Havuz Almanca, Havuzun Almancası nedir, Almanca havuz nasıl denir


Almanca’da “Havuz” Kelimesi

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’daki “havuz” kelimesini inceleyeceğiz. Almanca’da “havuz” anlamına gelen kelime “der Pool” dir. Bu kelimenin telaffuzu “dair pool” şeklindedir.

“Der Pool” Almanca’da hem iç mekanlardaki yüzme havuzları hem de dış mekanlardaki süs havuzları için kullanılır. Örneğin bir otel, spor salonu veya evin bahçesindeki havuzlar için bu kelime kullanılır.

Peki, “der Pool” kelimesini Almanca cümleler içinde nasıl kullanabiliriz? Gelin birkaç örnek verelim:

– Ich gehe jeden Morgen eine Runde im Pool schwimmen. (Her sabah havuzda bir tur yüzerim.)
– Der Pool im Fitnessstudio ist 25 Meter lang. (Spor salonundaki havuz 25 metre uzunluğunda.)
– Lass uns am Wochenende an den öffentlichen Pool gehen. (Hadi hafta sonunda halk havuzuna gidelim.)
– Im Sommer liebe ich es, mich am Pool zu sonnen. (Yazın havuz kenarında güneşlenmekten hoşlanırım.)
– Unsere Kinder planschen gerne im Pool. (Çocuklarımız havuzda çok eğleniyorlar.)

Görüldüğü gibi “der Pool” kelimesi Almanca’da yüzme havuzlarını, süs havuzlarını ve diğer su dolu alanları tanımlamak için sıklıkla kullanılıyor. Peki, “der Pool” kelimesinin eş anlamlıları ve zıt anlamlıları neler olabilir?

“Der Pool” Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Der Pool” kelimesinin Almanca’daki eş anlamlıları şunlardır:

– das Becken (küvet, havuz)
– das Bassin (havuz, küçük su deposu)
– das Schwimmbecken (yüzme havuzu)

Zıt anlamlıları ise şöyledir:

– das Trockene (kuru yer, karasal alan)
– das Ufer (kıyı, sahil)
– die Quelle (kaynak, pınar)

Yani “der Pool” kelimesi su dolu, içinde yüzülebilen alanları tanımlarken; “das Trockene”, “das Ufer” ve “die Quelle” kelimeleri kuru alanları, kıyıları ve su kaynaklarını ifade eder.

Şimdi gelin, “der Pool” kelimesinin kullanıldığı daha fazla Almanca cümle örneği inceleyelim:

– Unsere Ferienwohnung hat einen eigenen beheizten Pool im Garten. (Tatil evimizin bahçesinde kendi ısıtmalı havuzu var.)
– Im Sommer veranstalten wir oft Poolpartys für unsere Freunde. (Yazın arkadaşlarımız için sık sık havuz partileri düzenliyoruz.)
– Kinder lieben es, im Pool Wasserspiele zu spielen. (Çocuklar havuzda su oyunları oynamayı çok severler.)
– Nach dem Joggen springe ich gerne in den erfrischenden Pool. (Koştuktan sonra serinletici havuza atlamayı severim.)
– Der hoteleigene Pool ist perfekt für Familien mit Kindern. (Otelin kendi havuzu çocuklu aileler için mükemmel.)

Gördüğünüz gibi, “der Pool” kelimesi Almanca’da farklı bağlamlarda ve cümle yapılarında kullanılabiliyor. Umarım bu bilgiler size Almanca’daki “havuz” kavramını daha iyi anlamanızda yardımcı olmuştur. Eğer başka sorularınız varsa, lütfen bana danışmaktan çekinmeyin!