dinliyorum.) |
watch | izlemek | I am watching TV. (Televizyon izliyorum.) |
help | yardım etmek | I helped my mother with the dishes. (Anneme bulaşıkları yıkarken yardım ettim.) |
love | sevmek | I love my family. (Ailemi seviyorum.) |
hate | nefret etmek | I hate broccoli. (Brokoliden nefret ederim.) |
need | ihtiyaç duymak | I need to go to the store. (Markete gitmem gerekiyor.) |
want | istemek | I want to be a doctor. (Doktor olmak istiyorum.) |
İşte bir başka tablo: İngilizcede gündelik hayatta en çok kullanılan fiiller kullanılarak yazılmış İngilizce cümleler.
İngilizce Fiil | Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
be | olmak | I am a student. (Ben bir öğrenciyim.) |
have | sahip olmak | I have a car. (Bir arabam var.) |
do | yapmak | I do my homework. (Ödevimi yapıyorum.) |
go | gitmek | I go to school. (Okulda gidiyorum.) |
see | görmek | I see a bird. (Bir kuş görüyorum.) |
get | almak | I get up in the morning. (Sabahları kalkıyorum.) |
make | yapmak | I make a cake. (Bir kek yapıyorum.) |
can | ebilmek | I can speak English. (İngilizce konuşabiliyorum.) |
want | istemek | I want to go to the cinema. (Sinemaya gitmek istiyorum.) |
like | sevmek | I like to read books. (Kitap okumayı seviyorum.) |
love | sevmek | I love my family. (Ailemi seviyorum.) |
know | bilmek | I know the capital of Turkey. (Türkiye’nin başkentini biliyorum.) |
think | düşünmek | I think it will rain today. (Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.) |
say | söylemek | I say hello to my friends. (Arkadaşlarıma merhaba diyorum.) |
come | gelmek | I come home after school. (Okuldan sonra eve geliyorum.) |
take | almak | I take the bus to school. (Okule otobüsle gidiyorum.) |
put | koymak | I put my coat on. (Ceketimi giyiyorum.) |
find | bulmak | I find my keys. (Anahtarlarımı buluyorum.) |
give | vermek | I give my mother a present. (Anneme bir hediye veriyorum.) |
seem | görünmek | It seems like it will be a hot day. (Görünüşe göre sıcak bir gün olacak.) |
hear | duymak | I hear a noise. (Bir ses duyuyorum.) |
talk | konuşmak | I talk to my friends on the phone. (Arkadaşlarımla telefonda konuşuyorum.) |
write | yazmak | I write a letter to my friend. (Arkadaşıma bir mektup yazıyorum.) |
read | okumak | I read a book. (Bir kitap okuyorum.) |
open | açmak | I open the door. (Kapıyı açıyorum.) |
close | kapatmak | I close the window. (Pencereyi kapatıyorum.) |
start | başlamak | I start my homework. (Ödevime başlıyorum.) |
finish | bitirmek | I finish my homework. (Ödevimi bitiriyorum.) |
ask | sormak | I ask my teacher a question. (Öğretmenime bir soru soruyorum.) |
answer | cevaplamak | I answer my teacher’s question. (Öğretmenimin sorusuna cevap veriyorum.) |
play | oynamak | I play football with my friends. (Arkadaşlarımla futbol oynuyorum.) |
learn | öğrenmek | I learn English. (İngilizce öğreniyorum.) |
work | çalışmak | I work at a school. (Bir okulda çalışıyorum.) |
help | yardım etmek | I help my mother with the dishes. (Anneme bulaşık yıkamaya yardım ediyorum.) |
seem | görünmek | It seems like it will be a hot day. (Görünüşe göre sıcak bir gün olacak.) |
Günlük hayatta en sık kullanılan İngilizce fiiller ve cümleler
İşte günlük hayatta sıkça kullanılan İngilizce fiillerle ilgili 50 örnek cümle. Her cümle yanında Türkçe anlamını içeriyor:
- I am happy. (Mutluyum.)
- She has a cat. (Onun bir kedisi var.)
- He works hard. (O, sıkı çalışır.)
- We like pizza. (Pizza severiz.)
- They live in New York. (Onlar New York’ta yaşarlar.)
- You can swim. (Yüzebilirsin.)
- She wants to learn. (O öğrenmek istiyor.)
- I have a book. (Bir kitabım var.)
- He goes to school. (O okula gider.)
- We need water. (Suya ihtiyacımız var.)
- They eat breakfast. (Kahvaltı yaparlar.)
- She speaks Spanish. (O İspanyolca konuşur.)
- He drinks coffee. (O kahve içer.)
- I watch TV. (Televizyon izlerim.)
- They play soccer. (Futbol oynarlar.)
- We read books. (Kitap okuruz.)
- She helps her friend. (O arkadaşına yardım eder.)
- He writes a letter. (O bir mektup yazar.)
- I listen to music. (Müzik dinlerim.)
- You understand the lesson. (Dersi anlıyorsun.)
- They buy groceries. (Market alışverişi yaparlar.)
- She visits her grandmother. (O büyükannesini ziyaret eder.)
- He takes a shower. (O duş alır.)
- We enjoy the movie. (Filminden keyif alırız.)
- You meet new people. (Yeni insanlarla tanışırsın.)
- They run in the park. (Parkta koşarlar.)
- She plays the piano. (O piyano çalar.)
- He calls his friend. (O arkadaşını arar.)
- I cook dinner. (Akşam yemeği yaparım.)
- We visit museums. (Müzelere gideriz.)
- They travel to Europe. (Avrupa’ya seyahat ederler.)
- She studies English. (O İngilizce çalışır.)
- He fixes the car. (O arabayı tamir eder.)
- I play the guitar. (Gitar çalarım.)
- We clean the house. (Ev temizleriz.)
- You drive a car. (Araba kullanırsın.)
- They dance at the party. (Partide dans ederler.)
- She paints a picture. (O resim yapar.)
- He teaches math. (O matematik öğretir.)
- I visit the doctor. (Doktora giderim.)
- They swim in the pool. (Havuzda yüzerler.)
- She reads a newspaper. (O gazete okur.)
- We watch a movie. (Film izleriz.)
- He takes a photo. (O fotoğraf çeker.)
- I eat lunch. (Öğle yemeği yerim.)
- They drink tea. (Çay içerler.)
- She listens to the radio. (Radyo dinler.)
- He walks to work. (İşe yürür.)
- We buy clothes. (Kıyafet alırız.)
- You open the door. (Kapıyı açarsın.)
İngilizce en çok kullanılan fiiller konumuzun sonuna geldik. Hepinize başarılar diliyorum.