Gizlemek İngilizcesi: “To Hide” veya “To Conceal”

“Gizlemek” kavramının İngilizcedeki karşılığı “to hide” veya “to conceal” olarak ifade edilir. Bu kelimeler, bir şeyi görünmez hale getirmek, saklamak veya örtbas etmek anlamına gelir.

Örneğin, “Çocuk, oyuncağını annesinden gizledi.” cümlesinin İngilizce karşılığı “The child hid/concealed his toy from his mother.” şeklinde olur.

Gizlemenin Kullanımı ve Örnekler

“To hide” ve “to conceal” kelimeleri, günlük hayatta sıklıkla kullanılan ifadelerdir. Aşağıda bu kelimelerin çeşitli cümle örneklerini görebilirsiniz:

– She hid the present behind her back so he wouldn’t see it.
– The thief concealed the stolen goods in a large bag.
– I need to hide my diary where my siblings can’t find it.
– The spy concealed important documents in a secret compartment.
– The children hid themselves behind the curtains during the game of hide-and-seek.
– The company tried to conceal the financial problems from the public.

Görüldüğü üzere, “to hide” ve “to conceal” kelimeleri, bir şeyi gizlemek, saklamak veya görünmez hale getirmek için kullanılır. Bu kelimeler, günlük hayattaki pek çok durumda karşımıza çıkar.

Gizlemek İçin Kullanılan Diğer İngilizce Kelimeler

“To hide” ve “to conceal” dışında, gizlemek anlamına gelen diğer İngilizce kelimeler şunlardır:

– To mask: Bir şeyi görünmez hale getirmek, gizlemek.
Örnek: She masked her true feelings with a smile.

– To camouflage: Bir şeyi çevreye uyum sağlayacak şekilde gizlemek.
Örnek: The soldier camouflaged himself in the bushes to avoid detection.

– To cover up: Bir şeyi örtbas etmek, gizlemek.
Örnek: The company tried to cover up the scandal to protect its reputation.

– To disguise: Bir şeyi görünüşünü değiştirerek gizlemek.
Örnek: She disguised herself in a wig and sunglasses to avoid being recognized.

Bu kelimeler, “gizlemek” kavramını farklı yönleriyle ifade eder ve çeşitli bağlamlarda kullanılabilir.

Gizlemenin Zıt Anlamlıları

“Gizlemek” kavramının zıt anlamlıları ise şunlardır:

– To reveal: Bir şeyi açığa çıkarmak, ortaya koymak.
Örnek: The detective revealed the truth about the crime.

– To expose: Bir şeyi gizli olmaktan çıkarmak, ortaya sermek.
Örnek: The journalist exposed the politician’s corruption scandal.

– To disclose: Bir bilgiyi açıklamak, ifşa etmek.
Örnek: The company had to disclose its financial problems to the public.

– To uncover: Bir şeyi ortaya çıkarmak, gizli olanı açığa kavuşturmak.
Örnek: The archaeologists uncovered ancient artifacts during the excavation.

Görüldüğü üzere, “gizlemek” kavramının zıt anlamlıları, bir şeyi gizli olmaktan çıkararak açığa çıkarmak, ortaya koymak veya ifşa etmek anlamına gelir.

İşte “gizlemek” kavramıyla ilgili detaylı bilgiler. Umarım bu açıklamalar size yardımcı olmuştur. Eğer herhangi bir sorunuz varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin.