Hissetmek ingilizce, Hissetmenin ingilizcesi nedir, İngilizce hissetmek nasıl denir


Hissetmek İngilizcesi: “To Feel”

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “hissetmek” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “to feel” üzerinde detaylı bir şekilde duracağız. “To feel” kelimesi, duyguları, fiziksel hisleri ve algıları ifade etmek için sıklıkla kullanılan önemli bir İngilizce fiilidir. Gelin hep birlikte bu kelimeyi yakından inceleyelim.

“To feel” kelimesi, Türkçe’deki “hissetmek” fiilinin tam karşılığıdır. Bu kelimeyi kullanarak, hem duygusal hem de fiziksel deneyimlerimizi ifade edebiliriz. Örneğin, “I feel happy” diyerek mutlu hissettiğimizi, “I feel the wind on my face” diyerek de yüzümüzdeki rüzgar hissini ifade edebiliriz.

“To feel” kelimesinin telaffuzu /fiːl/ şeklindedir. Bu kelime, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan ve önemli bir yere sahip olan bir fiildir.

Hissetmenin İngilizcesi Nasıl Kullanılır?

“To feel” fiili, İngilizcede çeşitli dilbilgisi yapılarında kullanılabilir. Aşağıda bu yapıların bazı örneklerini görebilirsiniz:

– I feel happy today.
– She is feeling nervous about the exam.
– They have been feeling tired all week.
– Do you feel like going out for dinner tonight?
– I’m starting to feel a headache coming on.

Görüldüğü gibi, “to feel” fiili hem duygusal hem de fiziksel hisleri ifade etmek için kullanılabilir. Ayrıca farklı zaman kiplerinde de kullanılabilir: simple present, present continuous, present perfect vb.

Hissetmekle İlgili Kelimeler

“To feel” fiilinin yanı sıra, hissetmeyle ilgili birçok başka kelime de İngilizcede kullanılmaktadır. Bunlara örnek olarak aşağıdakileri verebiliriz:

– Emotion – Duygu
– Sentiment – His, duygu
– Sensation – His, duyum
– Intuition – Sezgi, sezinleme
– Perception – Algı
– Impression – İzlenim

Bu kelimeler, hissetme, duygu, algı gibi kavramları ifade etmek için kullanılabilir. Örneğin:

– She has strong emotions about the situation.
– I had a strange sensation when I entered the room.
– My first impression of the new boss was that he was very strict.

Hissetmekle İlgili Deyimler

“To feel” fiili, İngilizcede birçok deyimde de yer almaktadır. Bazı örnekler aşağıda verilmiştir:

– Feel at home – Kendini evinde hissetmek
– Feel blue – Kendini kötü, üzgün hissetmek
– Feel the pinch – Sıkıntı çekmek, zorlanmak
– Feel under the weather – Kendini hasta hissetmek
– Feel like a million dollars – Kendini çok iyi hissetmek

Bu deyimleri kullanarak, hislerimizi daha canlı ve renkli bir şekilde ifade edebiliriz. Örneğin:

– I always feel at home when I visit my grandparents.
– She’s been feeling blue since she lost her job.
– With the rising costs, we’re really starting to feel the pinch this month.

Sevgili öğrenciler, “hissetmek” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “to feel” hakkında öğrendiklerimizi özetleyecek olursak; bu kelime, duygusal ve fiziksel hisleri ifade etmek için sıklıkla kullanılan önemli bir İngilizce fiilidir. Farklı dilbilgisi yapılarında ve birçok deyimde karşımıza çıkmaktadır. Umarım bu bilgiler sizlere faydalı olmuştur. Sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.