Hoş Geldiniz: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “hoş geldiniz” ifadesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında kapsamlı bilgiler vereceğim. Bu ifade, insanları karşılarken, davet ederken veya misafir ağırlarken sıklıkla kullanılan bir ifadedir. İngilizce’de karşılığı ise “welcome” olarak karşımıza çıkıyor.
“Welcome” kelimesi, İngilizce’de çok yaygın kullanılan ve oldukça önemli bir kelimedir. Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız bu kelimeyi doğru kullanmak ve anlamak büyük önem taşıyor. Gelin hep birlikte “welcome” kelimesinin İngilizce’deki kullanımını ve anlamlarını inceleyelim.
Welcome Kelimesinin Telaffuzu ve Anlamı
“Welcome” kelimesinin telaffuzu /ˈwel.kəm/ şeklindedir. Bu kelime, İngilizce’de “hoş geldiniz”, “buyurun”, “sefalar getirdiniz” anlamlarına gelmektedir. Kişileri, mekânları veya durumları karşılarken kullanılan oldukça yaygın bir karşılama ifadesidir.
Örneğin;
– Welcome to our school! (Okulumuza hoş geldiniz!)
– You’re always welcome here. (Burada her zaman hoş karşılanırsınız.)
– The manager welcomed the new employees. (Müdür yeni çalışanları hoş karşıladı.)
Görüldüğü üzere “welcome” kelimesi, kişileri, yerleri veya durumları olumlu bir şekilde karşılamak için kullanılmaktadır.
Welcome Kelimesinin Dilbilgisi Yapıları
“Welcome” kelimesi, İngilizce’de farklı dilbilgisi yapılarında kullanılabilmektedir. Aşağıda bu yapılardan bazı örnekler görebilirsiniz:
1. Welcome + isim:
– Welcome to our home.
– Welcome the guests.
2. Welcome + to + yer/durum:
– Welcome to the party.
– Welcome to the new year.
3. Be welcome + to + eylem:
– You are welcome to join us.
– Guests are always welcome to stay as long as they like.
4. Feel/consider + welcome + to + eylem:
– Feel welcome to ask any questions you have.
– Consider yourself welcome to use the facilities.
Görüldüğü üzere “welcome” kelimesi, farklı dilbilgisi yapılarında kullanılarak çeşitli anlamlar ifade edebilmektedir.
Welcome Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Welcome” kelimesinin İngilizce’de bazı eş anlamlıları bulunmaktadır. Bunlar arasında “greet”, “receive”, “accept”, “embrace” gibi kelimeler sayılabilir. Örneğin:
– The receptionist greeted the guests warmly. (Resepsiyonist misafirleri sıcak bir şekilde karşıladı.)
– The manager received the new employee with open arms. (Müdür yeni çalışanı açık kollarla karşıladı.)
– The organizers accepted all the registrations for the event. (Organizatörler etkinlik için tüm kayıtları kabul ettiler.)
– The community embraced the new family with open hearts. (Topluluk yeni aileyi açık yüreklerle karşıladı.)
Diğer yandan “welcome” kelimesinin zıt anlamlısı ise “unwelcome” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kelime, kişilerin, yerlerin veya durumların istenmeyen, hoş karşılanmayan olduğunu ifade eder. Örneğin:
– The unexpected guests felt unwelcome. (Beklenmedik misafirler kendilerini hoş karşılanmamış hissettiler.)
– The new policy was unwelcome by the employees. (Yeni politika çalışanlar tarafından hoş karşılanmadı.)
– The bad news was unwelcome to the family. (Kötü haber aile tarafından hoş karşılanmadı.)
Görüldüğü üzere “welcome” kelimesinin hem eş anlamlıları hem de zıt anlamlısı bulunmaktadır ve bunlar da İngilizce’de sıklıkla kullanılmaktadır.
Welcome Kelimesi ile Örnek İngilizce Cümleler
Şimdi de “welcome” kelimesinin kullanıldığı örnek İngilizce cümleleri inceleyelim:
1. The manager welcomed the new employees with a speech. (Müdür yeni çalışanları bir konuşmayla karşıladı.)
2. You are always welcome to join our team meetings. (Ekip toplantılarımıza her zaman hoş geldiniz.)
3. The receptionist welcomed the guests and showed them to their rooms. (Resepsiyonist misafirleri karşıladı ve odalarına yönlendirdi.)
4. The university welcomed the new international students with an orientation program. (Üniversite yeni uluslararası öğrencileri bir oryantasyon programıyla karşıladı.)
5. The organizers welcomed the attendees and thanked them for coming. (Organizatörler katılımcıları karşıladı ve geldikleri için teşekkür etti.)
6. The community welcomed the new family with a housewarming party. (Topluluk yeni aileyi bir ev ısınma partisiyle karşıladı.)
7. The shopkeeper welcomed the customers and offered them assistance. (Dükkan sahibi müşterileri karşıladı ve yardım teklif etti.)
8. The hotel staff welcomed the guests and ensured their comfortable stay. (Otel personeli misafirleri karşıladı ve konforlu bir konaklama sağladı.)
9. The teacher welcomed the students back to school after the summer break. (Öğretmen öğrencileri yaz tatilinden sonra okula hoş geldiniz dedi.)
10. The event organizers welcomed the speakers and thanked them for their participation. (Etkinlik organizatörleri konuşmacıları karşıladı ve katılımları için teşekkür etti.)
Görüldüğü üzere “welcome” kelimesi, kişileri, yerleri veya durumları olumlu bir şekilde karşılamak için sıklıkla kullanılmaktadır. Bu örnekler sayesinde kelimenin günlük hayattaki kullanımlarını daha iyi anlayabilirsiniz.